Arşiv Anasayfa Dini Hikayeler
Sayfalar: 1
Doğruların Öyküsü: Bedevi Adam Ve Rasulullah By: TwiLight Date: November 18, 2011, 05:38:42 PM
Yabani bir çöl Arab ı, Medine ye girdi ve direk olarak Allah ın elçisinden (gümüş ve altın) almak için Mescide geldi. İçeriye girdiği zaman Resül-i Ekrem (s.a.v) ashabı ve dostlarının kalabalığı arasındaydı, hacetini açıkladı ve bir bağış istedi. Resül-i Ekrem (s.a.v) ona bir şey verdi. Fakat o, kani olmayarak onu az buldu bunun üzerine çirkin ve uygunsuz sözler söyleyerek Allah ın elçisine küstahlık etti, ashap ve dostlar çok öfkelendiler; neredeyse onu linç edeceklerdi fakat Allah ın elçisi buna engel oldu.

Resul-i Ekrem (s.a.v), sonra onu eve götürerek bir yardımda bulundu. Bu arada Arap, Resül-i Ekrem (s.a.v) in durumunun, şimdiye kadar gördüğü reis ve devlet adamlarının durumuna benzemediği, onda mal ve mülkün toplanmamış olduğuna yakından şahid oldu.

Göçebe arap razı oldu ve teşekkür etti. O zaman Resül-i Ekrem (s.a.v) ona şöyle buyurdu: Camide ashabın ve dostlarımın öfkelenmesine sebep olan çirkin ve uygunsuz sözler söyledin. Onlardan sana zarar gelmesinden korkuyorum. Fakat şimdi yanımda teşekkür edici cümle söyledin, acaba aynı cümleyi, sana olan öfkelerinin ve rahatsızlıklarının aradan kalkması için cemaatin huzurunda söylemen mümkün müdür Arap, bir sakıncası yok dedi.

Ertesi gün Arap, mescide geldiğinde oradaydılar.

Resül-i Ekrem (s.a.v) cemaate döndü ve buyurdu :

- Bu adam bizden razı olduğunu söylüyor. Öyle mi

Arap : Öyle dedi. Peygamberle yalnız olduğu zaman söylediği teşekkür cümlesini tekrar etti. Allah elçisinin ashabı ve dostları gülümsediler.

O zaman Resül-i Ekrem (s.a.v), cemaate dönerek şöyle buyurdu :

- Ben ve bu gibi adamların misali, devesi ürküpte kaçmakta olan bir adamın misaline benzer. Olayı görenler deve sahibine yardım etmek tasavvuruyla bağırarak devenin arkasından koşarlar. Bunu gören deve, daha çok ürküp daha çok kaçar. Devenin sahibi halka bağırarak: Kimsenin deveme bir şey yapmasını istemiyorum der, Devemi hangi yolla terbiye edeceğimi kendim daha iyi bilirim.

Halk takibi bırakınca, adam gider, bir avuç ot alarak geri döner, sonra yavaş yavaş devenin önüne gelir, böylece, bağırmadan, koşmadan otu göstererek yavaş yavaş devesinin yanına sokulur ve devesinin yularını ele geçirir.

Eğer dün sizi serbest bıraksaydım, şüphesiz ki bu bedbaht Arap öldürülürdü -Ve ne kötü halde öldürülmüş olurdu! Kafir ve putperestlik halinde - fakat size mani oldum ve bizzat yumuşaklıkla onu terbiye ettim

SiteMap - İmode - Wap2