Hemen, hemen bütün yazılarıma soru ile başlıyorum, nedeni ise her konuda ya da yazdığım konularda durup düşünün diye. Acaba bu konuda ben ne düşünüyorum, bu yazıdaki düşünceler benim düşüncelerime uyuyor mu? Bunları düşünesiniz diye sorularım uzadıkça uzuyor.
Gelelim sorumuza; çok mu pahalı sevgi? Ne alakası var demeyin, parayla mı, satılıyormuş diye düşünmeyin. Hemen ön yargıyı koyup gazetenin başka sayfalarını çevirmeyin. Benim gençliğimde, ben senin yaşındayken ya da eskiden gibi anlamsız kelimeler kurmayacağım. Bunun yanı sıra on kelimelik cümlenin içinde beş tane yabancı türev kelime ile kendimi bilgili biri gibi sunmayacağım. Hep bildik, tanıdık kelimelerle sevgiyi dilim döndüğünce anlatacağım.
Gün geçtikçe dünyamız daralmakta ya da daraltmaktayız, bir deyimimiz vardır hepimiz biliriz “ sudan ucuz “ diye, bakın etrafınıza su bile ne kadar pahalı. Sevgimiz ise babalar, anneler, sevgililer günü gibi bazı günlere bağlı. Diğer günlerde tanesi bir lira olan gül beş liraya satılınca bence pahalı. Sayın bakalım sizin önemli olarak gördüğünüz, karşınızdakine sevgi sözcükleri sarf ettiğiniz günler yılda kaç tane. Saydıysanız ben rakamı söyleyeyim, en fazla beş oldu değil mi? Yıl 365 gün, siz beş gün saydınız, bakın sadece beş gün için 360 gün çalışmaktasınız. Ve bir çiçekçiye ya da mağazaya bir yıllık kazancınızı bir elin parmakları kadar güne harcıyorsunuz. Çoğunluğu anne, babası ayrı olan, anane, görenek diye bir kavramı bulunmayan yabancı toplumun yaydığı günlerde, teyze, amca diyebilecekleri kimsesi bulunmayan Çinlilerin hediyelik eşyalarına dünyanın parasını dökmekteyiz. Oysa bizim sevgimiz bedava, bahçemize dikilen asmanın filizlerine bakışımız bedava, kovayla su verdiğimiz kuzuya bakışımız bedava, ananın gözleri babanın sözleri bedava, evlatların saçlarına dokunmak bedava, yolda karşılaştığımız insanlara selam bedava. Bedava, bedava sudan ucuz ne kelime bedava işte. Sözün, bakışın, dokunuşun kontörü yok, paha diye bir şey yok, yaradan vermiş bunları toprağa girene kadar son kullanma tarihi yok. İster kullanmayın 360 günlük kazancı harcayın, ister kazancı cebinize atın Yaradan’ın verdiklerini kullanın, seçim sizin.
Öyle solgun, öyle masum ki gözlerin
Beni sevmiyor mu sun?
Öyle titrek, öyle kırgın ki sözlerin
Bana yetişemiyor mu sun?
Bir şiirimin dizelerini paylaştım sizinle, bakın anlatıyor gözler ve sözler bedavaya, ne lüzum var çiçeğe ya da eşyaya sen gül gülümse dünyaya, anlayacaktır sizi hem atlı hem de yaya. Sadece bir günlük sevgilerde yoktur gözümüz, zaman akıp geçiyor sevgi olsun sözümüz.
Sorumun cevabı çok basitmiş değil mi? Çok mu pahalı sevgi? Cevap; bedava. Tabii bu benim cevabım acaba sizce ne? Çoğunuz hak verdiniz belki de, ama bu sayfayı kapattığınızda aynı yaşamınıza devam edeceksiniz. Yine sevgililer gününde çiçek, evlilik yıl dönümünüzde yüzük alacaksınız. Kısacası aynı yerden devam edeceksiniz. Değişim yaşasanız acaba bir zararınız olacak mı düşünün bakalım. Belli günlerde hediye yerine sabah kalktığınızda herkese güler yüzle günaydın deseniz, işe giderken yolda gördüklerinize selam verseniz, iş yerinde kimseyi sıraya dizmeseniz, size soru soranlara yüzünüzü dönüp cevap verseniz, eve gelirken ebeveynlerinize bir merhaba deseniz, akşam yatarken yavrularınızı bir öpseniz, ne olur acaba? İnanın hiçbir kaybınız olmayacak, aksine güzel dostluklar, aile huzuru kazanacaksınız. Ve o belirli günlerde hediye telaşına düşmeyeceksiniz, acaba unutur muyum diye not defterine not almayacaksınız.
Tüm insanlığın bu düşünceye hak vermesi ve uygulaması umuduyla herkese bedava olan sevgim, saygım ve selamlarımı sunuyorum.
Çetin KORKMAZ
Gelelim sorumuza; çok mu pahalı sevgi? Ne alakası var demeyin, parayla mı, satılıyormuş diye düşünmeyin. Hemen ön yargıyı koyup gazetenin başka sayfalarını çevirmeyin. Benim gençliğimde, ben senin yaşındayken ya da eskiden gibi anlamsız kelimeler kurmayacağım. Bunun yanı sıra on kelimelik cümlenin içinde beş tane yabancı türev kelime ile kendimi bilgili biri gibi sunmayacağım. Hep bildik, tanıdık kelimelerle sevgiyi dilim döndüğünce anlatacağım.
Gün geçtikçe dünyamız daralmakta ya da daraltmaktayız, bir deyimimiz vardır hepimiz biliriz “ sudan ucuz “ diye, bakın etrafınıza su bile ne kadar pahalı. Sevgimiz ise babalar, anneler, sevgililer günü gibi bazı günlere bağlı. Diğer günlerde tanesi bir lira olan gül beş liraya satılınca bence pahalı. Sayın bakalım sizin önemli olarak gördüğünüz, karşınızdakine sevgi sözcükleri sarf ettiğiniz günler yılda kaç tane. Saydıysanız ben rakamı söyleyeyim, en fazla beş oldu değil mi? Yıl 365 gün, siz beş gün saydınız, bakın sadece beş gün için 360 gün çalışmaktasınız. Ve bir çiçekçiye ya da mağazaya bir yıllık kazancınızı bir elin parmakları kadar güne harcıyorsunuz. Çoğunluğu anne, babası ayrı olan, anane, görenek diye bir kavramı bulunmayan yabancı toplumun yaydığı günlerde, teyze, amca diyebilecekleri kimsesi bulunmayan Çinlilerin hediyelik eşyalarına dünyanın parasını dökmekteyiz. Oysa bizim sevgimiz bedava, bahçemize dikilen asmanın filizlerine bakışımız bedava, kovayla su verdiğimiz kuzuya bakışımız bedava, ananın gözleri babanın sözleri bedava, evlatların saçlarına dokunmak bedava, yolda karşılaştığımız insanlara selam bedava. Bedava, bedava sudan ucuz ne kelime bedava işte. Sözün, bakışın, dokunuşun kontörü yok, paha diye bir şey yok, yaradan vermiş bunları toprağa girene kadar son kullanma tarihi yok. İster kullanmayın 360 günlük kazancı harcayın, ister kazancı cebinize atın Yaradan’ın verdiklerini kullanın, seçim sizin.
Öyle solgun, öyle masum ki gözlerin
Beni sevmiyor mu sun?
Öyle titrek, öyle kırgın ki sözlerin
Bana yetişemiyor mu sun?
Bir şiirimin dizelerini paylaştım sizinle, bakın anlatıyor gözler ve sözler bedavaya, ne lüzum var çiçeğe ya da eşyaya sen gül gülümse dünyaya, anlayacaktır sizi hem atlı hem de yaya. Sadece bir günlük sevgilerde yoktur gözümüz, zaman akıp geçiyor sevgi olsun sözümüz.
Sorumun cevabı çok basitmiş değil mi? Çok mu pahalı sevgi? Cevap; bedava. Tabii bu benim cevabım acaba sizce ne? Çoğunuz hak verdiniz belki de, ama bu sayfayı kapattığınızda aynı yaşamınıza devam edeceksiniz. Yine sevgililer gününde çiçek, evlilik yıl dönümünüzde yüzük alacaksınız. Kısacası aynı yerden devam edeceksiniz. Değişim yaşasanız acaba bir zararınız olacak mı düşünün bakalım. Belli günlerde hediye yerine sabah kalktığınızda herkese güler yüzle günaydın deseniz, işe giderken yolda gördüklerinize selam verseniz, iş yerinde kimseyi sıraya dizmeseniz, size soru soranlara yüzünüzü dönüp cevap verseniz, eve gelirken ebeveynlerinize bir merhaba deseniz, akşam yatarken yavrularınızı bir öpseniz, ne olur acaba? İnanın hiçbir kaybınız olmayacak, aksine güzel dostluklar, aile huzuru kazanacaksınız. Ve o belirli günlerde hediye telaşına düşmeyeceksiniz, acaba unutur muyum diye not defterine not almayacaksınız.
Tüm insanlığın bu düşünceye hak vermesi ve uygulaması umuduyla herkese bedava olan sevgim, saygım ve selamlarımı sunuyorum.
Çetin KORKMAZ
Ynt: Çok Mu Pahalı Sevgi By: melek_03 Date: April 30, 2010, 06:44:48 PM
Teşekkür ettim paylaşıma..
