Arşiv Anasayfa Kur'an-ı Kerim.
Sayfalar: 1
Öfkelenmek Ile Ilgili Ayetler By: Mavi_Kiyamet Date: January 23, 2010, 06:38:29 AM
Musa kavmine oldukça kızgın üzgün olarak döndüğünde onlara: "Beni arkamdan ne kötü temsil ettiniz? Rabbinizin emrini çabuklaştırdınız öyle mi?" dedi. Levhaları bıraktı ve kardeşini başından tutup kendisine doğru çekiyordu (ki Harun ona"Annem oğlu bu topluluk beni zayıflattı (hırpalayıp güçsüzleştirdi) ve neredeyse beni öldürmeye giriştiler. Bari sen düşmanları sevindirecek bir şey yapma ve beni bu zalimler topluluğuyla birlikte kılma (sayma)" dedi. (7/150)

Öfkelenmek İle İlgili Ayetler
Bunun üzerine Musa kavmine oldukça kızgın üzgün olarak döndü. Dedi ki: "Ey kavmim Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadı mı? Size (verilen) söz (ya da süre) pek uzun mu geldi? Yoksa Rabbinizden üzerinize kaçınılmaz bir gazabın inmesini mi istediniz de bana verdiğiniz sözden caydınız?" (20/86)

Balık sahibi (Yunus´u da); hani o kızmış vaziyette gitmişti ki; bundan dolayı kendisini sıkıntıya düşürmeyeceğimizi sanmıştı. (Balığın karnındaki) Karanlıklar içinde: "Senden başka ilah yoktur sen yücesin gerçekten ben zulmedenlerden oldum" diye çağrıda bulunmuştu. (21/87)

Onlar bollukta da darlıkta da infak edenler öfkelerini yenenler ve insanlar (daki hakların)dan bağışlama ile (vaz) geçenlerdir. Allah iyilik yapanları sever. (3/134)

Musa kabaran öfkesi (gazabı) yatışınca Levhalar´ı aldı. (Onlardan bir) Nüshasında "Rablerinden korkanlar için bir hidayet ve bir rahmet vardır" (yazılıydı.) (7/154)

Ve kalblerindeki öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah bilendir hüküm ve hikmet sahibidir. (9/15)

Kim Allah´ın ona dünyada ve ahirette kesin olarak yardım etmeyeceğini sanıyorsa göğe bir araç uzatsın sonra kesiversin de bir bakıversin kurduğu düzen onun öfkesini giderebilecek mi? (22/15)

Allah inkâr edenleri kin ve öfkeleriyle geri çevirdi onlar hiçbir hayra varamadılar. Savaşta Allah (yardımcı ve zafer nasib edici olarak) mü´minlere yetti. Allah çok güçlüdür üstün ve galib olandır. (33/25)

Sadece Allah anıldığı zaman ahirete inanmayanların kalbi öfkeyle kabarır. Oysa O´ndan başkaları anıldığında hemen sevince kapılırlar. (39/45)

Ki onlar Allah´ın ayetleri konusunda kendilerine gelmiş bir delil bulunmaksızın mücadele edip dururlar. (Bu) Allah katında da iman edenler katında da büyük bir öfke (sebebi)dir. İşte Allah her mütekebbir zorbanın kalbini böyle mühürler. (40/ 35)

Muhammed Allah´ın elçisidir. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karşı zorlu kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları rüku edenler secde edenler olarak görürsün; onlar Allah´tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp-isterler. Belirtileri secde izinden yüzlerindedir. İşte onların Tevrat´taki vasıfları budur: Ekşil´deki vasıfları ise: Sanki bir ekin; filizini çıkarmış derken onu kuvvetlendirmiş derken kalınlaşmış sonra sapları üzerinde doğrulup-boy atmış (ki bu) ekicilerin hoşuna gider. (Bu örnek) Onunla kafirleri öfkelendirmek içindir. Allah içlerinden iman edip salih amellerde bulunanlara bir mağfiret ve büyük bir ecir va´detmiştir. (48/29)

Sizler işte böylesiniz; onları seversiniz oysa onlar sizi sevmezler. Siz Kitabın tümüne inanırsınız onlar sizinle karşılaştıklarında "inandık" derler kendi başlarına kaldıklarında ise size olan kin ve öfkelerinden dolayı parmak uçlarını ısırırlar. De ki: "Kin ve öfkenizle ölün." Şüphesiz Allah sinelerin özünde saklı duranı bilendir. (3/119)

Medine halkına ve çevresindeki bedevilere Allah´ın elçisinden geri kalmaları kendi nefislerini onun nefsine tercih etmeleri yakışmaz. Bu gerçekten onların Allah yolunda bir susuzluk bir yorgunluk ´dayanılmaz bir açlık´ (çekmeleri) kâfirleri ´kin ve öfkeyle ayaklandıracak´ bir yere ayak basmaları ve düşmana karşı bir başarı kazanmaları karşılığında mutlaka onlara bununla salih bir amel yazılmış olması nedeniyledir. Şüphesiz Allah iyilik yapanların ecrini kaybetmez. (9/120)

Onlardan birine kız (çocuk) müjdelendiği zaman içi öfkeyle-taşarak yüzü simsiyah kesilir. (16/58)

(Ateş) Onları uzak bir yerden gördüğünde onlar bunun gazablı öfkesini ve uğultusunu işitirler. (25/12)

Ve elbette bize karşı da büyük bir öfke beslemektedirler." (26/55)

Dedi ki: "Gerçekten ben sizin bu yaptığınıza öfke ile karşı olanlardanım." (26/168)

Sonunda bizi öfkelendirince biz de onlardan intikam aldık böylece onları toplu olarak suda boğduk. (43/55)

Hani o inkâr edenler kendi kalplerinde ´öfkeli soy koruyuculuğu´nu (hamiyeti) cahiliyenin ´öfkeli soy koruyuculuğunu´ kılıp-kışkırttıkları zaman hemen Allah; elçisinin ve mü´minlerin üzerine ´(kalbi teskin eden) güven ve yatışma duygusunu´ indirdi ve onları "takva sözü" üzerinde ´kararlılıkla ayakta tuttu." Zaten onlar da buna layık ve ehil idiler. Allah herşeyi hakkıyla bilendir. (48/26)

Öfkesinin-şiddetinden neredeyse patlayıp parçalanacak. Her bir grup içine atıldığında bekçileri onlara sorar: "Size bir uyarıcı gelmedi mi?" (67/8)


SiteMap - İmode - Wap2