Arşiv Anasayfa Kadınca
Sayfalar: 1
Psikolog Emre Konuk'la Aldatma Ve Aldatılma Üzerine Yapılan Röportaj By: Mavi_Kiyamet Date: December 09, 2011, 06:47:42 PM
Psikolog Emre Konuk'la aldatma ve aldatılma üzerine yapılan röportaj

It takes two to tango. Yani tango iki kişiyle yapılır. Eğer üçüncü bir kişi katılmışsa...



Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Arman köşesinde Davranış Bilimleri Enstitüsü Başkanı Psikolog Emre Konuk'la aldatma ve aldatılma üzerine yaptığı röportajla ilgili mailine gelen okur yorumlarına ayırdı. Arman okurlarına tek tek cevap verdi.

Meslektaşım Emre Konuk’la yaptığınız mülakatı okudum. Çok aktüel bir konu ‘aldatma’. Her ikinizin de eline sağlık. Ama ‘Yahu hâlâ insan olmaktan önce kurumları klişeleri mi konuşuyoruz?’ diye bir kez daha isyan ettirdi o mülakat beni. ‘Aldatma’ denince hemen ‘kutsal evlilik’ ‘mağdur kadın’ ‘gözü dışarıda erkek’ üzerine yapılan yorumlar varılan yargılar trajedi şeklinde boy gösteriveriyor.

Amacınızı ‘Tehlikedeki kutsal evliliği kurtarmak’ olarak ifade ederseniz evlilik kurumunun o kurumu oluşturan bireylerden daha değerli olduğunu kabul etmiş olursunuz. Oysa hiçbir kurum insandan daha önemli değil!

Kimse öyle durduk yere aldatmıyor
İnsanlar hatta ‘erkekler’ bile öyle durduk yerde aldatmıyor. ‘It takes two to tango’. Yani tango iki kişiyle yapılır. Eğer üçüncü bir kişi katılmışsa bu her zaman o ilişkinin bir sorunu olduğunu gösterir. Dinamikleri çok farklı olabilir ancak bu üçgenin oluşmasından aldatılan da aldatan kadar sorumludur. Ve tabii ki üçüncü kişinin dinamikleri de işin içine girince ortalık epeyce karışır. Bu üçgeni tanımadan üç köşesindeki kişileri eşit önemde ele almadan tamam ve etik bir aldatma/aldatılma analizi maalesef yapılamaz.(Vahide Ersu Klinik psikolog çift terapisti)

'Hayatımın belli dönemlerinde öteki kadın da oldum'
Vahide Hanım beni baştan çıkardınız! Tamamdır sizinle bir an evvel tanışmak ve bu işi deşmek istiyorum. Emre Konuk’un sükûneti ve bin yıllık tecrübesi beni baştan çıkardı sizin de bu başkaldıran haliniz! Ben zaten evlilik kurumuna çok inanan biri değilim. Tamam marifet değil ama hayatımın belli dönemlerinde “öteki kadın” da oldum çünkü aşık oldum ve o dönem “üçgenin dış kapı mandalı”ydım. Şimdi hasbelkader “iç kapı mandalı”yım ama “öteki kadın” gözünden de olaya pekala bakabilirim. Yarın maalesef Dubai’ye dönüyorum bir sonraki İstanbul seferinde buluşalım. Ama en acayip aldatma hikâyelerini anlatacaksınız söz di mi?

Neden benim acım acıdan sayılmıyor
Geçinemedikleri için dört nikâh-dört boşanma yaşamış üniversite mezunu iki insanın ikinci kızlarıyım. Ben de üniversite mezunuyum. Aldatma röportajınızdan cesaret alıp size yazmaya karar verdim. Bazen yoğun eleştiri aldığınız yazılarınızı okurken gülümsüyorum çünkü biraz farklıysanız taşlanmanız işten bile değil. Hep aldatılan fedakâr ama çilekeş kadınların canı acır öyle değil mi?

Değil işte!
Onlar aslında bu toplumun iyi bir evlilik yapabilmiş yüzdesi bile bilinemeyen kadınlarıdırlar hele bir de kocalarına aşıklarsa yapışırlar bırakmazlar gururları yoktur çünkü toplum kuralları onlardan yanadır.

Ben de hayalimdeki erkeğe rastladığımda çoktaaan evlenmişti. Sekiz yıldır tanıyorum altı yıldır sevgilisiydim ve 3 ay önce de ayrıldım zaten iki ayda bir ayrılmaya çalışır beceremez koşa koşa dönerdik birbirimize. Ben onu çok sevdim ama o ona olan sevgimi suiistimal etti. Şimdi canım acıyor acım bir türlü geçmiyor hâlâ arkadaşız deyip görüşüyoruz ama sevişmemek için zor tutuyoruz kendimizi çünkü resti çektim! Korkuyor bana gelirse biricik oğlu ya ondan nefret ederse diye... ‘O zaman ben de senden nefret ederim’ diyor. Doğru diyor ya oğlu ya ben! Bu adil mi peki?

SiteMap - İmode - Wap2