Arşiv Anasayfa Güncel Sorunlar & Hayat
Sayfalar: 1
Yabancı 3 By: By.TuRuT Date: February 17, 2010, 01:16:14 AM
Jamie kanepede uyudu her zamanki gibi. Rüyasında Mary'i gördü. Her gece gördüğünün aynısıydı bu rüya. Aynı bar. ‘Rain Sound.' Mary ismini çok severdi bu barın. Yağmur sesi. Ama Barlar Sokağı'nın en lüks barıydı. Herkes giremezdi oraya. Şehrin en zenginlerinin gittiği yerdi. Jamie her ne kadar buraların tek kitapçısı olsa da oraya gidebilecek pek parası olmazdı. O hep orta sınıf bir bara giderdi. Ama Mary çok istemişti oraya gitmeyi. Jamie'nin içinde büyük bir sıkıntı olmasına rağmen kıramamıştı onu.

- Hayatım, haydi biraz acele et. Bak, saat kaç oldu!

- Geldim geldim. Niye bu kadar acele ediyorsun ki? Hiç anlamıyorum seni doğrusu.

- Bu gece bir an önce bitsin istiyorum çünkü. İçimde bir sıkıntı var. Sanki biri içimi buruyor.

- Yine kurmaya başladın Jamie. Sakin ol lütfen. Güzel bir gece olacak bu. Göreceksin.

- Göreceğim.

- Göreceğiz.

Mary merdivenlerin başında göründüğünde Jamie bahçe kapısının önünde elleri ceplerinde bir aşağı bir yukarı yürümekteydi. Üzerinde siyah bir smokin vardı. Bunu giymeyi hiç sevmezdi, o rahat giysilere alışık bir adamdı. Bir kazak ve bir pantolon, hepsi bu. Ama böyle özel günler içinde hep temiz tutardı bu giysiyi. Yılda bir kez de giymek zorunda kalırdı.

Ayak seslerini duyunca başını merdivenlerden yukarı doğru çevirdi Jamie.

— Aman Tanrım! Diye küçük bir çığlık attı kendini

tutamayarak. Mary o kadar güzel görünüyordu ki o anda. Tanıştıkları gün de aynı kırmızı elbise vardı üzerinde. Ama o gün bu kadar güzel gözükmemişti gözüne. Makyajı akmış, ıslak bir kızdı gördüğü sadece. Hatta bu giysinin ona yakışmadığını bile düşünmüştü Jamie. ‘Kadınlar niye kendine yakışmayan bir giysiyi giymekte ısrar ederler ki?!' diye düşündüğünü hatırlıyordu Jamie. O günden sonra da hiç giymemişti bu giysiyi. Varlığını bile unutmuştu onun. Ama bugün o kadar güzeldi ki... Büyülenmiş gibi bakıyordu Mary'e. O simsiyah saçlarını sarmıştı bugün. Uçları dalgalı dalgalıydı. Oysa her zaman hippiler gibi dümdüz tarardı. Merdivenlerden aşağı inerken saçları rüzgarda uçuşuyordu. Yüzüne hafif bir makyaj yapmıştı. Dudakları ışıl ışıldı ve çok güzel parlıyordu. Üzerine omuzlarının ancak yarısını örtebilen bir şal almışyı Mary. Elbise incecik ip askılıydı ve göğüslerini tam sarıyor, belinde daralıyor ve aşağı doğru da kalçalarını hafifçe sararak dizlerine doğru salınıyordu. Dizlerinin hemen altında da sona eriyordu. Ayağında –yine- kırmızı ince topuklu bir ayakkabı vardı. Bu ayakkabılar onu hem uzun hem de biraz zayıf göstermişti. Ayakkabıların topukları o kadar inceydi ki üzerindeki ayaklar zayıf ve narin olmasalar kırılacak gibi duruyordu. Ama Mary'nin ayak bilekleri çok narindi. Asla kötü durmamıştı bu ayakkabı onun ayağında.

- Çok güzel görünüyorsun, dedi Jamie yutkunarak.

Mary küçük bir kız çocuğu gibi kıkırdadı önce:

- Sen de çok şık olmuşsun, dedi sonra.

- Gidelim mi? Dedi Jamie kolunu uzatırken.

- Gidelim hayatım, dedi Mary yavaşça Jamie'nin koluna girerken.

İkisi de çok mutlu görünüyorlardı.

Rain Sound, Barlar Sokağı'nın en sonundaydı. Jamie'nin evi ise Barlar Sokağı'nın sonundaki meydanın en sonundaydı. Uzak değildi ama onlar bu anın tadını çıkarırcasına ağır ağır ilerliyorlardı.



SiteMap - İmode - Wap2