Arşiv Anasayfa Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
Sayfalar: 1
Keşanlı Ali Destanı - Haldun Taner By: xxRuzqaRxx Date: November 06, 2007, 07:34:07 PM
KİTABIN ADI
 
KİTABIN
YAZARI
 HALDUN TANER
 
YAYIN EVİ
 BİLGİ YAYINEVİ
 
BASIM YILI
 2000
 
1.              
 KİTABIN KONUSU:

 İşlemediği bir suç yüzünden hapishaneyeatılan bir
delikanlının başından geçen olaylardır.

2.    ESERİN ÖZETİ
 
  Ali, Sineklidağ’da oturan bir gençtir. Zilha isminde bir kızı çok sever. Birgün
Zilha’nın amcası öldürülür ve suçu Ali’nin üzerine atarlar. Zilha’nın
amcasıda mahallenin belalılarından biridir. Herkesten haraç toplar ve kimse tarafından sevilmez.
Ali birtürlü suçsuzluğunu ispat edemez. Mahallenin en sevilmeyen adamını öldürdü diye herkes
tarafından sevilir ve mahallede ünlenir. Hapishaneden çıkınca muhteşem bir karşılama töreni
hazırlanır.Herkes ona sevgi gösterir.Ali mahallesine gelir gelmez, mahallenin muhtarlığına
adaylığını koyar. Ali seçimleri kazanır ve muhtar olur. Mahallede kısa sürede çok şey değiştirir.
Haraç olayını kaldırır ve mahalleyi bir düzene koyar. Zilha amcasını öldürdü diye Ali’ye
yüz vermez. Ali kıskançlığından çatlamaktadır. Bu arada, Ali’yi sevmeyen kişiler yavaş
yavaş ortaya çıkmakta ve arkasından sessizce kuyusunu kazmaktadırlar. Bülent Bey adıyla
anılan zengin birisi mahalleye gelir. Mahallede bir işi vardır. Mahallede gezerken Zilha’yı
görür. Zilha’yı görünce çok şaşırır.Çünkü eski eşi Nevvare’ye çok
benzemektedir. Nevvare kızını ve Bülent Bey’i terketip, başkasına kaçmıştır. Kızıda
Zilha’ya inanılmaz bir yakınlık duymuştur. O yüzden, Bülent Bey Zilha’yı evinde
çalışması için ikna eder. Zilha’yı evine götürür. Ali bunu duyunca çok sinirlenir ve
Zilha’yı Bülent Bey’in evinden almaya gider. Bu arada Bülent Bey’in
eski eşi Nevvare, evini çok özlemiş ve evine dönmüştür. Ali, kapıyı çaldığında , kapıya
Nevvare çıkmıştır ve Zilha diye yanlışlıkla Nevvare’yi kaçırır. Sonunda onun Zilha
olmadığını anlar, fakat iş işten geçmiştir. Bu arada, Zilha’nın amcasının gerçek katili
ortaya çıkmıştır. İsmi de Cafer’dir. Cafer’den Ali’yi öldürmesini isterler.
Çünkü Ali  gerçektençok şeyler başardığı için bunu çekemezler.Durumu geç de olsa
anlayan Zilha ,Ali’nin yanına döner ve barışırlar. Beraber mutlu bir hayat sürceklerini
zannederler, fakat Cafer Ali’yi öldürmekte kararlıdır. Cafer evin önüne gelir ve
Ali’den evden çıkmasını ister. Ali tam evden çıkarken Cafer ateş ederve Ali vurulur. O
acıyla Ali silahı tuttuğu gibi Cafer’i öldürür. Bu sefer Ali gerçekten katil olur. Böylece Ali
tekrar hapishaneye döner, ama Keşanlı Ali Destanı ömür boyu sürecektir.

 

3.    ANAFİKRİ: Kitap bize, kendi kişiliğimizin dışında başka bir kişiliğe
bürünmememizi ve daima dürüst, namuslu olmamızı anlatmak istiyor.

 

 


4.    KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN
DEĞERLENDİRMESİ: Ali, cesur, genç ve iyi niyetli bir delikanlıdır. Olayların akışını değiştirecek
güce sahiptir.

Zilha, gururlu aynı zamanda çok asabi, fakat Ali’yi peşinden
sürükliyecek kadar güzel bir kız.

Cafer ise kötü niyetli, başkaların isteği ile adam
öldürecek kadar kötü birisi. Mahalledeki diğer insanlar ise iyi niyetlidirler.

 
 
5.    KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER:Epik tiyatronun en güzel
örneklerinden biri sayılan bu oyunda, eski tiyatro geleneğinin birçok özelliğini çağdaş bir
yorumla seyirciye sunmaktadır. Yarattığı tipler öylesine gerçek, öylesine canlıdır ki, hemen her
toplumun sosyal ve ekonomik açıdan benzerlik gösteren kesimlerinde karşımıza çıkıverirler.
Keşanlı Ali Destanı yazarı kadar ünlü bir oyundur. Üstelik ünü sınırları aşmıştır. Avrupanın pek
çok ülkesinde, Amerika’da, Lübnan’da oynamış bir oyundur. Dilden dile
çevrilen, oynadığı her ülkede, oyuncusuyla, seyircisiyle bütünleşen mükemmel bir oyundur.

 

KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:

 
 
Galatasaray Lisesi’ ni bitirdi (1935). Almanya’ ya gitti, Heidelberg Üniversitesi
Siyasal Bilgiler Fakültesi’ nde okudu, yurda dönünce (1938) İstanbul Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’ nü bitirdi (1950). Edebiyat
Fakültesi’ nde tiyatro tarihi dersleri verdi.

Tercüman gazetesinde sanat ve
kültür yazıları, fıkralar yazmış (1955-1960), bir ara gazetenin baş yazarı olmuştu (1960). Bu
fıkralarından bir kısmını genel başlıklarıyla kitap halinde de topladı. (Devekuşuna Mektuplar,
1960, 1977). Pazar sohbetlerini Milliyet gazetesinde sürdürdü ( Mart 1974-Mayıs 1986 ).

İlk hilkayesi Töhmet, Haldun Yağcıoğlu takma adıyla Yedigün dergisinde (1946) çıkan
Taner, gücünü gözlem, mizah ve yergiden alan; konuları büyük şehrin tipik ve türedi
yaşamlarından gelme hikayeleriyle tanındı.


Ynt: Keşanlı Ali Destanı - Haldun Taner By: mer_ve_g Date: April 14, 2008, 05:30:00 PM
emeqine saqlık
Ynt: Keşanlı Ali Destanı - Haldun Taner By: By.CeZa Date: July 22, 2008, 10:38:57 AM
teşekkürler
Ynt: Keşanlı Ali Destanı - Haldun Taner By: By.DiéséL* Date: November 05, 2009, 10:10:39 PM
sağoll

SiteMap - İmode - Wap2