Arşiv Anasayfa İslam
Sayfalar: 1
Yetim Ve Öksüzler By: resulbaba7553 Date: March 27, 2008, 07:41:39 PM
Muhterem Cemaat!

Fert ve toplum olarak birçok görevimiz vardır. Bu görevlerden biri yetim ve öksüzlerimizi koruyup kollamak onların maddî-manevî ihtiyaçlarını karşılamaktır. Bilindiği gibi dilimizde babasını kaybetmiş çocuk, rüştüne erinceye kadar yetimdir. Annesiz kalan çocuk da öksüz diye anılıyor. Bu yavrularımız himayeye, şefkat ve ilgiye muhtaçtır. Hayatlarını tek başına idame ettirmeye gücü yetmeyen yetim ve öksüzlere destek olmak, eğitimlerini sağlamak onları bir aile şefkati ile geleceğe hazırlamak, başta yakınları olmak üzere toplum olarak hepimizin dinî ve insanî görevlerindendir. Yetim ve öksüzleri himaye etmek farz-ı kifâyedir. Yani toplumda bir yetim sahipsiz ve himayesiz kalır, ilgi görmez, iyi yetiştirilmezse o toplumda bütün insanlar günahkâr olur, Allah katında sorumlu tutulur.
Hayatın akışı içinde tabiî afetler, savaşlar, trafik kazaları v.b. sebeplerden dolayı nice yavrularımız yetim ve öksüz kalmaktadır. Ayrıca boşanan çiftlerin ortada kalan çocukları veya aile içi şiddet ve ilgisizlikten dolayı sokağı kendine mesken edinen çocuklar da bir nevi yetim durumundadır. Halbuki çocukların en büyük umudu, kendine en yakın hissettiği, şefkatine sığındığı insan anne-babasıdır.

Değerli Müminler!

Yüce Dinimiz İslâm yetimlerin himaye edilmesine, bakılıp barındırılmasına fevkalade önem vermiş onlara özel bir hassasiyet göstermemizi istemiştir. Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Bir de sana yetimleri soruyorlar. De ki; onların durumlarını düzeltmek hayırlıdır. Eğer onlara karışıp (birlikte yaşar)sanız (sakıncası yok). (Onlar da) sizin kardeşlerinizdir. Allah, bozguncuyu yapıcı olandan ayırır”[3].

Kendisi de bir yetim olarak büyüyen Sevgili Peygamberimiz, bizzat evinde yetimi barındırmış ve yetimi himaye edenlere şu müjdeyi vermiştir: “Kendi yetimini veya başkasına ait bir yetimi himaye eden kimseyle ben, (iki parmağım gibi) cennette şöyle yan yana bulunacağız” [2]. Buna karşılık Peygamber Efendimiz yetim malı yemeyi insanı mahveden günahlar arasında saymıştır [4].

Aziz Kardeşlerim!

Yetimler ve öksüzler Allahın bizlere emanetidir. Rabbimiz onlara daima iyi muamele yapmamızı, şefkatle yaklaşmamızı şöyle emrediyor: Sakın yetimi ezme”[1]. Yetime iyilik ve ikramda bulunmayanlar da âyet-i kerimede şu şekilde uyarılmıştır: “Hayır, hayır! Yetime ikram etmiyorsunuz”[5].
Yetime gösterilmesi gereken güzel muamelelerden birisi de mallarının en iyi şekilde korunmasıdır. Yetim malı yiyenler, yetimin malına ihanet edenler, Rabbimiz tarafından şiddetli bir şekilde ikaz olunmuşlardır. Bu hususta şöyle buyrulmaktadır: “Yetimlere mallarını verin. Temizi pis olanla (helali haramla) değişmeyin. Onların mallarını kendi mallarınıza katıp yemeyin. Çünkü bu büyük bir günahtır”[6].

Muhterem Müminler!

Yetim ve öksüzlerimizi sevelim, başlarını okşayalım. Onlara yardımcı olmaya çalışalım. Bilhassa bu hususta hizmet veren çocuk yuvaları, yetiştirme yurtları gibi müesseseleri destekleyelim. Aksi takdirde bu görevin ihmal edilmesi hem Allah katında sorumluluğumuzu artırır hem de toplumda bir takım huzursuzlukların doğması kaçınılmaz olur. Çünkü ilgi görmeyen yetimlerin bir kısmı içine kapalı, hayata küskün olurken, bir kısmı saldırgan, uyumsuz, ruh halleri bozuk fertler olarak karşımıza çıkacaktır.
Şu husus da gözardı edilmemelidir; hiçbir yavrumuzun yetim ve öksüz kalmasını arzu etmeyiz; lakin unutmayalım ki kalpleri yumuşatan, merhamet duygularını canlandıran yetimler bir yönüyle bizler için rahmet sebebi ve cennete girme vesilesidir. Hutbemi bir hadis-i şerif meâli ile bitiriyorum: “Allah katında en sevimli ev içinde yetimin ikram gördüğü evdir”[7].
__________________

Ynt: YETİM VE ÖKSÜZLER By: By.CeZa Date: April 17, 2008, 11:10:42 AM
bilgiler için teşekkürler..
Ynt: YETİM VE ÖKSÜZLER By: LadyEsmer Date: April 18, 2008, 10:53:38 PM
ALLAH Razi Olsun....

SiteMap - İmode - Wap2