Arşiv Anasayfa Çocuk Gelişimi
Sayfalar: 1
Çevre Ve Çocuk Sağlığı By: AkoXenSeM Date: February 04, 2010, 07:03:58 PM
Çevre ve Çocuk Sağlığı Hakkında - Çevre ve Çocuk Sağlığından Endişeler


Çocuklarımız bugün eski kuşakların yaşadığı çevreden çok farklı bir çevrede yaşamaktadırlar. Teknoloji, nüfus ve üretilen ürünlerde 20 yüzyıl da bir patlama olmuştur. Mevcut teknoloji çağına en önemli katkılardan biri binlerce yeni kimyasal maddenin keşfi ve kullanılmasıdır. Bugün çocuklarımıza miras bıraktığımız çevrede ormanları aşırı tüketilmiş, toprakları erozyon ile çoraklaşmış ve denize akıtılmış, suyu ve havası kirlenmiş, besinleri aşırı gübre, tarım ilacı ve hormanlarla bozulmuş, yeşili gri betona ve mavisi boz bulanaık renge dönüşmüş denizler, göller, ırmaklar bırakıyoruz. Üzerinde yaşadığımız gezegeni yaşanamaz ve sürdürülemez yapmak için elimizden geleni ardımıza koymuyoruz. Daha fazla gelir için herşeyin suni/sentetiğine yönelerek doğal ürünlerden uzaklaşmak, üzerinde yaşadığımız dünyayı geleceğimizin umutları çocuklarımız için daha da yaşanmaz duruma getirmektedir.


Niçin Çocuklar Zehirli/Tehlikeli Maddelere Özellikle Daha Hassastır?

Çünkü, çocuklar vücut ağırlıklarına oranla gelişmiş insanlardan daha fazla yer, içer ve nefes alır. Örneğin çocuklar gelişmişlerden 7 kat daha fazla su içer ve ortalama 2 kat daha fazla hava alır. Çocuklar ağırlıklarına oranla 2-8 kat daha fazla besin yerler. Onlar 5 yaşına kadar, besinler yoluyla yaşam süreleri boyunca alacakları böcek öldürücü zehrin yarısını alırlar. Ayrıca çocuklar gelişmişlerden farklı davranışlara sahiptir. Onlar yerde (daha önce böcek öldürücüler veya diğer kimyasal maddelerle işlem görebilmiş zemin veya yer döşemelerinde veya bahçe/parklarda çimenlerde) daha fazla zaman harcamaktadır. Çocuklar aynı zamanda daha çok el-ağız transferi yapar ve eşyalara ve yüzeylere ellerini yıkamadan dokunma alışkanlığına sahiptirler. Böylece onların bu tür tehlikeli maddelere maruz kalmaları artmaktadır. İlave olarak da, çocukların birçoğunun biyolojik sistemleri – endokrin, sinir, hormonal, üreme ve bağışıklık- hala ergenliğe kadar gelişim halindedir. Çocukların besinleri absorplama oranı gelişmişlerden farklıdır. Örneğin hazım sistemine alınan kurşunun (Pb) bir gelişmiş tarafından %10’u absorp edilirken, çocukta %50’si absorp edilebilmektedir.

Çocuğun ilk çevresinde, ana rahmindeki cenin kan dolaşımıyla plasentaya geçebilecek bir çok kimyasal maddeden kalıcı hasarlara maruz kalabilmektedir. Bu kimyasallar kurşun, poliklorlüfeniller, metilcıva, etanol ve sigara dumanındaki nikotin vs olabilir. Çocukluğun erken dönemlerinde elin ağıza gitmesiyle bazı tehlikeli maddeler boya tozları/dökün- tülerindeki kurşun, böcek öldürücü ilaç kalıntıları vs. vücuda alınabilmektedir.

Çocukların yeme alışkanlıkları gelişmiş insanlardan oldukça farklıdır. Çocuklar ağırlıklarına oranla daha fazla meyve-sebze yer ve daha fazla sıvı (su, süt vs) içerler. Bu yüzden çocukların ağız/beslenme yoluyla alınan zehirli maddelere (kurşun, böcek öldürücü ilaçlar, tarımsal gübre kalıntıları, sudaki endüstriyel atıklar, nitrat/nitrit, kişisel bakım ürünleri kimyasalları vs) maruz kalma potansiyeli gelişmiş kişilerden daha fazladır. Zehirli maddelerin kümülatif ve/veya birleşik (multiple) etkileri ve potansiyel sinerjik etkileri tam bilinmemekte olup daha fazla araştırma istemektedir. Çocuklar toksik maddelere okul, ev, hastane ve ofis yapı ve dekorasyon malzemelerinden de maruz kalabilmektedirler.

Çocuklar gelişmişlerden çok daha yüksek konsantrasyonlarda toksin alırlar. Bazı toksinlerin küçük tek dozunun kritik gelişme evresinde alınması öğrenmeden üreme sorununa kadar kalıcı gelişim bozukluklarına sebep olduğu bilinmektedir. Bir çok toksinler vücut yağlarında biyolojik olarak birikir ve anneden çocuğa emzirme ile geçebilir.

Son çalışmalar çeşitli kimyasal toksinlere maruz kalındığında astım, doğum hataları, davranış bozuklukları, öğrenme güçlükleri, otizm, kanser, çocuk hastalıkları, bozulan bağışıklık sistemleri, sinir bozuklukları ve üreme dengesizlikleri gibi sağlık sorunları yaşanabildiği uzmanlarca ifade edilmektedir. Bu yüzden kronik çocuk hastalıklarına sebep olan çevresel sebeplerle ilgili araştırmalar desteklenmeli, sentetik kimyasallara alternatif doğal ürünlerin kullanımı ve/veya geliştirilmesinde koruyucu ve teşvik edici önlemler alınmalıdır. Çevresel toksinlerin çocuklarımıza zarar vermeden önce azaltılması/yokedilmesi için topluma, devlete ve milli girişimlere destek verilmesine ihtiyaç vardır.

Bu Endişeler Niçin Şimdi Dile Getiriliyor?

Rachel Carson yaklaşık 40 yıl önce “Silent Spring” isimli kitabında toksik kimyasalların sorunlu sağlık etkilerini yazdığında çoğunlukla kritize edildi ve tartışmalara yol açtı. Ancak yakın zamanda, politikacılar, sanayiciler ve bazı araştırmacılar yavaş yavaş ta olsa sağlık ve çevre arasındaki ilişkiyi kurabildiler. ABD’de 1993 yılında Milli Bilim Akademisinin “Böçek Öldürücü ve Tarım İlaçlarının Çocuklar Üzerine Etkileri” isimli yayınından sonra toplumun bir çok kesimi çevresel toksinlere maruz kalma ile çocuk kanserleri, zayıflayan bağışıklık sistemi, astım, öğrenme güçlükleri ve diğer sağlık sorunları ile ilişkinin farkına varabildiler. Gelişmiş ülkelerde, bir çok organizasyonlar, devlet enstitüleri, akademisyenler ve sivil-toplum örgütleri şimdi çevre ve çocuk sağlığı üzerine önemli zaman harcamakta ve kaynak ayırmaktadır. Gelişmiş ülkeler çocuk sağlığı ve çevre için kanunlar ve düzenleyici politikalar üzerinde çalışmaktadır. Sanayiciler ise daha az toksik alternatif ürünler üretimi üzerine çalışmalara ağırlık vermek zorundadır. Dünyada 21. yüzyılda çevre sağlığı hareketleri çoğunlukla insan hakları, sivil toplum hakları, çevre ve kadın organizasyonları, çocuk hakları grupları, dini topluluklar, işçi hareketleri, sosyal gelişme ve dayanışma toplulukları tarafından desteklenmektedir. Dünya çocuk çevre sağlığı hareketleri gelecek jenerasyonların sağlıklı, adil ve sürdürülebilir geleceğe sahip olmasını ve üzerinde yaşadığımız dünyanın yaşanabilir kalmasını istemektedir.


SiteMap - İmode - Wap2