Getirin şırıltısını akarsularımın… Annemin narin sesleriyle süslenen geçmişimi getirin…Çocukluğumu getirin şiirlerinizle…Güvercinlerimi kondurun pencerelerime, kız arkadaşlarım Aynur’un güzelliğini, Sabiha’nın saflığını şarkılarla getirin; komşularım Derya’ nın sevdasını ve Ayhan’ın kurnazlığını türkülerle getirin… Mısralarla taşıyın onların temiz duygularını…Türküler dokuyarak yollarında geçmişin…
Yıldızsız gökyüzlerinde bıraktığım güzel anları, uykusuzluklarıma yamanan zamanları, yudum yudum içtiğim türkülerimi bana getirin…
Hasret ağlarında ne olursunuz yalnız bırakmayın beni…Dönemeçlerde yarım kalmasın rüyalar… Türkü deyip geçmeyin… Treni uzaklara götürür… Rüzgârı estirir… Kuşları kondurur…Gurbette insanı muma döndürür… Uçurur, ıssız yollardan geçirir… Aşık eder sevdalandırır… Ayvaya çiçek açtırır. Elleri kınalı, yüzü duvaklı gelin için destan yazdırır… Yalın ayah, başı kabah gurbet olur dostsuz sabah… Öç alır aşkına engel olandan… Hop hop ister, toyluk ister oğlandan… Soldurur gül iken… Sevdirir deliye döndürür… Yusuf olur zindanlarda… Zülüf olur ak gerdanda… Türkü be bu kardeşim… Dilden dile dolaşan…Ta gurbete ulaşan… Yorgun değiliz biz türküler varken… Güneş içimizden doğarken…