Arşiv Anasayfa Kur'an-ı Kerim.
Sayfalar: 1
Sıkıntınız Mı Var ? 5 Dakikanızı Ayetlere Ayırın. By: Mavi_Kiyamet Date: January 23, 2010, 02:56:34 PM
Diyelim başınıza istemediğiniz bir olay geldi. Yıkık, perişansınız. Kimse ile görüşmek istemiyorsunuz. Çoğunluk size küsmüş gibi. Yalnızsınız.
Herkes benden uzak, herkes bana kırgın düşüncesi içinde çöküntü yaşıyorsunuz. Yalnızlığınızın karanlık mağarasına şu ayet bir güneş gibi doğuyor:
"Rabbin sana ne darıldı, ne de seni bıraktı"(Duha-3)
Kim
kırılırsa kırılsın, kim darılırsa darılsın, kim terk ederse etsin.
Rabbim terk etmiyor, kırılmıyor ya,
ne gam! ...Bu ne büyük ferahlık değil
mi ?

Başınızda ağır bir dert var. Sanki hiç bitmeyecek gibi geliyor. Sanki bu
sorun hayatınızın sonunu hazırlıyor gibi. İşte o an ayet yetişiyor imdada:
"Demek ki, zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var! Zorluğun yanında bir
kolaylık muhakkak var! "(İnşirah-5/6)

Garantiyi veren ALLAH !... Hem de ne garanti, her zorlukla beraber bir de kolaylık geleceği
"mutlaka" ifadesi ile pekiştirilip ikna olalım diye iki kere tekrarlanıyor. Ayet; kolaylığın zorluk içinde saklı olduğunu, çözümün sorunda gizli olduğunu da fısıldıyor. Bu manayı duymuş olan Niyazi Mısri(k.s) şöyle demiş:
"Derman aradım derdime, derdim bana derman
imiş."

Maddi sıkıntınız hat safhada. Yoksul düştüğünüzü hissediyorsunuz. İflas
ettiniz.. Sıfırı tükettiniz yani. Nasıl ayağa kalkarım düşüncesi içinde
boğulurken ayet size yeni bir ümit veriyor:
"Eğer yoksulluktan korkarsanız, ALLAH
dilerse lütfuyla sizi zengin kılar. Şüphesiz ALLAH
hakkıyla bilendir, hüküm ve
hikmet sahibidir." (Tevbe-28 )

Bir yakınınız ölümcül hastalıkla yatağa düştü. Doktorlar fazlaca ümit vermiyorlar. Çoğu kere Onu nasıl teselli edeceğinizi dahi bilemiyorsunuz. Gerçek ortada iken moral vermeye çalışmak sanki sahte davranmak gibi geliyor size. Ciddi bir delil olmalı ki hastanıza siz de inanarak moral verebilesiniz. Eyyub Nebi var Kurr17;anda...
Hastalıkların, dertlerin en ağırına müptela olmuş ama sıhhate kavuşmuş. Onun hali size dayanak oluyor:
Kulumuz Eyyub u da an, o zaman Rabbine şöyle nida etmişti:
"Bak bana, meşekkat ve acı ile şeytan dokundu! Ve ona, bütün
ailesini ve beraberlerinde bir misli daha tarafımızdan bir rahmet
olarak bahşettik ki, temiz akıllılar
için bir ibret olsun." (Sad-41/43)

Ama yine de bazı şeyleri yediremiyorsunuz kendinize. Bir tutamak arıyorsunuz. Ayet el veriyor size:
"Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa o, hakkınızda
hayırlıdır. Olur ki, siz bir şeyi seversiniz; ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır. ALLAH bilir, siz bilmezsiniz." (Bakara-216)

Rabbimiz, Rasülümüz Muhammed(s.a.v) ,
Kitabımız Kuran, Yolumuz Sırat-ı Müstakim ! Bizden bahtiyarı yok dünyada!

Her ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın zafer ve başarı bizim. Bunu da kafadan söylemiyoruz, Kuran konuşuyor:

Vel Akıbetü lil Muttakin (Kasas-83):
Akıbet,(hayırlı son, güzel sonuç) Müttakiler,(takvayı kuşananlar, korunanlar, inanca sarılanlar) içindir !
İKİ YÜZLÜLERİ SEVER HALE GELDİM.
ÇÜNKÜ,
YİRMİ YÜZLÜ İNSANLAR GÖRMEYE BAŞLADIM.
MEHMET AKİF ERSOY


SiteMap - İmode - Wap2