Arşiv Anasayfa Punk Genel
Sayfalar: 1
Punk Terimleri Sözlüğü By: By.TuRuT Date: July 01, 2009, 03:41:01 PM
D.I.Y. : Açılımı; "Do It Yourself", yani bir nevi "Kendin Pişir Herkes Sebeplensin".... D.I.Y. mantalitesine sahip gruplar, fanzinler ve diğer aktivite sahipleri; ürünlerini hiçbir şekilde plak firmaları, dağıtıcı firmalar ya da büyük ve ticari mailorderlar olmaksızın kendi olanaklarıyla çoğaltan ve dinleyicilere ürünü konserlerde elden vererek, distrolar aracılığıyla ya da mektup, fanzinler, mail ve flyerlar yoluyla ulaştırarak kendi dağıtım ağlarını kuran insanlardır. Müzikal DIY ürünlar genellikle plak ya da kaset formatında olur fakat son 4-5 yılda CD'lerin de kopyalanabilmesi artık normal bir iş haline geldiği için CD formatındaki ürünler de oldukça yaygın. DIY kelimesini yanlış kullananlar için bir anektod; yayınladığınız ürünün üstüne herhangi bir kuruluşa veya kişiye yardım amacı dışında "kar" koydunuz zaman o artık "DIY" bir aktivite olmaktan çıkmış olmaktadır, haberiniz ola 

Flyer : İnternetin yaygınlaşmasıyla artık önemini yitiren ama sembolik olarak hala mektupla yapılan yazışmalarda kullanılan bir olay. Yani, mektuplar yoluyla elden ele dolaşan ve üzerinde bir grubun, distronun ya da fanzinin adresi, çıkardığı ürün ve ürünü nasıl elde edebileceğiniz gibi bilgileri içeren küçük çaplı bir "sanat"tır. Şimdi bu sanatın yerini web almış gibi görünüyor . Flyerların bir önemli tarafı da sevdiğiniz ve desteklediğiniz grupların flyerlarını kendi yazışmalarınızda başka insanlara da yollayarak onlara destek olabilmenizdi. Hatta yolladığınız mektuba kendinizinkiler dışında değişik ve güzel flyerlar koymak adet haline gelmişti diyebilirim. Kendi hzaırladınız bir flyerın dönüp dolaşarak, atıyorum Japonya'dan bir distrodan gelen bir mektubun içinden çıkması kadar dumur edici ve sevindirici bir olay yoktur.

Trade : İşte "underground" dediğimiz dünyadaki en güzel aktivite. Bu kelimenin tam Türkçe karşılığı "ticaret" fakat biz burada bunu "değiş tokuş" olarak kullanacağız, zira "para" dediğimiz şey icat edilmeden önce ticaret insanların kendi ürettikleri malları ihtiyaçlarına göre başkalarıyla değişerek hayatlarını devam ettirmelerini ifade ediyordu. Neyse konuyu dağıtmayalım. Trade, ürünlerinizi diğer grupların ve fanzinlerin ürünleriyle değiş tokuş etmek anlamında kullanılıyor. Mesela Agathocles yeni bir live tape yayınlıyor ve içinde 30 şarkının Belçika'da kaydedilmiş konser kayıtları var. Sizin de bir distronuz var diyelim ki Rottfish/ Hermit split tape'ini yayınladınız. Agathocles elemanlarına bir mektup ya da mail atıyorsunuz, diyorsunuz ki sen bana o konser kasetini yolla ben de sana bizim live tapei yollayayım, trade yapalım. O da size tamam o zaman yolla kaseti ben de yolluyorum diyor, böylece ürünlerinizi hem insanlara ulaştırmış hem de yeni bir DIY ürünü dinlemiş oluyorsunuz. Elinize ulaşan flyer ya da ziyaret ettiğiniz sitelerde eğer "trades are welcome" ya da benzeri bir cümle görürseniz, anlayınız ki bu kişi trade yapmaya açık bir insandır. Zaten DIY aktivitelerinin temel amacı insanlara ürünlerinizi satmak değil, trade yoluyla herkesin ürettiğinin birbiriyle paylaşmasını sağlamak ve bu yolla uluslar arası bir alt kültür iletişimini sağlamaktır. Tabii bu noktada önemli bir diğer kavram devreye giriyor, o da Rip Off....

Rip Off : Bu kelime trade için söz aldığınız kişinin siz ona ürününüzü yolladığınız halde, onun size kendi ürününü yollamaması durumunu ifade ediyor. Ripoffçu kişiler, underground yazışmalarda en çok dikkat etmeniz gereken insanlar. Bu insanları tanımanın öyle gizli bir formülü yok ama ünlü ripoffçular her daim sitelerde, flyerlarda ve yazışmalarda deşifre edilir ve böylece daha fazla insanı kandırmaları engellenir. Rip Off kapsamına DIY bir firma ya da distronun anlaştığı grubu kazıklaması ve ürünü kar payı koyarak satması da giriyor. HC ortamında daha çok bireysel takılan bazı tiplerde bu görülmekteyken, metal ortamında bu ripoff olayı oldukça yaygın. En ünlü ripoff firmalardan ikisi ise ABD'li Wild Rags Records ve Türkiye'den My Garden'ın albümünü yayınladıktan sonra gruba tek kopya bile yollamayan ve albümü yayınladığını gruptan saklayan Norveç'li Artric Serenades Records. Bunun dışında bir de "biz yurtdışında şu firmadan şu grupla split album yayınladık" diyerek memleketteki gençleri lüleden yiyen bir death metal grubumuz var ki onlar da rip off'un kralı oluyorlar, ama isim vererek üzmeyelim bu metalci biraderleri, nasıl olsa çoktan tarih oldular. Rip Off kelimesi özellikle yabancı dergilerde okuyabileceğiniz albüm eleştirilerinde, bir grubu birebir taklit eden kopyacı ve arakçı grupları da ifade etmek için de kullanılmakta. Hemen belirtelim bir grubun başlattığı ekole dahil olmakla, onu aynen kopyalamak arasında fark var. Neyse konuyu yine dağıtmadan sıradaki gelsin...

IRC : Yine internetin yayılmasıyla önemini göreli olarak kaybeden bir başka olay. Açılımı "International Reply Coupon" yani uluslar arası cevap kuponu. Bu bir firmadan katalog istediğinizde, sadece mektup parası karşılığında edinilebilen fanzinlerde ya da ilk kez yazışacağınız ve çok fazla mektup alan bir gruba ilk mektubu yazdığınızda sizden istenilen bir şeydir. Bu kuponu mektubun içinde yollayarak bir nevi onun size yollayacağı mektubun parasını da siz ödersiniz. Postanelerde seyrek de olsa bulunur(du hala var mıdır bilemiyorum bu olay). Bir grubun röportaja cevap vermek ya da basit bir mektup için sizden IRC istemesi bence eşşekliktir. Bunu normal bulan da vardır, bulmayan da ama eğer underground bir grupsanız bence "çok mektup geliyor başa çıkamıyorum" gibi bir bahaneniz olamaz, olmamalıdır. Gerekli gördüğünüz her mektuba cevap yazarsınız ve bu işin bir parçasıdır. İstemediğinize de yazmazsınız, zira ortada bir "fan kulüp" ya da "dinleyiciyi memnun etme" yükümlülüğü yoktur, bu iş zevk için yapılır. IRC'nin yerine bir çok firma ve fanzin mektubun içine 1 ya da 2 dolar koyup yollamanızı ister, bunu da belirtelim.

EP : Açılımı Extended Play, bir nevi kısa albüm anlamındadır. İçinde - grubun türüne göre değişmekle birlikte 5-6 şarkı olur. Kaset ve plak formatında olur, CD formatında olana MCD ( mini CD) ya da CDEP denir.

LP : Açılımı Long Play, yani bildiğiniz albüm. Tek farkı yalnızca plak formatındaki uzun albümlere "LP" denir. Sıklıkla "plak" kelimesinin yerine kullanılır. Underground camiada LP ve diğer plak formatlarının önemi büyüktür, zira stüdyo hileleri ile kotarılmamış bir müziğin en direkt ve sesin en doğal haliyle size ulaştığı tek format budur. Ülkemizde plak hem bağımsız olarak hem de firmalar aracılığıyla oldukça zor ve pahalı bir iş olmasına rağmen kıçımızın dibindeki Yunanistan, Bulgaristan ve diğer Balkan ülkelerinde bu iş özellikle tüm türevleri ile punk ve doom/death scene'lerinde oldukça yaygın ve ucuz bir aktivitedir.

7" : Bunların içinde eminim en çok duyduğunuz 7". 7" bildiğiniz ve belki de evinizdeki eski pikapın etrafında tozlu bir şekilde duran Müzeyyan Senar 45'liğinin ta kendisidir. Bildiğiniz büyük kocaman plağın daha küçük boyda olanıdır, underground camiada ise oldukça önemli bir ürün formatıdır. Bildiğiniz EP'nin plak formatında olanına verilen isimdir, böyle minik ufak tefek, CD'den biraz daha büyük bir plakçıktır kendileri. Memleketin hc/punk tarihine biraz göz gezdirenler Turmoil / Accoustic Grinder , Radical Noise / Necrosis , Rashit / Ask It Why split 7"'lerini hatırlayacaklardır. Hem split hem de tek olanı gayet makbuldür, farzdır .

Split : Şimdi yukarıdaki yazıda "split" kelimesini okudunuz, bu ne lan dediniz. Split, iki ya da daha fazla grubun tek bir ürün formatında ortak olarak şarkılarını yayınlamasıdır. Aslında en makbulü 2 grubun yaptığı split çalışma olmakla birlikte, 3 way ve 4 way split olarak adlandırılan 3 ve 4 grubun ortaklaşa yaptığı çalışmalarda oldukça yaygındır. İşin içine 10 grup girdiğinde ona artık "compilation" diyoruz, onun da tanımı aşağıda. Neyse, split her formatta karşımıza çıkar ama esas makbul olanı split 7"lerdir. Zira özellikle hardcore/punk camiasında oldukça yaygın olan bu split 7" aktivitesinin bir çok faydası vardır. Dinleyici aynı eserde iki grubu birden tanır; LP ve CD'ye göre çok daha ucuz olması sebebiyle yeni DIY firmalar ve distrolar için güzel bir kendini tanıtma yoludur; yeni bir grubun, underground ortamlarda tanınan bir grupla split yaparak adını duyurması ( mesela Agathocles elemanları sevdikleri grupların adını duyurmak için bunu sık sık yapmaktadırlar ) güzel bir aktivitedir. Yani split'in faydaları saymakla bitmez, tadından yenmez. Memleketi ilgilendiren geçmişteki en önemli splitler 7" maddesinde okuduklarınıza ek olarak Rashit - Active Minds ( eski sayılarımızı okuyanlar bu grubu bilirler) split tape, Radical Noise - Ask It Why split tape'dir. Günümüzde de Rottfish - Cemiyette Pişiyorum, Rott Fish - Hermit (AMA Distro), Less - Crash (Resist Distro) gibi bir çok split ürün yayınlanmakta, ve fakat plak olayına girilememesi nedeniyle genelde kaset formatı kullanılmaktadır. Peki split CD olmaz mı, olur. Bence kaset ve plakta olduğu gibi A yüzü B yüzü olayı olmadığı için çok komik görünmektedir bu split CD'ler ama içinde güzel gruplar olduğu zaman tadundan yenmez. İşte size iki güzel ve güncel split CD örneği; Suicide / Cidesphere split CD'si (Zoo Müzik) ile Agoraphobic Nosebleed / Converge (Relapse Records) spliti.

Flexi : Bu da başka bir plak formatı, fakat diğerlerinden farkı eğilip bükülebilir olması. Dağıtımı kolay bir plak türü olmasına rağmen fazla yaygın değil. Aslında düşündüğüm bir şey memleketim gruplarının flexi yaptırıp buraya da gayet kolayca bu flexileri sokabileceği, nasılsa gümrükten geçerken anlaşılmıycak, incecik bişi.... Ne diyorm ben ya geçiniz...

Compilation : Türkçesi "karışık albüm". İşte underground ortamlarda fanzinler ve 7"lerden sonra grupları en iyi test edebileceğiniz ürün biçimi. Bir bölgeden ya da ülkeden çıkmış ilgilendiğiniz tarzda bütün grupları dinleyebileceğiniz ürünlerdir compilationlar. Yani anlayacağınız gibi "bölgesel" olanları bence daha makbuldür ve anlamlıdır. Her formatta olabilir, kaset, plak, CD fark etmez. Özellikle Asya ülkelerinde, Doğu Avrupa'da, Balkanlar'da ve son zamanlarda ülkemizde yayınlanan compilationlar yeni ve güzel grupları keşfetmek için birebir. Bunun dışında bir de özellikle genelde politik sebepler ya da bir kuruluşa yardım toplamak için yayınlanan "benefit compilation" dediğimiz bir olay var ki, Batı'da özellikle işe küçükten başlayıp sonra işin kaymağını yemeye başlayan Victory Records, Epitaph Records gibi firmaların bolca suistimal ettiği bir albüm tipidir. Bu tür albümlerin DIY olanları makbuldür, ilginçtir, içinde değişik ve güzel fikirler, gruplar barındırır. Son zamanlarda ülkemizde de Extreme Response Distro, Crackpot Distro gibi distroların çıkarttığı compilationlar dikkate değer nitelikte. Memleketin ilk hc/punk compilationı ise TMY distro tarafından yayınlanan ve dünyada da çok iyi dağıtılmış olan Turkish Hardcore Compilation Vol1'dır.

Fanzin : İkitelli medyası tarafından bile sıklıkla deforme edilen bir kavram. "Ne" olduğu konusunda kafalar fazlaca karışık. Şöyle ki memleketim metalcilerinin bir çoğu fanzini hala kendilerine ait bir kavram olarak görmekte. Hatta bu bir yana bırakın sadece fotokopiyle çoğaltılan herşeyin fanzin sayılmasını, renkli metal dergilerini bile fanzin olarak adlandıranlar var. İyi bir şey yapmak için illa yaptığınız şeye fanzin denmesi gerekmediği gibi, sırf artistik duruyor diye bir sürü alakasız neşriyatın fanzin sınıfına sokulması da aynı şekilde gereksiz. Fanzinler aslında kökü 70'lerin başına dayanan ve yeraltında yaşayan insanları önemli konserlere ve politik protestolara davet eden, amatör afiş ve el ilanı kültürünün bir uzantısı. Punkların ve altkültür savunucularının başlattığı bir akım. Zamanla sadece DIY müzik üzerine yoğunlaşan ve politik yazılar içeren fanzinler yayılırken, 90'lardan itibaren özellikle ABD'de insanların günlük hayatlarını anlattıkları fanzinler de oldukça yaygın hale gelmeye başlamış. İşin içine müzik endüstrisi tarafından dışlanan diğer ekstrem diğer türlerin ( dark wave'den tutun grindcore, death/grind, goregrind'a kadar) de girmesiyle "fanzin" kavramı "zine" adına dönüşerek geniş bir kesime yayılmış. Başlangıçta anti - kapitalist bir propaganda aracıyken, yavaş yavaş politik yönü sadece müzik endüstrisine karşı olmak olan bir kavram haline gelmiş. Dediğim gibi bunda hc/punk dışındaki daha az politize ama ekstrem türlerin de bu işe el atmasının rolü büyük. Bu noktada Türkiye'de çıkmış ve anti - kapitalist içeriğiyle dikkat çeken ama metal ağırlıklı ya da tüm ekstrem türlere toptan yer veren fanzinler olduğunu da eklemek gerekiyor. Bunların başında eski GorGor, Yer altı, Anestezi, Disguast, Horror News, Gorezine ve yeni fanzinlerden Twilight zine var. Hc/punk fanzinleri ise 92-94 döneminden başlamak üzere Action Speaks Louder Than Words, Politicartoon, Eblek Hardcore, Güzel Mecmuası, Malumat, Liberation, Cevat Prekazi, Unity Of Black Anarres, Dış Mihrak, Vegan Anarşi, Sert İth************ 268, Spastik Eroll gibi fanzinlerden oluşmakta. İsmini unuttuğumuz fanzinler affeylesin. Bir de müzik ağırlıklı hc/punk dergileri var ki bunların başında da elinizde tuttuğunuz Artcore, Asperger gibi neşriyatlar gelmekte.

Webzine : Webzinler de aslında fanzinlerin internetteki uzantısı olarak kabul edilebilir. Şu an aktif olarak nette yer alan farklı türlerden bazı webzinler şunlar:
    ,
    ,
    ,
    ,
    ,
    ,
    ,
    ....

Distro : Ülkemizde bu sıralar ışık hızıyla distro salgını başladığı için bunu en sona sakladım. Distro, distribution kelimesinin kısaltılmışı; Türkçesi "dağıtım". Underground distrolar, kuruldukları bölgedeki grupların, fanzinlerin ürünlerini dünyanın dört bir yanına trade yaparak ya da kar koymadan satarak dağıtan; karşılığında da dünyanın dört bi yanından bu mantaliteye sahip grupları kendi bölgelerinde tanıtan ve böylece iletişimin kralını kuran abilerimizin ablalarımızın aktiviteleridir. Dünyada bu işlem çoğunlukla plak formatını da kapsamasına rağmen Türkiye'de distrolar plak sattıklarında feci şekilde batmışlardır ( bkz Radical Distro, Active Minds - Capitalism... 7" dağıtımı ). Genellikle yerel grupların kayıtlarının demo kaset, CD formatında dağıtımı, fanzin distribütörlüğü ve compilation albümler bizde yoğun olarak görülen aktiviteler. Ayrıca Kara Distro'nun konser düzenlediğini de eklemek lazım. Şu anda memlekette aktif olarak Fracas Distro, Molotov Tapes, AMA distro, Extreme Response, Crackpot, Kara Distro, Resist Distro başta olmak üzere 10'a yakın distro aktif olarak çalışıyor ve hepsinin kontak adresleri
    adresindeki websitemizde mevcut.

Mp3.com : Şimdi bu da nesi demeyiniz. Bence internet dünyasında özellikle yerli gruplardan plak firmalarıyla anlaşması olmayan ya da bilinçli olarak yeraltında kalmayı seçen gruplara en kolay ulaşabileceğiniz adres bu site.
   
www.mp3.com/
yazıp, slashten sonrasına Nekropsi, Kranch, Rashit, Lifelock, Killfrenzy, Falldown, Lesh ve daha bir çok grubun adını yazarsanız önünüze bir çok mp3 çıkacaktır. Siteden grubunuz için yer almak ve mp3lerinizi upload etmek çok kolay, ama bağlantısı dial up bağlantının üstünde olan bir yeri tercih ederseniz daha verimli bir sonuç alabilirsiniz. ......

Label : Özellikle ülkemizde distro ve label arasındaki fark çok karıştırılmakta.Label bildiğimiz plak,kaset ceya CD basan müesseye denmektedir.Underground un dışında da bu terim kullanılmaktadır.(bkz.Hammer Muzik,Universal,Sony Music) .Distro adı üstünde dağıtım amaçlıdır,bir labeldan çıkmış veya daha önceden tüm formatları hazırlanmış ürünleri dağıtmakla yükümlüdür.Bir distro sahibi CD veya tape yayınlarsa o artık bir label olmustur veya hepsini birlikte yürütüyorsa yapımcılık görevini yüklenmiştir.DIY underground labellar çıkardıkları ürünleri satarken kesinlikle harcadığının fazlasını almaz.Ürünün kapağında labelın kontak adresleri falan bulunur.Bandrol vergi kaygıları kesinlikle yoktur.Bu kuruluşların herhangi bir dükkana ve bir standa ihtiyaçlarıda yoktur.Tüm işlerini başta posta yolu olmak üzere internet gibi yollarla gerçekleştirirler.Türkiye'den örnek vericek olursak AMA DIY Label'in çıkardığı Anal split veya Fracas Records un Less demosu.

Vinyl : Plağın ingilizcesi.5" 6",7",10",12" ve LP lere verilen ortak ad.Çoğu distro ve label sitelerinde ve listelerinde 7" 10" diye muhabeti uzatmamak için vinyl deyip geçerler.Aslında undergroundun özü plaktır.Ama Türkiyede ilgi görmez oda tabi ayrı konu.

Newsletter : Genellikle distroların veya labelların periyodik olarak çıkardığı maximum 5-6 sayfadan oluşan sayfalardır.Ayda bir veya iki ayda bir çıkan bu newsletterlarda o ay içinde olmuş veya olacak konserler,çıkan yeni ürünler ve yeni projeler adına haberler bulunur.Belki o label içinden çıkmış bir demo veya EP kritği veya tanıtımı yapılır.Genellikle ilk veya son sayfalarda,varsa distro list konulur.Türkiyede bu şekilde periyodik çıkan belki de tek newsletter 268 dir.Her ay içinde 1 roportaj,konser veya demo kritiği,scene in nabzını tutan haberler bulunmaktadır. Bir zamanlarda Shotgun Suicide var idi.Yurtdışındaki birçok sağlam distro ve label kendi projelerini insanlara tanıtmak için newsletter hazırlarlar.

Demo : DIY underground ortamlarda belkide en çok duyulan terimdir.Bir grubun yeni yaptığı besteleri hem şöyle bir dışardan dinlemek hemde başkalarının düşüncelerini öğrenmek amacıyla yapılmış,kalite düzeyi pek iyi olmayan kayıtlardır.Şarkı sayısı genellikle 8-9 u geçmez. Eğer yapılan kayıt beğenilirse hemencecik fotokopiden bir kapak hazırlanarak distro listelere konulur. Demo nun formatı genellikle kasettir.Fakat CD-R ların günden güne yaygınlaşmasıyla Demo-CDR larda yapılmaktadır. Bunlara MCD de denir.fakat kolay kayıdı sayesinde kaset herzaman önce gelmektedir. Grupların kendi yaptıkları geliştirmede çok büyük rol oynayan bir şeydir demo.

Booklet : Kitapçık anlamına gelir.Albüm,demo kapakları için kullanılır.Genellikle CD lerde ufak kitapçık şeklinde sayfalardan oluşan bookletlerde gruba ait lirikler,şarkı listesi,teşekkür listesi,küçük bir bilgi,mesaj gibi şeyler bulunmaktadır.Bazı özenli distro ve labellar dağıtım listelerini veya newsletter larınıda booklet şeklinde yapmaktadır.


Ynt: Punk Terimleri Sözlüğü By: ebook23 Date: September 11, 2012, 08:55:11 PM
sağol çok işime yaradı
Ynt: Punk Terimleri Sözlüğü By: oxel Date: October 15, 2012, 08:43:49 AM
sağol valla
Ynt: Punk Terimleri Sözlüğü By: franzk Date: April 14, 2013, 03:57:23 AM
teşekkürler..

SiteMap - İmode - Wap2