Arşiv Anasayfa Dini Hikayeler
Sayfalar: 1
Sorumluluğu Allah`a Yükleme By: Mavi_Kiyamet Date: August 24, 2009, 04:55:48 AM

Bir çok kimse yaptığı yanlışların sorumluluğunu Allah’a yükler. Allah Teâlâ şöyle buyurur:


149- De ki: “En kapsamlı delil Allah’ınkidir. O dileseydi hepinizi yola getirirdi”. (En’am 6/148-149)


Allah’ın dilemesi yani iradesi iki türlüdür; biri teşriî diğeri tekvînî iradedir. Tekvînî irâde Allah’ın bir şeyi yaratma konusundaki iradesidir. Yaratmak istediği şeye “ol” deyince oluverir. Allah Teâlâ şöyle buyurur:


“Bir şeyi istediği zaman onun işi sadece “ol” demektir; o iş hemen oluverir.” (Yasin 36/ 82)


Allah’ın teşriî iradesi ise insanların davranışları ile ilgili iradesidir. O koyduğu kanun ve kurallara uyulmasını ister ama kimseyi zorlamaz. Bu iradenin yerine gelmesi insanın gayretine bağlıdır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:


“De ki: Bu gerçek Rabbinizdendir; isteyen inansın isteyen de göz ardı etsin. Ama biz yanlış yapanlara öyle bir ateş hazırladık ki dumanı onları içine alacaktır. yardım isterlerse erimiş maden gibi yüzleri kavuran su ile yardımlarına koşulacaktır. Ne kötü içecek ve ne fena birliktelik!” (Kehf 18/29)



Allah Teâlâ din konusunda baskı yapmadığı gibi kimsenin baskı yapmasına da razı olmaz. O bu konuda Muhammed aleyhisselamı şöyle uyarmıştır:



Allah Teâlâ istekli olmayan hiç kimseyi yola getirmez. O şöyle buyurur:


“Allah zalim toplumu yola getirmez“ (Tevbe 9/19)

“Allah fasık toplumu yola getirmez. “ (Tevbe 9/24)

Allah yalnızca istekli olanları yola getirir. Bu konuda şöyle buyuruyor:


İnsanın yola gelmesi istekli olarak Allah’a yönelmesine bağlıdır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:


İyiliği sonsuz Allah yola geldikten sonra yanlış işler yapan bir kulunu uyarmadan yoldan çıkmasını onaylamaz. Bu konuda şöyle buyurur:


Sapıtanlar açık uyarıları dikkate almayanlardır. Böyle bir toplum önce refaha kavuşur sonra hiç beklemediği bir anda cezaya çarptırılır. Allah Teâlâ şöyle buyurur:

“Ne zaman ki yapılan uyarıları göz ardı etti*ler biz de üzerlerine her şeyin kapılarını açıverdik. Kendilerine verilenlerle tam ferahladıkları bir sırada onları kıskıvrak yakaladık. Hepsi bir anda umut*suzluğa düştüler.” (En’am 6/44)

Allah uyarılmamış bir topluma ceza vermez. Bu konuda şöyle buyurur:



وَلَوْ شَاءَ رَبُّكَ لَآمَنَ مَنْ فِي الْأَرْضِ كُلُّهُمْ جَمِيعًا أَفَأَنْتَ تُكْرِهُ النَّاسَ حَتَّى يَكُونُوا مُؤْمِنِينَ (99) 148-

“Şirke düşmüş olanlar şöyle diyeceklerdir: “Eğer Allah dileseydi şirke düşmezdik babalarımız da öyle. Hiçbir şeyi haram da kılmazdık.” Onlardan öncekiler de aynı yalanı söylediler de baskınımıza uğradılar. De ki “Elinizde gösterebileceğiniz bir bilgi var mı?” Siz ancak kuruntuya uyuyor ve sadece tahmin yürütüyorsunuz.
وَإِنْ كَانَ كَبُرَ عَلَيْكَ إِعْرَاضُهُمْ فَإِنْ اسْتَطَعْتَ أَنْ تَبْتَغِيَ نَفَقًا فِي الْأَرْضِ أَوْ سُلَّمًا فِي السَّمَاءِ فَتَأْتِيَهُمْ بِآيَةٍ وَلَوْ شَاءَ اللَّهُ لَجَمَعَهُمْ عَلَى الْهُدَى فَلَا تَكُونَنَّ مِنْ الْجَاهِلِينَ (35) 35-

“Onların yüz çevirmesi sana ağır geldiğinde yeri delmeye veya göğe merdiven dayamaya ve onlara bir mucize getirmeye gücün yetiyorsa hiç durma! Allah dilese onları kolayca doğru yolda top*la*yıverir. Sakın ha cahillerden olma!” (En’am 6/35) 67- “Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et eğer bunu yapmazsan peygamberlik görevini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan korur Allah kâfir toplumu yola getirmez.“ (Maide 5/67) 4- “Biz her elçiyi kendi toplumunun dili ile gönderdik ki onlara açıklamayı iyi yapsın. Bundan sonra Allah dileyeni sapıklıkta bırakır dileyeni de yola getirir[1]. Güçlü olan o doğru karar veren odur.” (İbrahim 14/4) 27- İnkar edenler "Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi" diyorlar. De ki: “Allah isteyeni sapıklıkta bırakır kendine yöneleni de yola getirir.” (Ra’d 13/27) 115- “Allah bir kavmi hidayete erdirdikten sonra nelerden sakınacaklarını kendilerine iyice açıklamadıkça dalalete düşürmez. Gerçek şu ki Allah her şeyi bilir..” (Tevbe 9/115) 15- “Kim yola gelse kendi için gelir. Kim de sapsa kendi aleyhine sapar. Kimse kimsenin günahını çekmez. Bir elçi gönderinceye kadar kimseye azap etmeyiz.” (İsra 17/15)
يَاأَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّغْ مَا أُنزِلَ إِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَ وَإِنْ لَمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُ وَاللَّهُ يَعْصِمُكَ مِنْ النَّاسِ إِنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِرِينَ (67) وَمَا أَرْسَلْنَا مِنْ رَسُولٍ إِلَّا بِلِسَانِ قَوْمِهِ لِيُبَيِّنَ لَهُمْ فَيُضِلُّ اللَّهُ مَنْ يَشَاءُ وَيَهْدِي مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ (4) وَيَقُولُ الَّذِينَ كَفَرُوا لَوْلَا أُنزِلَ عَلَيْهِ آيَةٌ مِنْ رَبِّهِ قُلْ إِنَّ اللَّهَ يُضِلُّ مَنْ يَشَاءُ وَيَهْدِي إِلَيْهِ مَنْ أَنَابَ (27) وَمَا كَانَ اللَّهُ لِيُضِلَّ قَوْمًا بَعْدَ إِذْ هَدَاهُمْ حَتَّى يُبَيِّنَ لَهُمْ مَا يَتَّقُونَ إِنَّ اللَّهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ (115) مَنْ اهْتَدَى فَإِنَّمَا يَهْتَدِي لِنَفْسِهِ وَمَنْ ضَلَّ فَإِنَّمَا يَضِلُّ عَلَيْهَا وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ أُخْرَى وَمَا كُنَّا مُعَذِّبِينَ حَتَّى نَبْعَثَ رَسُولًا (15) سَيَقُولُ الَّذِينَ أَشْرَكُوا لَوْ شَاءَ اللَّهُ مَا أَشْرَكْنَا وَلَا آبَاؤُنَا وَلَا حَرَّمْنَا مِنْ شَيْءٍ كَذَلِكَ كَذَّبَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ حَتَّى ذَاقُوا بَأْسَنَا قُلْ هَلْ عِنْدَكُمْ مِنْ عِلْمٍ فَتُخْرِجُوهُ لَنَا إِنْ تَتَّبِعُونَ إِلَّا الظَّنَّ وَإِنْ أَنْتُمْ إِلَّا تَخْرُصُونَ (148) قُلْ فَلِلَّهِ الْحُجَّةُ الْبَالِغَةُ فَلَوْ شَاءَ لَهَدَاكُمْ أَجْمَعِينَ (149) إِنَّمَا أَمْرُهُ إِذَا أَرَادَ شَيْئًا أَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ (82) 99-

“Rabbin dilese yeryüzünde kim varsa hepsi toptan inanır. İnanıncaya kadar insanları sen mi baskı altında tutacaksın?” (Yunus 10/99)


SiteMap - İmode - Wap2