Arşiv Anasayfa Tarih
Sayfalar: 1
Hunlar By: LadyEsmer Date: March 25, 2008, 01:29:32 AM
“Türklerin cihan hakimiyeti ilk defa büyük bir imparatorluk kuran Hunlar ile, bilhassa onların hükümdarı Mete ile başlar” (Turan, 2003:103).

“Hunlar’dan önceki çağ Türklerin tarih öncesidir. Mete ile Hunlar, Büyük Türk Hakanlığı’nı cihan ölçüsünde bir devlet derecesine yükseltmişlerdir. Mete’yi kuzeyde buzullar, güneyde Himalayalar, doğuda Büyük Okyanus, batıda Hazar ve Urallar durdurabilmiştir. Hunlar 436 yıl iktidarda kadılar. Osmanoğullar’ından sonra Türk tarihinde en çok iktidarda kalan hanedan Hunlar’dır. Zaten büyük Alman tarihçisi Otto Franke: “Hunlar, ancak Osmanlı Türkleri ile mukayese edilebilirler.” demiştir” (Öztuna, 1969:41-42).
__________________
2.1 BATI (AVRUPA) HUNLARI

“Kimlikleri hakkında 200 yıldan beri türlü tahminler yürütülen ve bazı bilginler tarafından Moğol, Türk-Moğol karışımı, Fin-Ugor oldukları veya doğrudan doğruya İslav menşeinden geldikleri, yahut Germen soyuna mensup bulundukları, veya Kafkas kavimlerinden bir kol teşkil ettikleri ileri süregelen Batı Hunlarının Asya Hunlarının torunları oldukları son zamanlardaki araştırmalarla daha da açıklık kazanmıştır” (Kafesoğlu, 2003:70).

“Hunlar’ın zaman zaman Kafkaslar yoluyla Anadolu’ya akınlar düzenledikleri görülür. Nitekim M.S. 363-373 yılları arasında, Kafkaslar’dan hareket eden Hunlar Anadolu’ya girerek Urfa’ya kadar ilerlemişlerdir” (Nemeth, 1982:53-54).

“Batı Hunları, hareket yetenekleri çok fazla olan çevik atlı birliklerden oluşan kalabalık ordularla Karadeniz’in kuzeyindeki Alan, Ostrogot ve Vizigotlar’ı daha ilk saldırıda ağır yenilgilere uğratarak darmadağın ettiler; çok geçmeden de 378 yılında, Tuna Irmağı’nı geçerek Batı Roma ve Bizans İmparatorlukları topraklarını istilaya başladılar” (Yücel, Sevim, 1990:25).

“Hunlar Gotlardan, Alanlardan ve Germen Taifallardan oluşturdukları yardımcı kuvvetlerle takviyeli olarak ilk defa 378 baharında Tuna’yı geçtiler ve Romalılar’dan mukavemet görmeksizin Trakya’ya kadar ilerlediler. Ancak Roma topraklarında görünen bu kuvvetler keşif vazifesini yapan öncülerdi.

Hunlar Roma İmparatoru Thedosios I’in ölüm yılı olan 395’te yeniden harekete geçtiler. Bu hareket iki cepheli idi: Hunlar’dan bir kısım Balkanlar’dan Trakya’ya ilerlerken, daha büyük sayıda diğer bir kısım Kafkaslar üzerinden Anadolu’ya yöneltilmişti. Hun Devletinin Don nehri havalisindeki doğu kanadı tarafından tertiplenen Anadolu akını, Basık ve Kursık adlı iki başbuğun idaresindeydi. Romalıları olduğu kadar Sasani İmparatorluğu’nu da telaşa düşüren bu akında Hun süvarileri Erzurum bölgesinden itibaren Karasu, Fırat vadilerini takiben Melitene (Malatya)’ye ve Kilikia (Çukurova)’ya ilerlemişler, bölgenin en tahkimli kaleleri olan Edessa (Urfa) ve Antakya’yı bir müddet kuşattıktan sonra, Suriye’ye inerek Tyros (Sur)’u baskı altına almışlar, oradan Kudüs’e yönelmişlerdi. Çok süratli cereyan eden bu harekattan korkuya kapıldıkları için Hunlara dair acayip hikayeler uyduran kilise adamlarının dehşet dolu gözlerinin önünde, akıncılar sonbahara doğru, kuzeye çark ederek Orta Anadolu’ya, Kappadokia-Galatia (Kayseri-Ankara ve çevresi)’ya ulaştılar ve oradan Azerbaycan-Baku yolu ile kuzeye, merkezlerine döndüler (396)” (Kafesoğlu, 2003:73).

“Fakat iki yıl sonra, yani 398 yılında Anadolu’ya daha küçük çapta olmak üzere, yeniden akınlarda bulundular. Böylece Hunlar, hem batı, hem de doğu yönlerinden, yani iki cepheden, Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğunu baskı altında tutmuşlardır. Bu Hun baskıları karşısında aciz kalan Doğu Roma imparatorları, herhangi bir ciddi önlem alamadılar. Sonuç olarak 395-398 yılları arasında cereyan eden Hun Türklerinin bu Anadolu istila harekatı, tarihte Anadolu’ya İlk Türk Girişi’ni temsil etmesi bakımından dikkate şayandır” (Yücel, Sevim, 1990:26).

“Doğu Roma İmparatorluğu ile Attila arasındaki asıl büyük savaş II. Theodosius döneminde 441 yılında başladı. Tuna boyunda ve Trakya’da ilk iki çatışmada yenilen imparatorluk orduları, yanlış bir tutumla Gelibolu Yarımadası’na çekildiler ve bu daracık yarımadada sıkışıp, üçüncü, üstelik kesin yenilgiye uğradılar. Hunlar, İstanbul surları dibinden, Yunanistan’ın Thermopylai Geçidi’ne kadar, her yeri talan ettiler, yakıp yıktılar. Herakleia (Marmara Ereğlisi) ve Hadrianoupolis (Edirne), güçlü surları sayesinde bu felaketten kurtulabilecekken, temellerine dek yıkılma tehdidi karşısında, teslim olmayı yeğledi. İstanbul bile tehlikedeydi; çünkü surların birçok bölümü ile 58 kulesi, bir süre önce korkunç bir deprem sonucu yıkılıp ancak yarım yamalak onarılmış bulunuyordu. Sonunda, II. Theodosius, 446 yılında utandırıcı bir barış antlaşmasını kabullenmek zorunda kaldı” (Umar, 1998:29).

“Bu antlaşmaya göre, Tuna’nın güneyinde beş günlük mesafedeki yerler askerden arındırılacak, buralardaki pazarlar yerine artık bir Hun sınır şehri haline gelen Naissus (Niş)’da ortak Pazar kurulacak, Bizans savaş tazminatı olarak 6.000 libre altın ödeyecekti. Ayrıca yıllık vergi üç katına (2.100 libre altın veya 150.000 solidus) çıkarılmıştı” (Kafesoğlu, 2003:79).

“Attila, İtalya seferinden dönüşte, rivayete göre zifaf gecesinde ağzında, burnundan kan boşalmak suretiyle ölmüştür. Attila’nın ölümünden sonra, hatunu Arıg-kan’dan doğan üç oğlu; sırasıyla İlek, Dengizik, İrnek babalarının yerini tutamadılar. İmparator olan İlek, ayaklanan Germen Kavimleri ile yaptığı Nedao (Avusturya’da) savaşında hayatını kaybetti. Çok cesur olan fakat siyasi zekadan mahrum Dengizik, imparatorluk birliğini yeniden kurmak için neticesiz mücadeleler içerisinde çırpınırken, bir Bizanslının kılıcı ile can verdi. İrnek ise, büyük kardeşlerinin ölümünden sonra, artık Orta Avrupa’da tutunmanın zor olduğunu anlayarak, savaşlarda yorgun düşen Hunların büyük kısmı ile Karadeniz’in batı kıyılarına döndü” (Kafesoğlu, 2003:83).

Hunların, sebep oldukları Kavimler göçü ile Avrupa milletinin etnik olarak birbirine karışması, Avrupa’nın “Tanrının Kılıcı” olarak adlandırdıkları Attila adına çeşitli destan ve efsanelerin oluşması, Batı Roma İmparatorluğunun yıkılması gibi etkileri olmuştur.

Ynt: Hunlar By: Hayabusa Date: April 05, 2008, 09:59:51 AM
Saol Bilgiler İçin ellerine saqlık
Ynt: Hunlar By: [MasaL] Date: April 05, 2008, 02:40:22 PM
PyLa$ım iÇin T$kLeR.
Ynt: Hunlar By: resulbaba7553 Date: April 08, 2008, 09:37:31 PM
paylaşımın için sağol hoca her yazılıda soruyor bunu
Ynt: Hunlar By: By.CeZa Date: April 16, 2008, 06:20:48 PM
bilgiler için teşekkürler..
Ynt: Hunlar By: HaYaL Date: April 25, 2008, 06:15:28 PM
payLasım ıcın tskLer...
Ynt: Hunlar By: muradina Date: April 25, 2008, 08:38:24 PM
ne şanlı tarihimiz var ,ama kıymetini bilen yok Ne.??

SiteMap - İmode - Wap2