Arşiv Anasayfa Dini Hikayeler
Sayfalar: 1
Hz. Muhammet (a.s) 'in Affetmedikleri By: Mavi_Kiyamet Date: May 26, 2010, 07:07:48 PM
Doç. Dr. Osman Özsoy'un yazısı

Gerek yazının tamamını okumaya vakti olmayanlar gerekse de yazıda çokça isim geçeceği için zihni karışacak olanlar için yazının özetini baştan vereyim.

Hz. Peygamber’in asla tahammül edemediği ve kesinlikle affetmediği suç yalan iftira gibi her çeşit karalama türü yaklaşımlarla toplumun zihninin karıştırılması ve yanlış düşünce sahibi olmalarına zemin oluşturulmasıydı. Kamu malı konusunda da hassastı. Aksi davranış içinde olanlara karşı şiddetli cezalar uyguladı.

Konunun ayrıntısına girmeden önce Hz. Peygamber öncesi döneme ait bazı bilgiler vermekte yarar var.

Kamuoyunun kontrolü tarihin her döneminde büyük önem taşımıştır. Güç ve iktidar sahipleri insanlık tarihinin bilinen bu en eski silahından sürekli yararlanma yoluna gitmişlerdir.

Eski Yunan ve Roma toplumlarında da kamuoyu oluşturma tekniği olarak nitelendirebileceğimiz profesyonel faaliyetler mevcuttu. İmparator Neron “Augustales” denilen ve görevi halkı heyecanlandırarak hasım grupları katletmek için coşkulu tezahürat yapmak olan ve çoğunluğu gençlerden oluşan 5000 kişilik bir teşkilât kurmuştu. Sezar zamanına gelindiğinde Çiçeron gibi etkili hatiplerin siyaset ve toplum hayatı üzerindeki etkisi üst seviyelere çıkmıştı

Pompei harabeleri arasında bu devirde etkin faaliyet gösterdiği anlaşılan dellâllara ve münâdîlere ait kalıntılar bulundu.

Halkın çeşitli söylentilerle sindirilmesi ve morallerinin çökertilerek ruh dünyalarının peşinen esir alınması düşüncesi çok eski bir stratejidir. Anibal Roma üzerine yürürken bu teknikten yararlandığı gibi Atillâ ve Cengiz Han’da bu iş için özel ekipler oluşturmuşlar ordunun geçeceği güzergah üzerinde yaşayan halklarda büyük bir korku dalgası meydana getirmeyi başarmışlardır. Tarihe geçen tüm başarılı seferlerde böylesine profesyonelce uygulanan bir zihin inşa stratejisi vardır.

Timur Anadolu’yu işgali sırasında da bunu başarıyla uygulamıştır. Yıldırım Beyazıt’ın Timur’a karşı mağlubiyetinde Timur’un propaganda silahını çok iyi kullanması etkin rol oynamıştır. O kadar ki üzerinden asırlar geçmesine rağmen Timur’la ilgili menkıbeler Anadolu’da hâlâ anlatılmaktadır.

O günün medyası…

Modern anlamda gazeteciliğin insan hayatına girmesi son 200 300 yıla ait bir olaydır. Radyo televizyon gibi günümüzün popüler iletişim araçlarının insan hayatına girmesinin üzerinden ise henüz 100 yıl bile geçmemiştir.
Kısacası bundan 100 200 sene öncesine gelinceye kadar tüm insanlık tarihi boyunca en etkin kamuoyu oluşturma aracının başında şifahi (sözlü) unsurlar başta geliyordu. Onu en iyi kullanan da etkin söz söyleme gücüne sahip şairlerdi.

Şairler eski çağlar boyunca bir bakıma şimdiki anlamıyla medyanın görevini yürütüyorlardı. Herhangi bir konuda kamuoyu oluşturulacaksa bu iş için şairler görevlendiriliyor karşılığında kendilerine menfaat temin ediliyordu. Özellikle savaş hazırlıkları sırasında ve savaş anında askerin coşturulmasında en etkin silah şiirdi.

Şairlerin çoğu Yahudi idi…

Hz. Peygamber risalet görevine başladığında Mekke bir bakıma Arap yarımadasının şiir merkezi (medya üssü) gibi idi. Arap yarımadasının en etkin şairleri burada bulunuyor en güzel şiirler Kâbe duvarına asılıyordu.

Hz. Muhammed (s) peygamberlik görevine başladığı andan itibaren çoğunluğunu Yahudilerin oluşturduğu şairler hemen saldırıya geçti.
Yahudi şairler şiirlerinde İslâm'la alay ediyor Hz. Peygamberi sürekli aşağılıyorlardı. Özellikle Müslüman kadınları küçük düşüren ve hakaret eden şiirlere ağırlık veriyorlardı. Zaten o günün en etkin kamuoyu oluşturma aracı şiirler olduğu için bu hakaretler kısa zamanda ağızdan ağza yayılıyor ve toplum Müslümanlara karşı kışkırtılıyordu.

Müslümanlar kendilerine olan özgüvenden dolayı bundan doğrudan etkilenmeseler de insanların hakikatlere karşı kalplerinin ve gözlerinin kapalı hale gelmesine yol açtığı için bu tür karalama kampanyalarına üzülüyorlardı.


SiteMap - İmode - Wap2