Arşiv Anasayfa Kur'an-ı Kerim.
Sayfalar: 1
Nesil Ile Ilgili Ayetler By: Mavi_Kiyamet Date: January 23, 2010, 06:42:52 AM
Kendilerinden önce nice nesilleri yıkıma uğrattığımızı görmüyorlar mı? Biz sizi yerleşik kılmadığımız bir biçimde onları yeryüzünde (büyük bir güç ve servetle) yerleşik kıldık; gökten üzerlerine sağanak (bol yağmurlar) yağdırdık nehirleri de altlarından akar yaptık. Ama günahları nedeniyle biz onları yıkıma uğrattık ve arkalarından başka nesiller (inşa edip) var ettik. (6/6)
Andolsun sizden önceki nesilleri resulleri kendilerine apaçık deliller getirdiği halde zulmettikleri ve iman etmeyecek oldukları için yıkıma uğrattık. İşte biz suçlu-günahkar olan bir topluluğu böyle cezalandırırız. (10/13)

Bunlar sana doğru haber (kıssa) olarak aktardığımız (geçmişteki) nesillerin haberleridir. Onlardan kimi ayakta kalmış (hâlâ izleri var kimi de) biçilmiş ekin (gibi yerlebir edilmiş kalıntısı silinmiş) dir. (11/100)

Onlar zulüm işlemektelerken ülkeleri (veya nesilleri) yakaladığı zaman... Rabbinin yakalaması işte böyledir. Gerçekten O´nun yakalaması pek acı pek şiddetlidir. (11/102)

Sizden önceki nesillerden onlardan kurtardığımızdan pek azı dışında yeryüzünde bozgunculuğu önleyecek fazilet sahibi kişiler bulunmalı değil miydi? Zulmedenler ise içinde bulundukları refahın peşine düştüler. Onlar suçlu-günahkarlardı. (11/116)

İşte bunlar; kendilerine Allah´ın nimet verdiği peygamberlerdendir; Adem´in soyundan Nuh ile birlikte taşıdıklarımız (insan nesillerin)den İbrahim ve İsrail (Yakup)in soyundan doğru yola eriştirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendirler. Onlara Rahman (olan Allah´)ın ayetleri okunduğunda ağlayarak secdeye kapanırlar. (19/58)

Sonra onların arkasından öyle nesiller türedi ki namaz (kılma duyarlılığın)ı kaybettiler ve şehvetlerine kapılıp-uydular. Böylece bunlar azgınlıklarının cezasıyla karşılaşacaklardır. (19/59)

Onlardan önce nice insan- nesillerini yıkıma uğrattık onlar mal (giyim kuşam ve tefriş) bakımından da gösteriş bakımından da daha güzeldiler. (19/74)

Biz onlardan önce nice insan- nesillerini yıkıma uğrattık; (şimdiyse) onlardan hiçbirini hissediyor veya onların fısıltılarını duyuyor musun? (19/98)

(Firavun) Dedi ki: "İlk çağlardaki nesillerin durumu nedir öyleyse?" (20/51)

Kendilerinden önceki nesillerden nicelerini yıkıma uğratmamız onları doğruya yöneltmedi mi? (Oysa bugün kendileri) onların kaldıkları yerlerde (tarihi kalıntıları üzerinde) gezinip duruyorlar. Şüphesiz bunda sağduyu sahipleri için ayetler vardır. (20/128)

Sonra onların ardından başka nesiller yaratıp-inşa ettik. (23/42)

Ad´ı Semud´u Ress halkını ve bunlar arasında birçok nesilleri (yok ettik). (25/38)

Andolsun ilk nesilleri yıkıma uğrattıktan sonra Musa´ya insanlar için (gözleri hikmetle açıp aydınlatacak) basiretler hidayet ve rahmet olmak üzere Kitap verdik. Umulur ki öğüt alıp-düşünürler diye. (28/43)

Ancak biz birçok nesiller inşa ettik de onların üzerinde (nice) ömür(ler) uzayıp geçti. Ve sen Medyen halkı içinde yaşayıp da ayetlerimizi onlardan okuyarak öğrenmiş değilsin. Ancak (bu bilgileri sana) gönderen biziz. (28/45)

Dedi ki: "Bu bende olan bir bilgi dolayısıyla bana verilmiştir." Bilmez mi ki gerçekten Allah kendisinden önceki nesillerden kuvvet bakımından kendisinden daha güçlü ve insan-sayısı bakımından daha çok olan kimseleri yıkıma uğratmıştır. Suçlu-günahkarlardan kendi günahları sorulmaz. (28/78)

Yurtlarında gezip dolaştıkları nice nesilleri kendilerinden evvel yıkıma uğratmış olmamız hâlâ onları doğru yola iletip yöneltmedi mi? Elbette bunda ayetler vardır; yine de işitmiyorlar mı? (32/26)

Görmüyorlar mı kendilerinden önce nice nesilleri helak ettik? Onlar bir daha kendilerine dönmemektedirler. (36/31)

O kimse ki anne ve babasına: "Öf size benden önce nice nesiller gelip geçmişken beni (diriltilip) çıkarılacağımla mı tehdit ediyorsunuz?" dedi. O ikisi (anne ve babası) ise Allah´a yakararak: "Yazıklar sana iman et şüphesiz Allah´ın va´di haktır." (derler; fakat) O: "Bu geçmişlerin masallarından başkası değildir" der. (46/17)

Biz bunlardan önce nice nesiller yıkıma uğrattık ki onlar zorbaca yakalamak (yakıp-yıkmak baskı ve şiddetle yönetmek sindirmek) bakımından kendilerinden daha üstündüler; şehirlerde (yerin üstünü altına getirip sayısız kazı inşaat ve araştırmalarla her yanı) delik-deşik etmişlerdi. (Ama) kaçacak bir yer var mı? (50/36)


SiteMap - İmode - Wap2