Arşiv Anasayfa Şehitlerimiz
Sayfalar: 1
Rahmetle Anıyoruz. By: By.TuRuT Date: July 09, 2009, 10:53:31 AM
01.02.1992 Tarihinde Şırnak Gömeç Köyünde Konuşlu 2.Komando Tugayı(Bolu Komando Tugayı) na bağlı bölüğün üzerine çığ düşmüş ve 91 asker ve 60 Köylü bu çığ felaketinde Yaşamını yitirmiştir bu sebeple şehit olan asker ve sivillerimizi rahmetle anıyor.Ailelerine Sabır diliyoruz.

Bu acı olayda şehit olan 1.komando tugayı'ndan 66 askerimizin isimleri şöyle:

p.er. haldun taşcıoğlu
p.ütğm. alaeddin saraçyakupoğlu
p.er ismail barut
p.er salih yıldırım
p.er haldun taşcıoğlu
p.atğm. ömer zeki varan
p.er zafer serdaroğlu
p.er ömer gün
p.er cengaver ışık
p.er murat telci
p.er tuncay altay
p.er imdat arslan
p.er tuncay erkan
p.er a.ihsan mercan
p.er yavuz zogo
p.er süleyman ilgülenler
p.onb. izzet bölükbaşı
p.er şükrü kolukısa
p.er mustafa atasoy
p.onb. yaşar doğan
p.er sezai seven
p.çvş. turan peşmen
p.onb. osman bayrak
p.onb. mehmet değirmenci
p.er ethem yüksek
p.er metin kirmit
p.çvş. izzettin naimoğlu
p.er mehmet kabadayı
p.er kamil kaya
p.er yaşar arslaner
p.er ahmet bora
p.er kemal kalaycı
p.er recai ocak
p.er seyhan yılmaz
p.çvş. nasuh yılmaz
p.er gökhan avcı
p.er neşet sarıkaya
p.onb ömer acımaz
p.er yunus keskin
p.onb kasım vargün
p.er yakup şahin
p.er birol şimşek
p.onb. mustafa aşkın
p.er hasan çaparoğlu
p.er ahmet erdem
p.onb. erol topaloğlu
p.onb. hakan palabıyık
p.onb. yücel samsa
p.er hasan köney
p.er kerim çoşkun
p.onb. ismail şahin
p.er cevat yılmaz
p.er birol çevik
p.çvş. aydın berber
p.er mehmet savunmaz
p.onb. mehmet adıgüzel
p.er ahmet menkli
p.er özcan çelik
p.er h.ferhat şan
p.er cuma uçar
p.er ali başarmak
p.er yaşar ak
p.er emrullah başak
p.er mürsel özdemir
p.çvş. adem soydan
p.er muzaffer hamzeçebi

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmüş en büyük çığ facialarından birisi.

1992 gibi terör örgütü pkk'nın resmen azıtıp güneydoğu anadolu'da nerdeyse her allah'ın gün kan döktüğü bir yılda,kışın sadece terör riski altında değil,yoğun kış şartları altında da insanlar görev yapmaya çalışıyordu.işte bu kanlı 1992 yılının daha ilk aylarında,1 şubat'ta şırnak'a bağlı görmeç köyünde konuşlu 2.komando tugayı(bolu komando tugayı)'na bağlı bir bölüğün üzerine ne yazık ki çığ düştü.çığ felaketi sadece köyde konuşlu askeri birliğin üzerine değil;aynı zamanda köylülerin de hayatına mal oldu.toplamda 91 asker ve 60 köylü yaşamını yitirdi.

felaketi izleyen günlerde milleyet gazetesinde "burada yaşamak çok zor anne" başlığı ile de yer alan,olayda şehit olan 1966 artvin doğumlu 221.dönem piyade komando asteğmen ömer zeki varan'ın annesine yazdığı mektup gerçekten okunmaya değer.hiç bir şekilde imla-noktalamaya ve anlatım bozukluklarına dokunmadan buraya aktarıyorum.öyle zannediyorum ki 14 yıl öncesinin türkiyesinin acımasız koşullarını gözümüze sokmak için yeterli bir metin.

27 ocak 1992,görmeç

sevgili anneciğim,

buraya geldikten ancak kırk gün sonra size bir iki satır şey yazabilmek için fırsatı askerliğini bitiren erlerin gidişinden yararlanarak yakaladım.şu mektubu yazmak için kağıdı bile askerlerin koğuşundan aratarak zorla buldum.burada yaşamak zor anne.isterseniz birazcık size buralardan bahsedeyim.

burası şırnak'tan 20-25 km.uzaklıkta doğusunda cudi dağı,batısında gabardağı,güney de ise giraf diye dağların bulunduğu 60-70 hanelik bir köy.köyün hemen girişinde bulunan bölüğümüzde betondan sadece bizim kaldığımız iki gözlü bir ev yanında bulunan bir haber merkezi var.bölükte askerlerin kaldığı yer tam bir ahır görüntüsünde.şu anda ikmallerimize araçların gelebildiği yere kadar gidip,tahminen 10 km kadar yokuş bir yolla sırtımızda taşıyarak yapıyoruz.burda herşeyimizi kendimiz yapmak zorundayız.aksi halde aç veya odunsuz kalıp soğuktan donabiliriz.bir aydır kesik olan elektriğimiz iki gün evvel geldi.bir şeyin yokluğu olmayınca varlığından bir şey anlamıyormuşuz.

o altmış hanelik köyün görüntüsü elektrik gelince bize kocaman bir kent gibi gelmişti.kısacası burda herşeyin yokluğunu çekiyoruz ama en çok sizlerin ve sevdiklerimizin.

bu yıl burada çok fazla kar yağdı.köylüler 30 yıldır böyle kar görmediklerini söylüyorlar.bir hafta devamlı yağan kardan sonra birde terörist peşinde dolaşmak bize hem doğayla hem de teröristle uğraşmak zorunda bırakıyor.bir görev en az beş gün sürüyor,dağlarda,karla soğukla,teröristle ve korkuyla mücadele etmek zor gerçekten çok zor.fakat her şeye rağmen yaşamak için bunları yapmak zorundayım.burada benimle birlikte 20 tane askerin sorumlusuyum.

onların hem komutanı hem annesi,babası hem de arkadaşı olmak zorundayım.bazen üç gün uyumadığım zamanlar oluyor.burada uyumakla ölmek arasında pek fazla fark yok.daima uyanık olup,hem etrafı hem nöbette askerleri kontrol etmek zorundayım.bir anlık gaflet hepimizin sonu olabilir.

köylülerin çoğu terörist fakat onlarda hem bizlere hem teröristlere yardım etmek zorunda kalıyorlar.köylüler iki mt karda bir yere gidemedikleri için önce bizim gidip gelip yolları açmamızı bekliyorlar.ne sağlık ocağı,ne okul nede köylülerle uğraşacak bizden başka bir kurum var.ister istemez iyi geçiniyorlar.

geçen gün yine bir köye gitmiştik.iki gün sonra köyün muhtarı yanımıza gelerek bir kadının çok kötü doğum sancıları çektiğini ilk doğumu olduğunu,bir türlü doğum yapamadığını söyledi.o anda bir insan hayatının benim ellerimde olduğunu düşündüm.köyün yolu kardan kapalı ve kadının yetiştirilmesine imkan yoktu.zaten kadın geceden beri sancı çekiyormuş.köylü gece çıkamadığı için gelememiş,gece gördüğümüz herkese terörist muamelesi yapıyoruz.yapabileceğin tek şey tabur komutanını arayarak helikopter istemekti.fakat helikopter bizim için bile gelmiyordu nerde kalmış bir köylü için,ama yine de tüm içtenliğimle ve ısrarla helikopter istedim.köylüyü toplayıp köyün ortasında helikopterin inmesi için iki mt kalınlığındaki karı açtırdım.bütün köylü ve ben büyük gayret gösterdik.artık her şey helikopterin gelmesine kalmıştı.sıkıntılı bekleyişler ve birçok ricadan sonra nihayet helikopter geldi.kadını gönderdik.artık benim yapabileceğim bir şey kalmamıştı.o kadına dua etmekten bşaka bir şey yapamazdım.

köylünün benim elimi sıkışları ve bana ettikleri dualar belkide sizin yaptığınız dualar kadar vardır.işte günler burada her şeyi yaşayarak geçiyor.gündüz elini sıkan köylü akşamları dağa çıkıp üzerimize ateş yağdırabilirler.akşam olunca her şey bitiyor burda.sadece bekleme başlıyor ta ki kaleşnikof'un bu sessizliği bozmasına kadar.işte o zaman insanın aklına hiçbir şey gelmiyor,karşındakileri caydırıp seni yok etmesine izin vermeden bildiğim tüm askerlik kavramlarını uyguluyorum.yaşamakta ölmekte tuhaf burda.buralara nasıl düştüm?suçum neydi?bilmiyorum ama her şeye rağmen başa gelen çekilir diyorum.her gün ağarmasında acaba batan günü görebilecekmiyim?diyorum.ne yaşayacağım ne de öleceğim belli herşey olabilir ama buradan sağ salim dönmek ve sizlere tekrar kavuşmanın özlemiyle yaşamaya daha kuvvetli sarılıyorum.

sizleri çok seven oğlunuz
komando astğm.
ömer zeki varan

bu felakette şehit olan askerlerden p.onb.mustafa aşkın'ın ailesine adres yanlışlığı sebebiyle 2 gün geç ulaşılabildi. ama zaten aile, olayı çok acı bir şekilde o zamanlar fazlaca alıştığımız mavi ekran üzerindeki beyaz yazılı listeden öğrenmişti. sanırım onu da evin yeni yeni okumayı söken çocuğunun herşeyi okuma isteğine borçludurlar.

çocuk okumuştur ama çok zor inandırabilmiştir kendine büyüklerini. gerçi trt bile inandıramamıştır ve defalarca çalan telefona cevap vermek zorunda kalmıştır. o gece o evde yaşananlar gibi çok farklı olaylar vuku buldu ancak sonuç hep aynıydı.

Not: o çocuğu kardeşleriyle birlikte halasının evine tecrit ettiler. o bir hafta tam anlamıyla bir boşluk olarak kaldı hayatında.


SiteMap - İmode - Wap2