Arşiv Anasayfa Kur'an-ı Kerim.
Sayfalar: 1
Vaad Hakkında Ayetler By: Mavi_Kiyamet Date: January 23, 2010, 07:18:34 AM
Rabbimiz elçilerine va´dettiklerini bize ver kıyamet gününde de bizi ´hor ve aşağılık´ kılma. Şüphesiz Sen va´dine muhalefet etmeyensin." (3/194)

İman edip salih amellerde bulunanlar biz onları altından ırmaklar akan içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Bu Allah´ın gerçek olan va´didir. Allah´tan daha doğru sözlü kim vardır? (4/122)

Sizin tümünüzün dönüşü O´nadır. Allah´ın va´di bir gerçektir. İman edip salih amellerde bulunanlara adaletle karşılık vermek için yaratmayı başlatan sonra onu iade edecek olan O´dur. İnkâr edenler ise küfürleri dolayısıyla onlar için kaynar sudan bir içki ve acı bir azab vardır. (10/4)

Haberin olsun göktekilerin ve yerdekilerin tümü gerçekten Allah´ındır. Haberin olsun; şüphesiz Allah´ın va´di haktır; ancak onların çoğu bilmezler. (10/55)

Nuh Rabbine seslendi. Dedi ki: "Rabbim şüphesiz benim oğlum ailemdendir ve senin va´din de doğrusu haktır. Sen hakimlerin hakimisin." (11/45)

İş hükme bağlanıp-bitince şeytan der ki: "Doğrusu Allah size gerçek olan va´di va´detti ben de size vaadde bulundum fakat size yalan söyledim. Benim size karşı zorlayıcı bir gücüm yoktu yalnızca sizi çağırdım siz de bana icabet ettiniz. Öyleyse beni kınamayın siz kendinizi kınayın. Ben sizi kurtacak değilim siz de beni kurtacak değilsiniz. Doğrusu daha önce beni ortak koşmanızı da tanımamıştım. Gerçek şu ki zalimlere acı bir azab vardır." (14/22)

Ve onun ardından İsrailoğullarına söyledik: "O toprak (yurt)ta oturun ahiret va´di geldiğinde hepinizi derleyip-toplayacağız." (17/104)

Ve derler ki: "Rabbimiz yücedir Rabbimizin va´di gerçekten gerçekleşmiş bulunuyor." (17/108)

Böylece Allah´ın va´dinin hak olduğunu ve gerçekten kıyametin kendisinde şüphe bulunmadığını bilmeleri için (şehir halkına ve sonraki insan kuşaklarına) onları buldurmuş olduk. (Onları görenler) Kendi aralarında durumlarını tartışıyorlardı (bir kısmı) dedi ki: "Onların üstüne bir bina inşa edin Rableri onları daha iyi bilir." Onların işine galip gelen (sözleri geçen)ler ise: "Üstlerine mutlaka bir mescid yapmalıyız" dediler. (18/21)

Dedi ki: "Bu benim Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin va´di geldiği zaman O bunu dümdüz eder; Rabbimin va´di haktır." (18/98)

Kitap´ta İsmail´i de zikret. Çünkü o va´dinde doğruydu ve gönderilmiş (Resul) bir peygamberdi. (19/54)

Adn cennetleri (onlarındır) ki Rahman (olan Allah onu) kendi kullarına gaybtan vadetmiştir. Şüphesiz O´nun va´di yerine gelecektir. (19/61)

Onlar senden azabın çarçabuk getirilmesini istiyorlar; Allah va´dine kesin olarak muhalefet etmez. Gerçekten senin Rabbinin katında bir gün sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir. (22/47)

Böylelikle gözünün aydın olması üzülmemesi ve gerçekten Allah´ın va´dinin hak olduğunu bilmesi için onu annesine geri vermiş olduk. Ancak onların çoğu bilmezler. (28/13)

(Bu) Allah´ın va´didir; Allah vadinden geri dönmez. Ancak insanların çoğu bilmezler. (30/6)

Öyleyse sen sabret; şüphesiz Allah´ın va´di haktır; kesin bilgiyle inanmayanlar sakın seni telaşa kaptırıp-hafifliğe (veya gevşekliğe) sürüklemesinler. (30/60)

Orada ebedi olarak kalıcıdırlar. Allah´ın va´di haktır. O üstün ve güçlü olandır hüküm ve hikmet sahibidir. (31/9)

Ey insanlar Rabb´inizden korkup-sakının ve öyle bir günün azabından çekinip-korkun ki (o gün hiç) bir baba çocuğu için bir karşılık veremez ve (hiç) bir çocuk da babası için bir şeyi verebilecek (durumda) değildir. Şüphesiz Allah´ın va´di haktır. Artık dünya hayatı sizi aldatmaya sürüklemesin ve aldatıcı(lar) da sizi Allah ile aldatmasın. (31/33)

Ey insanlar hiç şüphesiz Allah´ın va´di haktır; öyleyse dünya hayatı sizi aldatmasın ve aldatıcı(lar) da sizi Allah ile (Allah´ın adını kullanarak) aldatmasın. (35/5)

Böylece Rabbimizin sözü (yıkım ve azab va´di) üzerimize hak oldu. Şüphesiz (azabı) tadıcılarız." (37/31)

Ancak Rablerinden korkup-sakınanlar ise; onlara yüksek köşkler vardır onların üstünde de yüksek köşkler bina edilmiştir. Onların altında ırmaklar akmaktadır. (Bu) Allah´ın va´didir. Allah va´dinden dönmez. (39/20)

(Onlar da) Dediler ki: "Bize olan va´dinde sadık kalan ve bizi bu yere mirasçı kılan Allah´a hamd olsun ki cennetten dilediğimiz yerde konaklayabiliriz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir. (39/74)

Şu halde sen sabret. Gerçekten Allah´ın va´di haktır. Günahın için mağfiret dile; akşam ve sabah Rabbini hamd ile tesbih et. (40/55)

Şu halde sen sabret hiç şüphesiz Allah´ın va´di haktır. Sonunda ya onlara va´dettiğimiz (azab)in bir kısmını sana göstereceğiz ya da senin hayatına son vereceğiz. Nihayet onlar bize döndürülecekler. (40/77)

Gerçekten Allah´ın va´di haktır kıyamet-saatinde hiçbir kuşku yoktur" denildiği zaman siz: "Kıyamet-saati de neymiş biz bilmiyoruz; biz yalnızca bir zan (ve tahmin)da bulunup zannediyoruz; biz kesin bir bilgiyle inanmakta olanlar değiliz" demiştiniz. (45/32)

O kimse ki anne ve babasına: "Öf size benden önce nice nesiller gelip geçmişken beni (diriltilip) çıkarılacağımla mı tehdit ediyorsunuz?" dedi. O ikisi (anne ve babası) ise Allah´a yakararak: "Yazıklar sana iman et şüphesiz Allah´ın va´di haktır." (derler; fakat) O: "Bu geçmişlerin masallarından başkası değildir" der. (46/17)

Derken onu (azabı) vadilerine doğru yönelerek gelen bir bulut şeklinde gördükleri zaman "Bu bize yağmur yağdıracak bir buluttur" dediler. Hayır o kendisi için acele ettiğiniz şeydir. Bir rüzgar; onda acı bir azab vardır. (46/24)

Bu nedenle gök bile yarılıp-çatlamıştır; (artık) O´nun va´di gerçekleştirilip-yerine getirilmiştir. (73/18)


SiteMap - İmode - Wap2