Bir Itirafda Benden By: *-BrujA-* Date: December 24, 2009, 01:26:34 PM
Nasıl başlıyım bilmiyorum.
Evdekiler yani; babam, annem, ablamlar ve abim bana durmadan, Sen doğduğunda biz hastahanede seni karıştırdık diyolar.İlk duyduğumda şok olmuştum Hönk.! Şimdi Ne kadar alınmamış gibi görünsemde çok alınıyorum. Farklı bir hareketimi gördüklerinde " Yaa biz senin gerçek aileni bulsak mı ? " diyo gülüyorlar. Çok ağrıma gidiyor yaaa Aaaa. Ne kadar alınmıyor gibi görünsemde çok alınıyorum
Ve itiraf ediyorum oturup ağladığımı hatırlıyorum
Ynt: Bir Itirafda Benden By: Mavi_Kiyamet Date: December 24, 2009, 02:01:54 PM
ciddenmi ya
nasiL karistirdiLarki canim benim kim aLinmazki bundan
agLamamaya çaLis canim aiLende sakada oLsa Yaa biz senin gerçek aileni bulsak mı ? bunu dememeLiLer
bende agLardim bu durumda vaLLa
Ynt: Bir Itirafda Benden By: *-BrujA-* Date: December 24, 2009, 02:04:49 PM
ciddenmi ya
nasiL karistirdiLarki canim benim kim aLinmazki bundan
agLamamaya çaLis canim aiLende sakada oLsa Yaa biz senin gerçek aileni bulsak mı ? bunu dememeLiLer
bende agLardim bu durumda vaLLa
Ya ciddi değildirler ama çok alınıyorum böyle diyince evdekiler
Ynt: Bir Itirafda Benden By: Mavi_Kiyamet Date: December 24, 2009, 02:05:40 PM
ciddenmi ya
nasiL karistirdiLarki canim benim kim aLinmazki bundan
agLamamaya çaLis canim aiLende sakada oLsa Yaa biz senin gerçek aileni bulsak mı ? bunu dememeLiLer
bende agLardim bu durumda vaLLa
Ya ciddi değildirler ama çok alınıyorum böyle diyince evdekiler
o zaman aiLene aLindigini söyLe bir daha demesinLer
Ynt: Bir Itirafda Benden By: *-BrujA-* Date: December 24, 2009, 03:51:09 PM
Hoşlarına gidiyo benim moralimin bozulması
Ynt: Bir Itirafda Benden By: Mavi_Kiyamet Date: December 24, 2009, 03:52:38 PM
Hoşlarına gidiyo benim moralimin bozulması
oLurmu canim öyLe sey
düsünme bunu kimse evLadina kiyamaz canLarisin sen onLarin
Ynt: Bir Itirafda Benden By: [B][R][N] Date: December 24, 2009, 04:01:35 PM
Heralde Ciddi Değildirler Güzelim. Her Aile'de Konuşulan Bir Muhabbet'tir. Ufak Velet Kardeşimi Sinir Etmek İçin Bende Diyorum Mesela, Neyine Alınıyorsun.
Sende Öyle Dediklerinde, Bulunda Kurtulim De.
Ynt: Bir Itirafda Benden By: *-BrujA-* Date: December 24, 2009, 04:06:46 PM
Heralde Ciddi Değildirler Güzelim. Her Aile'de Konuşulan Bir Muhabbet'tir. Ufak Velet Kardeşimi Sinir Etmek İçin Bende Diyorum Mesela, Neyine Alınıyorsun.
Sende Öyle Dediklerinde, Bulunda Kurtulim De.
Bi dahakinde söyliycem bulun kurtulim diye tavsiye için sağol
"Aile" konusunda biraz hassas olduğum için alınıyorumdur heralde
Ynt: Bir Itirafda Benden By: -LoSS AnGeL- Date: December 24, 2009, 09:15:27 PM
evet öyle derler genelde
arada banade denilen bişi
bencede hassas olduğun için alınmışsın =)
Ynt: Bir Itirafda Benden By: StyLeLife[Rap] Date: December 25, 2009, 12:36:26 AM
Ay Kıyamam
Bende Aynı Sakayı Kuzenime Yapıyorum Paso
Ynt: Bir Itirafda Benden By: Turkishfox Date: December 25, 2009, 12:48:14 PM
bu gibi şeyler türk ailelerinde çok rastlanır hatta bununla ilgili bi kitap var adı : TÜRKLERİ ANLAMA KILAVUZU diye bişiy almanı öneririm kitabı okuduktan sonra sende gülüp geçebilirsin ailenin dediklerine
hatta ufak bi bölüm paylasıyım
Madde 3: Çocuk yüzmeyi çabuk öğrensin diye babası tarafından kucaklanıp denize atılır..
Türkiye'de babalar sahillerin olmazsa olmazlarıdır. Yüzme öğrensin diye çocuklarını kucaklar ve 'Sıkma kendini, rahat bırak' diye suya atarlar. Bahane de hazırdır. 'Olur mu? Bak Rusya'ya. Orada çocukları doğar doğmaz havuza atıyorlar, yüzmeyi öğrensin diye. Olimpiyatlarda görüyoruz herhalde...'
Madde 7: Hesap ödeyen erkek, hesabı ödemek için gereken işlemi masanın altında yapar.
Türk erkeği ödediği hesabı masadakilerin görmesini istemez. Eğer görürlerse ayıp olacağını düşünür ve karşıdakilerin 'Ulan amma da görgüsüz herif, hem ısmarlıyor hem de hesabı gözümüze sokuyor' demesinden çekinir. Böyle bir davranışa bir de Eskimo erkeklerinde rastlanılabilir. Hesabı açıkta ödeyen Eskimo'nun eli haliyle donacaktır.
Madde 11: Türkiye'de ilk, orta, lise, üniversite, yüksek lisans, doktora fark etmez, sınav kağıtları dağıtılırken, bir öğrenci mutlaka 'Hocam istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz?' sorusunu sorar.
Aynı öğrenci, öğretmen haftaya sınav yapacağını bildirdiğinde 'kaçıncı sayfaya kadar sorumluyuz hocam' sorusunu soran ama yine de sınava çalışmayan öğrencidir.
Madde 25: Tüm ısrarlara rağmen misafir 'Yemeyeceğim yeter!' diyorsa, ev sahibi son kozunu değerlendirir ve ilahi gücü cümle içinde kullanıp 'Bak Allah'ın adını verdim' diyerek misafiri köşeye sıkıştırır.
Misafir bunun üzerine midesi dolu olsa da, ilahi kudret korkusundan mıdır kaçış yolu kalmamasından mıdır, ne var ne yoksa bir çırpıda yer.
Madde 31: İşyeri açılışının yapıldığı gün satılan ilk üründen elde edilen para (siftah parası) bereket getireceğine inanılıp çerçeveletilir ve işyerinin duvarına asılır.
İşyerleri açılışı çok önemlidir. Alışveriş yapanlar ürünlerin gerçek karşılığını değil, gönüllerinden geçeni kasaya bırakırlar. İlk alışveriş parası herkese gösterilir.
Madde 34: Üzerinden araç geçsin ve temizlensin diye işyeri paspasları cadde ortasına fırlatılır.
Sinek avlayan esnaf Türkiye'de temizlik hastası kesilir. Alır eline hortumu baştan aşağı dükkanının bulunduğu caddeyi, kaldırımları bir güzel sular. O da yetmez, yandaki caddeleri ve sokakları da sulamayı iş edinir. O arada paspaslar da temizlikten payını alır.
Madde 42: Misafirlikte kolonya ikram edilirken büyüklerin ellerine çocukların kafasına dökülür.
Aynı misafirlikte biraz büyük bir çocuk varsa mutlaka 'Geçen bunu hamama götürdük. Babasını da getirseydin bari dediler' geyiği mutlaka yapılır.
Madde 46: Durakta değil de, her el kaldıran yolcu gördüğünde duran otobüse halk otobüsü denir. Halk otobüsü halkı kırmaz, durur.
Halk otobüsünün belediye otobüsünden tek farkı budur.
Madde 49: Sehirlerarası otobüs yolculuklarında kan bağı yoksa (karı, koca, yeğen, yenge gibi) bayan yanına erkeğin oturması firma tarafından kabul edilmez..
Türkiye'de en önemli namus bekçileri otobüs muavinleridir. Muavinlere göre birbirlerini hiç tanımayan iki karşı cinsin, mesafe olmaksızın seyahat etmesi, ateşle barutun birbirine bitişik iki koltuktan bilet alması gibi bir şeydir. Buna asla izin vermezler. Ancak gidilecek yol boyunca erkeğin yanına oturtmadıkları genç kızı kesmeyi de ihmal etmezler.
Madde 60 : D üğün salonunda halay ekibi, önce pistte çember oluşturarak coşar.
Ardından masaların arasından geçerken halaya yeni kişiler alınır. En sonunda düğün salonunun duvarları boyunca halay çekilir. Ve nihayet halaydan kopmalar başlar... Halay ekibi dağılsa da, 2-3 kişi şuurunu kaybetmiş şekilde halay çekmeye devam eder... Çok sonra anlaşılır ekibin dağıldığı...
Madde 63: Gelinin belinde yer alan kırmızı kuşak bekareti simgeler.
Damadın elbisesi üzerinde renkli bir çaput parçası, herhangi bir işaret bulunmadığından cinsel geçmişi hakkında fikir yürütmek mümkün değildir. Aslında bu geçmişle pek ilgilenen de yoktur.
Madde 64: Kafa bir yere çarptığında şişmesin diye çiğnenmiş ekmekle ovalanır.
Türklerin 'Kendi kendine tedavi' yöntemleri sadece bunlarla bitmez. Ağrıyan yere sıcak tuğla konur. Isıtılmış çay bardakları ile sırt çekilir. Arpacık çıkmış göze sarmısak sürülür. Sarılık olmuş kişiye kendi idrarı içirilir. Kesilen ve kanayan yere tütün basılır. Paslı çivi batan yer sopayla dövülür. Burkulan yere biftek bağlanır. Yanan yere diş macunu sürülür.
Madde 66: Bütün ilaçlar buzdolabında saklanır.
Buzdolabının kola, su, gazoz koyulan bölgesi ilaçlara yetmeyince, ilaçlar yumurtaların bulunduğu alanda, kurumuş yarım limonlara komşuluk yapar.
Ynt: Bir Itirafda Benden By: Mavi_Kiyamet Date: December 25, 2009, 03:32:58 PM
bu gibi şeyler türk ailelerinde çok rastlanır hatta bununla ilgili bi kitap var adı : TÜRKLERİ ANLAMA KILAVUZU diye bişiy almanı öneririm kitabı okuduktan sonra sende gülüp geçebilirsin ailenin dediklerine
hatta ufak bi bölüm paylasıyım
Madde 3: Çocuk yüzmeyi çabuk öğrensin diye babası tarafından kucaklanıp denize atılır..
Türkiye'de babalar sahillerin olmazsa olmazlarıdır. Yüzme öğrensin diye çocuklarını kucaklar ve 'Sıkma kendini, rahat bırak' diye suya atarlar. Bahane de hazırdır. 'Olur mu? Bak Rusya'ya. Orada çocukları doğar doğmaz havuza atıyorlar, yüzmeyi öğrensin diye. Olimpiyatlarda görüyoruz herhalde...'
Madde 7: Hesap ödeyen erkek, hesabı ödemek için gereken işlemi masanın altında yapar.
Türk erkeği ödediği hesabı masadakilerin görmesini istemez. Eğer görürlerse ayıp olacağını düşünür ve karşıdakilerin 'Ulan amma da görgüsüz herif, hem ısmarlıyor hem de hesabı gözümüze sokuyor' demesinden çekinir. Böyle bir davranışa bir de Eskimo erkeklerinde rastlanılabilir. Hesabı açıkta ödeyen Eskimo'nun eli haliyle donacaktır.
Madde 11: Türkiye'de ilk, orta, lise, üniversite, yüksek lisans, doktora fark etmez, sınav kağıtları dağıtılırken, bir öğrenci mutlaka 'Hocam istediğimiz sorudan başlayabilir miyiz?' sorusunu sorar.
Aynı öğrenci, öğretmen haftaya sınav yapacağını bildirdiğinde 'kaçıncı sayfaya kadar sorumluyuz hocam' sorusunu soran ama yine de sınava çalışmayan öğrencidir.
Madde 25: Tüm ısrarlara rağmen misafir 'Yemeyeceğim yeter!' diyorsa, ev sahibi son kozunu değerlendirir ve ilahi gücü cümle içinde kullanıp 'Bak Allah'ın adını verdim' diyerek misafiri köşeye sıkıştırır.
Misafir bunun üzerine midesi dolu olsa da, ilahi kudret korkusundan mıdır kaçış yolu kalmamasından mıdır, ne var ne yoksa bir çırpıda yer.
Madde 31: İşyeri açılışının yapıldığı gün satılan ilk üründen elde edilen para (siftah parası) bereket getireceğine inanılıp çerçeveletilir ve işyerinin duvarına asılır.
İşyerleri açılışı çok önemlidir. Alışveriş yapanlar ürünlerin gerçek karşılığını değil, gönüllerinden geçeni kasaya bırakırlar. İlk alışveriş parası herkese gösterilir.
Madde 34: Üzerinden araç geçsin ve temizlensin diye işyeri paspasları cadde ortasına fırlatılır.
Sinek avlayan esnaf Türkiye'de temizlik hastası kesilir. Alır eline hortumu baştan aşağı dükkanının bulunduğu caddeyi, kaldırımları bir güzel sular. O da yetmez, yandaki caddeleri ve sokakları da sulamayı iş edinir. O arada paspaslar da temizlikten payını alır.
Madde 42: Misafirlikte kolonya ikram edilirken büyüklerin ellerine çocukların kafasına dökülür.
Aynı misafirlikte biraz büyük bir çocuk varsa mutlaka 'Geçen bunu hamama götürdük. Babasını da getirseydin bari dediler' geyiği mutlaka yapılır.
Madde 46: Durakta değil de, her el kaldıran yolcu gördüğünde duran otobüse halk otobüsü denir. Halk otobüsü halkı kırmaz, durur.
Halk otobüsünün belediye otobüsünden tek farkı budur.
Madde 49: Sehirlerarası otobüs yolculuklarında kan bağı yoksa (karı, koca, yeğen, yenge gibi) bayan yanına erkeğin oturması firma tarafından kabul edilmez..
Türkiye'de en önemli namus bekçileri otobüs muavinleridir. Muavinlere göre birbirlerini hiç tanımayan iki karşı cinsin, mesafe olmaksızın seyahat etmesi, ateşle barutun birbirine bitişik iki koltuktan bilet alması gibi bir şeydir. Buna asla izin vermezler. Ancak gidilecek yol boyunca erkeğin yanına oturtmadıkları genç kızı kesmeyi de ihmal etmezler.
Madde 60 : D üğün salonunda halay ekibi, önce pistte çember oluşturarak coşar.
Ardından masaların arasından geçerken halaya yeni kişiler alınır. En sonunda düğün salonunun duvarları boyunca halay çekilir. Ve nihayet halaydan kopmalar başlar... Halay ekibi dağılsa da, 2-3 kişi şuurunu kaybetmiş şekilde halay çekmeye devam eder... Çok sonra anlaşılır ekibin dağıldığı...
Madde 63: Gelinin belinde yer alan kırmızı kuşak bekareti simgeler.
Damadın elbisesi üzerinde renkli bir çaput parçası, herhangi bir işaret bulunmadığından cinsel geçmişi hakkında fikir yürütmek mümkün değildir. Aslında bu geçmişle pek ilgilenen de yoktur.
Madde 64: Kafa bir yere çarptığında şişmesin diye çiğnenmiş ekmekle ovalanır.
Türklerin 'Kendi kendine tedavi' yöntemleri sadece bunlarla bitmez. Ağrıyan yere sıcak tuğla konur. Isıtılmış çay bardakları ile sırt çekilir. Arpacık çıkmış göze sarmısak sürülür. Sarılık olmuş kişiye kendi idrarı içirilir. Kesilen ve kanayan yere tütün basılır. Paslı çivi batan yer sopayla dövülür. Burkulan yere biftek bağlanır. Yanan yere diş macunu sürülür.
Madde 66: Bütün ilaçlar buzdolabında saklanır.
Buzdolabının kola, su, gazoz koyulan bölgesi ilaçlara yetmeyince, ilaçlar yumurtaların bulunduğu alanda, kurumuş yarım limonlara komşuluk yapar. saka gibisin
ufak dedigin buysa uzunu nasiL oLur acaba
Ynt: Bir Itirafda Benden By: Turkishfox Date: December 25, 2009, 05:06:11 PM
ufak bişiy alınca kitabı almaya milleti ikna edemem diye dusundum
iyikde hpsini vermemişim
Ynt: Bir Itirafda Benden By: Mavi_Kiyamet Date: December 25, 2009, 05:11:39 PM
ufak bişiy alınca kitabı almaya milleti ikna edemem diye dusundum
iyikde hpsini vermemişim
ama burasi itiraf böLümü
bir dahakisinde baska bir yerde ikna etmeLisin bence
Ynt: Bir Itirafda Benden By: PnR_Sz Date: December 25, 2009, 06:08:10 PM
Heralde Ciddi Değildirler Güzelim. Her Aile'de Konuşulan Bir Muhabbet'tir. Ufak Velet Kardeşimi Sinir Etmek İçin Bende Diyorum Mesela, Neyine Alınıyorsun.
Sende Öyle Dediklerinde, Bulunda Kurtulim De.
Aynen Bende Kardeşimi Sinir Etmek İçin Çok Derim
Canım Ciddi Değildir Ama Tabi İnsan Birazcıkta Olsa Alınır
Takma Sen