Arşiv Anasayfa Aşk Mektupları
Sayfalar: 1
N. Hikmet'ten Pirayeye mektuplar By: RobeRT Date: March 22, 2008, 04:08:42 AM
PİRAYE'YE MEKTUPLAR

Nazım Hikmet'in hayatı bu tezin ispatıdır adeta...

Nazım'ın hep uzağındaki kadınları sevdiği söylenebilir.

Piraye ile 1935'te evlendi. Ertesi yıl tutuklanarak içeri girdi. "Adını kol saatinin kayışına tırnağıyla yazdığı" bu kadınla 1950'de çıkana kadar yazıştılar.

17 yıllık ilişkileri boyunca yazılan 581 mektubu Piraye Hanım'ın oğlu Memet Fuat yayınladı geçenlerde... Nazım, karısına şöyle yazıyordu:

"Seni nasıl seviyorum biliyor musun? Ot yağmuru nasıl severse, ayna ışığı nasıl severse, balık suyu ve insan ekmeği nasıl severse, sarhoşun şarabı, şarabın billur kadehi sevdiği gibi, annenin çocukları, çocukların anneleri sevdikleri gibi, Lenin'in inkılâbı ve inkılâbın Marx'ı sevdiği kadar, velhasıl seni Nazım Hikmet'in Hatice Zekiye Pirayende Piraye'yi sevmesi gibi seviyorum."

O mektuplardan birinde Nazım, "Çıkarsam ve sana kavuşursam, bu öyle dayanılmaz bir saadet olacak ki, gebereceğim diye korkuyorum" diyordu. Oysa öyle olmadı. Taze bir ekmek hayaliyle yıllar yılı aç yaşayan biri, hasretle dişlediği somunun dördüncü diliminde ne hissederse onu hissetti Nazım; ot yağmura, ayna ışığa kavuştuğunda ne olursa, o oldu.

Alışıldı.

Sarhoş şaraptan bıktı, şarap kadehten taştı, inkılâp Marx'ı aştı.

Aşk bitti ve ayrıldılar.

Nazım yeni bir aşktaydı çoktan... 1949'da Bursa cezaevinde dayısının kızı Münevver'e tutulmuştu. Boşandığı 1951 yılında Münevver'den bir oğlu oldu.

Yeniden içeri alınacağını hissedince, "7 tepeli şehrinde bırakıp gonca gülünü" yurtdışına kaçtı. Vatandaşlıktan çıkarıldı ve yeniden başladı hasret mektupları... Bu kez mektupların üzerinde Münevver'in adresi yazılıydı:

Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli
Belini sarmayalı
Gözünün içinde durmayalı
Aklının aydınlığına sorular sormayalı
Dokunmayalı sıcaklığına karnının
Yüz yıldır bekliyor beni
Bir şehirde bir kadın
Aynı daldaydık, aynı daldaydık
Aynı daldan düşüp ayrıldık
Aramızda yüz yıllık zaman
Yol yüz yıllık

Sonra yüz yıldır bekleyen o kadın, oğlunu sırtlayıp çıkageldi bir gün; yüz yıllık yolu aşarak...

Lâkin hasret bitince bitti aşk.

Nazım yeni bir aşktaydı çünkü...

1959'da Vera ile evlendi. 1963'te öldü.

CAN DÜNDAR
Ynt: N. Hikmet'ten Pirayeye mektuplar By: femox Date: April 07, 2008, 04:41:12 PM
güselmiş..saol paylşım için..
Ynt: N. Hikmet'ten Pirayeye mektuplar By: Hayabusa Date: April 07, 2008, 04:54:08 PM
Cok Güzel Soal
Ynt: N. Hikmet'ten Pirayeye mektuplar By: BbuSHhHeE Date: May 08, 2008, 08:31:28 PM
qüseldi tşklerrr =))
Ynt: N. Hikmet'ten Pirayeye mektuplar By: LadyEsmer Date: May 10, 2008, 12:12:26 AM
Harika Paylastigin Icin Saol
Ynt: N. Hikmet'ten Pirayeye Mektuplar By: nazlııııııııı Date: May 05, 2014, 07:56:45 PM
Teşekkürler
Ynt: N. Hikmet'ten Pirayeye Mektuplar By: hanbur Date: June 16, 2014, 05:00:43 PM
Çok güzel, teşekkürler...
Ynt: N. Hikmet'ten Pirayeye Mektuplar By: saint_X Date: April 08, 2015, 03:10:20 PM
thanks

SiteMap - İmode - Wap2