Arşiv Anasayfa Merak Edilen Konular
Sayfalar: 1
Isra Ve Mirâc Mucizesi Karşısında Müşriklerin Tavrı Ne Oldu By: AkoXenSeM Date: January 27, 2010, 05:29:50 PM
"İmkân ile vücub ortasında Kab-ı Kavseyn ile işâret olunan makama" giren ve mekândan münezzeh olan Cenâb-ı Hakkın kelâmına ve rü'yetine mazhar olan Resûl-i Kibriyâ Efendimiz, aynı gece Hâne-i Saâdetine geldi Sabahleyin mirâcını ve o ulvî seyahat esnasında gördüklerini Kureyş'e haber verip anlatmak istedi Ancak, amcası Ebû Talib'in kızı Ümmühânî elbisesine yapışarak,
"Yâ Resûlallah!" dedi "Sakın bunu halka anlatma, seni yalanlarlar ve seni üzerler"
Fakat Peygamberimiz (sav),
"Vallahi! Ben onu anlatacağım" dedi ve halkın yanına varıp Mirâc'ı haber verdi Kureyşliler şaşırdılar:
"Yâ Muhammed! Buna delilin nedir? Biz bunun bir benzerini daha şimdiye kadar işitmedik" dediler
Resûl-i Ekrem Efendimiz şunları anlattı:
"Delilim şudur ki, filân oğullarının devesine filân vadide, filân yerde rastladım Develerini kaçırmış arıyorlardı Onları develerine doğru kılavuzladım ve ben Şam'a yöneldim"
Sonra dönüşümde Dabhanan'a geldiğimde, filan oğullarının kafilesine rastladım, halkı uyuyordu Onlara ait, üstü örtülü su kabının örtüsünü açıp içindeki suyu içtim Yine eskisi gibi üzerini örttüm
Başka bir delilim de şudur: Sizlere ait bir kafileye Ten'im yokuşunda rastladım Önde karamtırak bir deve vardı Üzerinde birisi siyah, öbürü alaca renkli iki çuval bulunuyordu"1
Halk merak içinde ve sürâtle Seniyye mevkiine çıktı Bir müddet sonra kafile çıkageldi Peygamber Efendimizin haber verdiği gibi önünde karamtırak deve vardı Gelen diğer kafileye su dolu kaplarını sordular Onlar, su doldurup, üzerini örttüklerini söylediler Su kabına baktılar, üzeri kendilerinin örttüğü gibi örtülü idi, ama içinde su yoktu Müşrikler şaşırdılar, ve "Tıpkı dediği gibiymiş" dediler2
Müşrikler, Peygamberimiz (sav)in haber verdiği diğer haberleri de araştırdılar ve aynen söylediği gibi buldular Buna rağmen îmân edip Peygamberimiz (sav)in dâvâsını tasdik etmediler
İsrâ ve Mirâc mûcizesini kabul etmemekte direnen Kureyşli müşrikler, Resûl-i Ekrem Efendimizden bu hususta delil üstüne delil istemekten de geri durmuyorlardı Bir çokları, "Deve ile Mekke'den Şâm'a gidiş bir ay, dönüş de bir ay sürer Muhammed, oraya bir gecede nasıl gidip Mekke'ye döner?" dediler
İçlerinden o taraflara seyahat etmiş ve Mescid-i Aksâ'yı görmüş olanlar, Peygamber Efendimize gelerek,
"Mescid-i Aksa'yı bize târif edebilir misin?" diye sordular
Resulullah Efendimiz,
"Gittim, târif edebilirim" cevabını verdi
Bundan sonrasını Efendimiz şöyle anlatır:
"Onların, yalanlamalarından ve suâllerinden pek çok sıkıldım Hatta, o ana kadar öyle bir sıkıntı hiç çekmemiştim Derken, Cenâb-ı Hak, birden Beytü'l Makdis'i bana gösterdi Ben de ona bakarak herşeyi birer birer târif ettim Hattâ bana, 'Beytü'l-Makdisin kaç kapısı var?' diye sormuşlardı Halbuki, ben onun kapılarını saymamıştım Beytü'l-Makdis karşımda görününce, ona bakmaya ve kapılarını birer birer saymaya ve bildirmeye başladım"3
Bunun üzerine müşrikler,
"Vallahi, tastamam ve doğru târif ettin" dediler Buna rağmen yine îmân etmediler
Hz Ebû Bekir Tereddütsüz Tasdik Ediyor
Mekke halkı arasında gönülleri İslâma ısınıvermiş, fakat Mirâc haberiyle birden şaşırıp kalan kimseler de vardı Bunlar bu haberi duyar duymaz derhal Hz Ebû Bekir'e koştular,
"Yâ Ebâ Bekir!" dediler "Arkadaşının işinden haberin var mı? O, bu gece Beytü'l-Makdis'e gittiğini, orada namaz kılıp Mekke'ye döndüğünü söyledi"
Hz Ebû Bekir,
"Siz bunları ondan mı duydunuz?"
"Evet," dediler, "aynen ondan duyduk"
Bunun üzerine Hz Ebû Bekir,
"Vallahi," dedi, "o söylediyse, şeksiz şüphesiz doğrudur Siz buna hiç şaşırmayın!"
Sonra da, kalkıp doğruca Resûl-i Kibriyâ Efendimizin yanına gitti,
"Yâ Resûlallah! Sen, şu halka bu gece, Beytü'l-Makdis'e gittiğini söyledin mi?" diye sordu
Peygamberimiz (sav),
"Evet" deyince Hz Ebû Bekir,
"Doğru söylüyorsun, senin Allah'ın resûlü olduğuna şehâdet ederim" dedi
Peygamber Efendimiz de, bunun üzerine,
"Yâ Ebâ Bekir, sen zâten sıddîksın" buyurdu4
Ve, o günden itibaren Hz Ebû Bekir, "Sıddîk" diye anılmaya başlandı Sıddık, şeksiz, şüphesiz doğrulayan mânâsına geliyordu


SiteMap - İmode - Wap2