Arşiv Anasayfa Dini Hikayeler
Sayfalar: 1
Hiç Derin! Düşündünüz Mü By: Mavi_Kiyamet Date: September 19, 2009, 11:46:44 PM
Dünyaya gelmeden önce yok olduğunuzu ve yokken bir anda var olduğunuzu hiç düşündünüz mü?
HİÇ !Derİn! DÜŞÜndÜnÜz MÜ?
Salonunuzda her gün gördüğünüz çiçeğin kapkara çamurlu bir topraktan nasıl olup da mis gibi bir kokuyla ve rengarenk çıktığını hiç düşündünüz mü?

Çevrenizde uçup sizi sürekli rahatsız eden sivrisineğin nasıl olup da kanatlarını bizim göremeyeceğimiz kadar hızlı hareket ettirdiğini hiç düşündünüz mü?

Muzun karpuzun kavunun portakalın kabuklarının kaliteli birer ambalaj görevi gördüğünü bu meyvelerin tatlarının ve kokularının korunması için özellikle bu ambalajların içine paketlendiklerini hiç düşündünüz mü?

Geceyarısı siz uyurken ansızın meydana gelebilecek bir depremin bulunduğunuz şehri evinizi işyerinizi yerle bir edebileceğini dünyada sahip olduğunuz herşeyi birkaç saniye içinde kaybedebileceğinizi hiç düşündünüz mü?

Hayatınızın büyük bir hızla gelip geçtiğini bir gün güçten düşerek yaşlanacağınızı güzelliğinizi sağlığınızı gücünüzü yavaş yavaş kaybedeceğinizi hiç düşündünüz mü?

Bir gün hiç beklemediğiniz bir anda Allah'ın görevlendirdiği ölüm meleklerini karşınızda görerek bu dünyadan ayrılacağınızı hiç düşündünüz mü?

Peki insanların kısa sürede terk edecekleri bir dünyaya neden bu kadar çok bağlandıklarını ve asıl yapmaları gerekenin ahiret için çaba göstermek olduğunu hiç düşündünüz mü?

Allah'ın yarattığı ve düşünme yeteneği verdiği insan dünya üzerindeki en önemli varlıktır. Ne var ki insanların çoğunluğu bu çok önemli yeteneği gereği gibi kullanmazlar. Hatta hemen hiç düşünmediklerini söyleyebileceğimiz insanlar bile vardır.

Oysa her insan kendisinin dahi farkında olmadığı bir düşünce kapasitesine sahiptir. İnsan bu kapasiteyi kullanmaya başladığında o güne kadar fark edemediği birçok gerçeği görür. Düşüncede derinleştikçe düşünme kapasitesi gelişir ve bu herkes için mümkündür. Ancak bu noktada önemli olan insanın "düşünmesi" gerektiğini fark etmesidir.
düşünmeyen insan gerçeklerden tamamen uzak kalacak yanılgılar ve yanlışlar içinde bir hayat sürecektir. Bunun sonucunda da dünyanın yaratılış amacını ve kendisinin yeryüzünde bulunuş amacını kavrayamayacaktır. Oysa Allah herşeyi bir amaçla yaratmıştır. Allah bu gerçeği Kuran'da şöyle bildirir:

Biz gökleri yeri ve ikisi arasında bulunanları bir 'oyun ve oyalanma konusu' olsun diye yaratmadık. Biz onları yalnızca hak ile yarattık. Ancak onların çoğu bilmezler. (Duhan Suresi 38-39)


Bizim sizi boş bir amaç uğruna yarattığımızı ve gerçekten Bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi mi sanmıştınız? (Müminun Suresi 115)

Dolayısıyla her insanın başta kendisinin daha sonra evrende gördüğü herşeyin ve yaşamı boyunca karşılaştığı her olayın yaratılış amacını düşünmesi gerekir. Düşünmeyen bir insan gerçekleri ancak öldükten sonra Allah'ın huzurunda hesap verirken anlar ama artık çok geç kalmıştır.

Allah Kuran'da her insanın hesap gününde düşünüp gerçeği göreceğini şöyle bildirir:

O gün cehennem de getirilmiştir. İnsan o gün düşünüp-hatırlar ancak (bu) hatırlamadan ona ne fayda?

Der ki: "Keşke hayatım için (önceden bir şeyler) takdim edebilseydim." (Fecr Suresi 23-24)

Allah bize dünya hayatında fırsat vermişken düşünmek ve düşündüklerimizden sonuç çıkartarak gerçekleri görmek ahiret hayatımızda bizlere büyük bir kazanç sağlayacaktır. Bu nedenle Allah elçileri ve kitapları aracılığı ile tüm insanları kendilerinin ve tüm evrenin yaratılışı hakkında düşünmeye çağırmıştır.

Kendi nefisleri konusunda düşünmüyorlar mı? Allah gökleri yeri ve bu ikisi arasında olanları ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre (ecel) olarak yaratmıştır. Gerçekten insanlardan çoğu Rablerine kavuşmayı inkar ediyorlar. (Rum Suresi Şeklimi Koyarım.


SiteMap - İmode - Wap2