Arşiv Anasayfa Kur'an-ı Kerim.
Sayfalar: 1
Meta Ile Ilgili Ayetler By: Mavi_Kiyamet Date: January 23, 2010, 07:34:59 AM
Fakat Şeytan oradan ikisinin ayağını kaydırdı ve böylece onları içinde bulundukları (durum)dan çıkardı. Biz de: "Kiminiz kiminize düşman olarak inin sizin için yeryüzünde belli bir vakte kadar bir yerleşim ve meta vardır" dedik. (2/36)

Kadınlara oğullara kantar kantar yığılmış altın ve gümüşe salma güzel atlara hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu şehvet insanlara ´süslü ve çekici´ kılındı. Bunlar dünya hayatının metaıdır. Asıl varılacak güzel yer Allah katında olandır. (3/14)

Her nefis ölümü tadıcıdır. Kıyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir. Kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete sokulursa artık o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı aldatıcı metadan başka bir şey değildir. (3/185)

Kendilerine; "Elinizi (savaştan) çekin namazı kılın zekatı verin" denenleri görmedin mi? Oysa savaş üzerlerine yazıldığında onlardan bir grup insanlardan Allah´tan korkar gibi- hatta daha da şiddetli bir korkuyla- korkuya kapılıyorlar ve: "Rabbimiz ne diye savaşı üzerimize yazdın bizi yakın bir zamana ertelemeli değil miydin?" dediler. De ki: "Dünyanın metaı azdır ahiret ise muttakiler için daha hayırlıdır ve siz ´bir hurma çekirdeğindeki ip-ince bir iplik kadar´ bile haksızlığa uğratılmayacaksınız." (4/77)

(Allah) Dedi ki: "Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yeryüzünde belli bir vakte kadar sizin için bir yerleşim ve meta (geçim) vardır." (7/24)

Ama (Allah) onları kurtarınca hemen haksız yere yeryüzünde taşkınlığa koyulurlar. Ey insanlar sizin taşkınlığınız ancak kendi aleyhinizedir; (bu) dünya hayatının geçici metaıdır. Sonra dönüşünüz bizedir biz de yaptıklarınızı size haber vereceğiz. (10/23)

(Onlar için) Dünyada geçici bir meta (vardır). Sonra dönüşleri bizedir; sonra da inkâra sapışları dolayısıyla onlara şiddetli azabı taddıracağız. (10/70)

Ve Rabbinizden bağışlanma dileyin; sonra O´na tevbe edin. O da sizi adı konulmuş bir vakte kadar güzel bir meta (fayda) ile metalandırsın ve her ihsan sahibine kendi ihsanını versin. Eğer yüz çevirirseniz gerçekten ben sizin için büyük bir günün azabından korkarım. (11/3)

(Allah) Gökten bir su indirdi de dereler kendi miktarınca çağlayıp aktı. Sel de yüze vuran bir köpük yüklendi. Bir süs veya bir meta sağlamak için ateşte üzerine yakıp-erittikleri şeyler (madenler)de de bunun gibi bir köpük (artık) vardır. İşte Allah hak ile batıla böyle örnekler verir. Köpüğe gelince o atılır gider insanlara yarar sağlayacak şey ise yeryüzünde kalır. İşte Allah örnekleri böyle vermektedir. (13/17)

Allah dilediğine rızkı genişletir-yayar ve daraltır da. Onlar ise dünya hayatına sevindiler. Oysaki dünya hayatı ahirette (ki sınırsız mutluluk yanında geçici) bir meta´dan başkası değildir. (13/26)

Allah size evlerinizi (içinde) "güvenlik ve huzur bulacağınız yerler" kıldı; ve size hayvan derilerinden hem göç gününde hem yerleşme gününde kolaylıkla taşıyabileceğiniz evler; yünlerinden yapağılarından ve kıllarından bir zamana kadar giyimlikler-döşemelikler ve (ticaret için) bir meta kıldı. (16/80)

(Bu dünyada olup-biten) Pek az bir metadır. Onlara ise acı bir azab vardır. (16/117)

İçinde oturulmayan ve sizin için bir meta (yarar) bulunan evlere girmenizde bir sakınca yoktur. Allah açığa vurduklarınızı da sakladıklarınızı da bilir. (24/29)

Nikah (imkanı) bulamayanlar Allah onları kendi fazlından zenginleştirinceye kadar iffetli davransınlar. Sağ ellerinizin malik olduğu (köle ve cariyelerden) mükatebe isteyenlere -eğer onlarda bir hayır görüyorsanız- mükatebe yapın. Ve Allah´ın size verdiği malından onlara verin. Dünya hayatının geçici metaını elde etmek için -ırzlarını korumak istiyorlarsa- cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları (fuhşa) zorlarsa şüphesiz onların (fuhşa) zorlanmalarından sonra Allah (onları) bağışlayandır esirgeyendir. (24/33)

Derler ki: "Sen yücesin; senin dışında başka veliler edinmemiz bize yakışmaz ancak onları ve atalarını sen meta verip yararlandırdın öyle ki (senin) zikri(ni) unuttular ve böylece yıkıma uğrayan bir kavim oldular." (25/18)

Onların ´meta ile yararlandıkları´ şey kendilerini (görecekleri azabtan) bağımsız kılamaz. (26/207)

Size verilen herşey yalnızca dünya hayatının metaı ve süsüdür. Allah katında olan ise daha hayırlı ve daha süreklidir. Yine de akıllanmayacak mısınız? (28/60)

Şimdi kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz dolayısıyla ona kavuşan kişi dünya hayatının metaı ile metalandırdığımız sonra kıyamet günü (azaba uğramak için) hazır bulundurulan kişi gibi midir? (28/61)

Şimdi kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz dolayısıyla ona kavuşan kişi dünya hayatının metaı ile metalandırdığımız sonra kıyamet günü (azaba uğramak için) hazır bulundurulan kişi gibi midir? (28/61)

Kendilerine (nimet olarak) verdiklerimize nankörlük etsinler diye. Öyleyse metalanıp-yararlanın artık yakında bileceksiniz. (30/34)

Biz onları az (bir şey ve zaman) olarak metalandırıp yararlandırırız sonra onları ağır bir azaba katlandırırız. (31/24)

De ki: "Eğer ölümden veya öldürülmekten kaçıyorsanız kaçış size kesin olarak bir yarar sağlamaz; böyle olsa bile pek az (bir zaman) dışında metalanıp-yararlandırılmazsınız." (33/16)

Ey kavmim gerçekten bu dünya hayatı yalnızca bir meta (kısa süreli bir yararlanma)dır. Şüphesiz ahiret (asıl) karar kılınan yurt odur." (40/39)

Size verilen herhangi bir şey dünya hayatının metaı (kısa süreli faydalanması)dır. Allah katında olan ise daha hayırlı ve daha süreklidir. (Bu da) iman edip Rablerine tevekkül edenler içindir; (42/36)

Hayır; Ben onları ve atalarını kendilerine hak ve açıklayan bir elçi gelinceye kadar metalandırdım-yaşattım. (43/29)

Ve (daha nice) çekici-süsler (de verirdik). Bütün bunlar yalnızca dünya hayatının metaıdır. Ahiret ise Rabbinin katında muttakiler içindir. (43/35)

Şüphesiz Allah iman edip salih amellerde bulunanları altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İnkar edenler ise metalanırlar ve hayvanların yemesi gibi yerler; ateş onlar için bir konaklama yeridir. (47/12)

Biz onu hem bir öğüt ve hatırlatma (konusu) hem ihtiyacı olanlara bir meta kıldık. (56/73)

Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun ´(eğlence türünden) tutkulu bir oyalama´ bir süs kendi aranızda bir övünme (süresi ve konusu) mal ve çocuklarda bir ´çoğalma-tutkusu´dur. Bir yağmur örneği gibi; onun bitirdiği ekin ekicilerin (veya kafirlerin) hoşuna gitmiştir sonra kuruyuverir bir de bakarsın ki sapsarı kesilmiş sonra o bir çer-çöp oluvermiştir. Ahirette ise şiddetli bir azab; Allah´tan bir mağfiret ve bir hoşnutluk (rıza) vardır. Dünya hayatı aldanış olan bir metadan başka bir şey değildir. (57/20)

SiteMap - İmode - Wap2