Arşiv Anasayfa Kur'an-ı Kerim.
Sayfalar: 1
!! Farzetki Öldün By: cadı_kız Date: February 02, 2010, 06:34:14 PM

İstersen gel bir beş dakika ölümü düşünelim… Ama senin ölümünü nasıl mı? Şöyle:
Düşün ki hiç hesapta olmayan, hep ertelediğin, ölüm; sana genç yaşta geldi… Eve haber saldılar; çocuğunuz hakkın rahmetine kavuştu… Aldılar seni sana özel tek kişilik odaya ağırladılar… Morgdasın… Buz gibi bir mekân… Birazdan sevdiklerin başına üşüşüp ağlayacaklar…
Beyaz kefenin başucu en yakının tarafından açılıyor… Seni gören fenalık geçiriyor… Sana can veremiyorlar… Sen morgda bir kişilik yeri işgal ederken boyuna göre küçük yatağın (kabrin) çoktan hazırlanmış… O geceyi tüyleri diken diken eden yerde geçirirken sıcacık yatağın korku salacak evdekilere… Rahmetlinin yatağıydı diyecekler… O odan korku salacak…Ölümün birçok kişiye kısa zamanda unutacakları önemli dersler verir… Ölümünle kimi dul kalacak, kimi yetim… Kimine evlat acısı tattıracaksın, kimine adını koyamadığımız acılar…
Sen hala o soğuk yerdeyken cenazenin kılınacağı camii ve kılınacak namaz vakti belirlenmiş ve kısa bir zaman diliminde yakın çevrene bildirilmiştir… Cepten arayanlara şu ses ne güzel mesaj verirdi:
"Aradığınız kişiye ulaşılamıyor… Lütfen tekrar denemeyiniz. Ona artık ulaşamazsınız… O artık dünyalı değil… Lütfen numarasını silin…''
Numaran anında silinir… Telefonlardaki numaran ölüm kokar… Sen morgdayken ölüm ve ölümün konuşulacak evlerde… Ne kabare programları güldürür ne de savaş görüntüleri üzer… Gündemde sen varsın… Ölümün var…
Şu konuşmalar çok işitildi:
_ Acaba sıra kimde?
_ Senden sonra acaba kimin adı okunacak?
_ Daha dün görüşmüştüm!
_ Hala inanamıyorum!
_ Demek ki ölümün yaşı yok!
_ Bir gün biz de öleceğiz…
Ve sabah olur…
Dünyada bir gün bile kalmana razı olmazlar… İlk kez varlığın sıkıntı verir… Sen hala oracıktayken ğasilhane kapısına adın yazılır… Orası ne hamamdır ne de evindeki banyo… Ömürde bir defa yıkanılan bir yerdir orası…
Buz tutmuş bedenin sıcak sular altında çözülürken tenine dokunanlara unutamayacakları bir ürperti verirsin… Ve ölümünden sonra ikinci durağın olan tahtadan yapılmış bir binek kapı önünde seni bekliyor… Ömürde bir defa binilen tek binektir o… Ve iki üç kişinin yardımıyla cansız bedenin tabuta koyulurken kılını dahi kıpır tadamayacaksın…
Yine ömründe ilk ve son kez bineceğin bir araba sana özel kiralanmış… Ve yola koyuluyorsun… Canlılar arasında kıvrıla kıvrıla ölüm dansı yaparak en azından Cuma kıldığın camiye geliyorsun… Daha doğusu getiriyorlar…
O kalabalıkta tek ölü sensin… Ve sana ölü muamelesi yapacaklar… Çünkü sen ölmüşsün… Musalla taşı… Taşların en ürperteni! Taşların en acımasızı! Taşların en soğuğu!
Senin için toplanan kalabalık, öne geçmen için yol açıyor… Ve o taş kim bilir kaçıncı konuğunu ağırlıyor! Ne ölüler geçti o tezgâhtan!
Senin oradaki varlığın bir sünnet namazına vesile… Kılınan namazdan sonra; Rahmetliyi nasıl bilirdiniz? Sorusuna seni tanıyan da tanımayanda iyi bilirdik derler. İşlediğin günahları gözlerinin önüne getirdiğinde iyi ki bilmiyorlar dersin…
Ürperttiysem bana kızma! Bu, senin, dünya hayatına yeni bir bakış açısı yakalaman içindi… Çünkü ölümü düşünmek az hata yapmanı sağlar…


Bir insan ne kadar çok yaşarsa yaşasın, sonunda ölecektir. Son nefeste imanla göçüp göçmeme tehlikesi dahil, kabir, mahşer .. derken yol boyu tehlikelerle doludur. Tutunacağın dal, Allah rızası için yaptığın kulluk hizmetidir. Bir de Yüce Allah'ın yarattıklarına karşı yapılacak insanlık hizmetleri yardımına gelebilir.


Resulüllah Efendimiz şöyle buyuruyor:

"Herhangi bir kimse ölüp ruhu bedenini terk edince şöyle bir ses gelir:

Sen dünyayı mı bıraktın, yoksa dünya seni mi?

Sen dünyayı mı topladın, yoksa dünya seni mi toparladı?

Sen dünyayı mı öldürdün, yoksa dünya seni mi?

Yıkanmak üzere teneşire konulduğu zaman üç defa üst üste şöyle bir ses gelir:

Kuvvetli bir bedenin vardı. Onu bu derece zayıf düşüren nedir?

Çok tatlı bir dilin vardı. Güzel güzel konuşuyordun. Şimdi seni kim susturdu.

Kaç tane çok sevdiğin dünya dostların vardı. Hani, şimdi onlar neredeler, seni niçin böyle yalnız bıraktılar?

Kefene sarıldığı zaman şöyle bir ses gelir:

Harçlıksız, azıksız uzun yola çıkılır mı?

Geri dönülmeyecek çok uzun bir yola çıktığını biliyor musun?

Yılan çıyanla dolu kabir evini cennet bahçesine çevirdin mi?

Tabut içine yerleştirilince şöyle bir ses gelir:

Ey ahiret yolcusu! Eğer Allah'ın rızasını kazandın da bu yola çıktınsa müjdeler olsun sana. Yok eğer O'nun öfkesini kazandın da öyle bu yola çıktınsa yazıklar olsun sana.

Tabut, kabrin kenarına konduğunda bir ses gelir: " Ey insanoğlu! Dünyada iken şimdi yerleşeceğin bu kabir evin için ne hazırlık yaptın? Bu karanlık yer için ışık getirdin mi?

Yataklar beğenmeyen sen, bu çıplak halinle burada nasıl yatacaksın?"

Kabre yerleştirilince yine bir ses gelir:

Ey insanoğlu! Üzerimde güler eğlenirdin. Şimdi ise karnımda ağlıyorsun, üzerimde bülbüller gibi konuşuyordun. Şimdi karnımda susuyorsun.
Defin işi bitip, halk kabristanı terk ederek ayrıldıktan sonra Yüce Allah'tan bir nida gelir:


"Ey benim kulum! Yalnız kaldın. Seni bu karanlık yerde eşin dostun terk edip gittiler. Halbuki bunlar senin yakınların ve dostların idiler. Bu duruma gelmemen için hiç birisinin bir yararı olmadı. Sen ise, benim emirlerime hep karşı geliyordun. Yapılan öğütleri dinlemiyordun. Şimdi ise gerçeklerle yüz yüzesin.


Seni bu karanlık yerde yalnız başına bırakmak benim Allah'lık şanıma yakışmaz. İzzetim ve Celalim hakkı için ben de sana şefkatle, rahmetle muamelede bulunacağım. Şimdi sana bir ana babanın evladına olan şefkat ve merhametinden daha fazla şefkat ve merhamet göstereceğim. Seni memnun kılacağım" deyip kabri, cennet bahçelerinden bir bahçe haline dönüştürür ve içerisini, kıyamete kadar kendisine arkadaşlık edecek huriler ve gılmanlarla doldurur. Kıyamete kadar birlikte cennet nimetlerinden faydalanırlar."

Ey insanoğlu! Seni karşılıksız yoktan halkeden Yüce Allah'ının büyüklüğüne, şefkat ve merhametine bak. O, ne büyük sultanlar Sultanıdır ki, böyle günahkar kullarının suçunu bağışlar ve o, ne derece merhametli bir Allah'tır ki, her gün binlerce defa kullarının ayıplarını görüp örter. Kimsenin ayıbını yüzüne vurmaz.

Öyleyse O, şanına yakışanı yapmaktadır. Bize düşen de kula yakışan şeyleri yapmaktır. Kulluk mevkii, hizmet mevkiidir. Yüce Allah'a hizmet... Yaratan'ın hatırı için yarattıklarına hizmet...

Allahım! Son nefesimizi kulluk hizmetinde solumayı nasip ve müyesser eyle...


Ynt: !! Farzetki Öldün By: KaraElmas Date: March 01, 2011, 01:02:54 PM
Allahım! Son nefesimizi kulluk hizmetinde solumayı nasip ve müyesser eyle...

Aminnnnnnnnnn
Ynt: !! Farzetki Öldün By: _OnLyMaN_ Date: March 21, 2011, 04:52:41 PM
Teşekkür ederim güzel ve ibretlik bir paylaşım olmuş.
Ynt: !! Farzetki Öldün By: Aqua Date: March 22, 2011, 08:40:35 PM
gercektende ibretlik. tsk.ler
Ynt: !! Farzetki Öldün By: dean_MU Date: June 04, 2011, 04:44:31 PM
ölümü düşünmek insandaki gaflet perdesini kaldırır, alışkanlıkla bakmayı engeller. ben size tek bir şey daha hatırlatmak istiyorum.  Öldük. şimdi göz açıp kapayıncaya kadar geçen sürenin ardından Kıyamet vakti, Allah'ın izniyle, geldiğinde Allah'ın huzurunda nasıl duracağız? dünyada yaptıklarımızı biz unutmuşken O unutmaz, O her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilir. bu durumda yaptıklarımızın bize gösteriliş anında pişmanlıklar içinde yananlardan mı olacağız yoksa yaptıklarımız bize gösterilirken içimize huzur dolanlardan mı? cehhennemin o homurtulu sesini duyup ve korkunç görüntüsünü görüp de hakkımızda verilen hükmün orası olduğunu duymak kadar acı verici ne olabilir?
 şimdi, ölümü düşündüğümüz kadar aslında ölümün ardından verilecek olan o çetin hesabı düşünmeliyiz. Allah'ın rahmetinden ve gücünden umut kesmemeliyiz.
Ynt: !! Farzetki Öldün By: busubusu Date: November 01, 2012, 05:51:19 PM
teşekkürler
Ynt: !! Farzetki Öldün By: M£lik£:)) Date: November 02, 2012, 12:17:28 AM
Güzelmiş Ürperdim Teşekkürler Gülmek :)
Ynt: !! Farzetki Öldün By: yağmur38 Date: November 06, 2012, 02:30:44 AM
Teşekkürler.
Ynt: !! Farzetki Öldün By: hvhuseynov Date: November 08, 2012, 03:12:11 PM
Teşekkürler. İbretlik bir paylaşım.
Ynt: !! Farzetki Öldün By: burak05 Date: February 06, 2013, 05:07:35 PM
insanın tüylerini diken diken ediyor teşekkürler

SiteMap - İmode - Wap2