Arşiv Anasayfa İç Anadolu Bölgesi
Sayfalar: 1
Sivas By: kuCuq_a$!q Date: November 04, 2007, 06:35:26 AM
Sivas Mezopotamya ve Karadeniz arasında
kervanların geçtiği bölgede olduğu için, Selçuklular döneminde tüccarların ziyaret ettiği bir
merkez haline gelmiştir. Ülkemizde Konya'dan sonra en çok Selçuklu eserinin
bulunduğu il Sivas'tır. 13.yüzyıla ait Gök Medrese, çifte minareli medrese ve mavi
medreseleri çini sanatı açısından mutlaka görülmeye değer yerlerdir. Ulu Camii ise 1100 yılında
inşaa edilmiştir. Ayrıca Sivas Türkiye'nin yüzölçümü açısından en büyük ikinci ilidir,
başka bir özelliği ise Türkiye'nin en büyük yerleşim birimi olmasıdır.

Sivas
coğrafi açıdan kıraç, yeşili maalesef az, sert iklimli bir yerdir. Ikliminin elverdiği ölçüde
yetiştirilebilen ancak tahıl ürünleri, şeker pancarı, patates gibi ürünlerdir.

Türk İstiklâl
Savaşının temellerinin atıldığı, Selçuklu devrinin dev eserleriyle süslü, yüzölçümü bakımından
Konya’dan sonra ikinci sırada yer alan bir ilimiz. Sivas ili topraklarının büyük kısmı İç
Anadolu’nun yukarı Kızılırmak bölümünde diğer kısımları ise Karadeniz ve Doğu
Anadolu bölgesinde olup, 35° 50’ ve 38° 14’ doğu boylamları ile 38°
32’ ve 40° 16’ kuzey enlemleri arasında yer alır. Kuzeyden Giresun, Ordu ve
Tokat; doğudan Erzincan; güneyden Malatya, Kahramanmaraş, Kayseri; batıdan Yozgat
illeriyle çevrilidir. Trafik numarası 58’dir.

Tarihce

Sivas'ın
bugünkü sınırları içerisinde yer alan Hafik Gölü, Pılır Höyüğü, Zara Tödürge Gölü kıyısındaki
Tepecik Höyüğü ile Kangal İlçesi Çukurtarla ve Kavak Nahiyesi Höyük değirmeninde
Prehistorik buluntular elde edilmiştir. Yıldızeli Argaz Höyük ve çevresinde Kalkolitik çağ (maden
taş devri M.Ö.5000-3500) ile Tunç devri (M.Ö.3000-1500) buluntuları elde edilmiştir.
Sivas'ın yazılı tarihi M.Ö.2000 yılı başlarında Hititlerle başlamakta olup, merkez Tatlıcak
Köyü ile Uzuntepe köylerinde bulunan höyük ve Gürün Şuğul Vadisindeki Hititçe yazılar
başlıca Hitit yerleşim alanlarıdır. Balkanlar üzerinden Anadolu'ya gelen Friglerin Hititleri
ortadan kaldırmaları sonucu Sivas'ta Frig yerleşimi Hitit yerleşim alanlarının üst katlarında
görülmektedir. Lidyalılar zamanındaki meşhur Kral Yolu da Sivas'tan geçmektedir.

Anadolu'daki Pers egemenliğinden sonra kurulan şehir devletlerinin zamanla
Roma İmparatorluğuna bağlandığı, önemli yol kavşağı üzerinde bulunan şimdiki şehir
merkezinin iskan edildiği ve Sebasteia adını aldığı bilinmektedir. Bu ad, rivayete göre Pontus
Kralı Polemonos'un karısı Pitodoris'ce verilmiş ve Roma İmparatoru
Augustus'a ithaf edilmiştir.

Roma İmparatorluğu hakimiyetine giren şehir,
395'te Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğuna ayrılan topraklar içerisinde
kaldı.1059'da Anadolu'ya giren Türkmen güçleri ve 1064'te
Alparslan'ın önünden kaçan Selçuklu şehzadesi Elbasan Sivas yöresinde kısa süre
hakimiyet sağlamışsa da, bölgenin Türk egemenliğine girmesi 1071 Malazgirt Zaferinden sonra
gerçekleşti. Kısa bir süre Selçuklu hakimiyetinde kalan Sivas'ta 1075'te
Danişmend Beyliği kuruldu. Danişmend Beyliğinin taht kavgaları ile zayıf düşmesinden sonra
Anadolu Selçuklularını yeniden birleştiren I.Mesud, 1152'de Sivas'ı ele geçirdi.

Bizanslıların da karıştığı taht ve egemenlik kavgaları sırasında Anadolu Selçukluları ile
Danişmendliler arasında sürekli el değiştiren Sivas, 1175'te II.Kılıçarslan tarafından kesin
olarak Selçuklulara bağlandı. Daha sonra İzzeddin Keykavus Sivas'ı başkent yapmış,
uzun müddet Sivas'ta kalarak günden güne genişleyen Sivas Şehri mamur edilmiş ve
1217 yılında Şifaiye Medresesini yaptırmıştır. İlim adamlarını Sivas'ta toplayarak şehri
büyük bir ilim merkezi haline getirmiştir. İzzeddin Keykavus'un türbesi, yaptırdığı medrese
içinde bulunmaktadır.

1220 Yılında İzzeddin Keykavus ölünce yerine I. Alaeddin
Keykubat hükümdar oldu. Bu dönem Anadolu Selçuklularının en parlak dönemi oldu. Moğol
istilasını dikkatle izleyen ve önlemler almaya çalışan sultan 1224'de Sivas'ı surlarla
çevirerek korunaklı duruma getirdi. Yerine geçen II.Gıyasettin Keyhüsrev'in kötü
yönetimi sırasında sıkıntı çeken halk, 1240 yıllarında ayaklanarak Sivas'ı yağmaladı.
Selçuklu askerlerinin sivilleri sindirmek için seferber olduğunu gören Moğollar Anadolu'yu
ele geçirmek üzere harekete geçtiler. Gıyasettin Keyhüsrev'i 1243'te Kösedağı
Savaşında yenilgiye uğratan Moğol güçleri, Sivas'ı işgal ettiler. Moğollara bağımlı duruma
gelen Selçukluları, bir süre de Moğollar tarafından kurulan İlhanlı devleti ile idare etti. Sivas ili
bu dönemlerde büyük bir gelişme göstererek önemli bir ticaret ve bilim kenti olmuştur.

Anadolu'da yarım asır kadar devam eden İlhanlılar devrinde Vali Demirtaş
Sivas'a yerleşmiş ve istiklalini ilan ederek Sivas'ta uzun yıllar saltanatını
sürdürmüştür. Demirtaş'tan sonraki Sivas Valisi sırayla, Alaeddin Eratna oğlu Gıyasettin
Mehmet, Alaeddin Ali ve oğlu Mehmet Bey'dir. Ali Bey'in ölümünden sonra yerine
geçen yedi yaşındaki Mehmet Bey'i Kadı Burhaneddin saltanatından uzaklaştırarak
Sivas'ta kendi adıyla anılan devletini kurmuştur. Sivas'ı onarmak için de birçok
çabalar göstererek surların etrafında hendekler kazdırılmış, kaleleri tamir ettirilmiştir. Akkoyunlu
aşireti reisi Kara Osman'la yaptığı muharebe sonunda katledilmiş yerine oğlu Alaeddin
geçmiştir. Bu sırada Timurlenk Anadolu'ya akınları başlamıştır. Osmanlı padişahı Yıldırım
Beyazıt Amasya'yı almış Sivas'a yaklaşmıştır. Güneyde Karamanlıların baskısına
dayanamayan Alaeddin, şehri Osmanlılara teslim etmiştir. Bir davetle Sivas'ı teslim alan
Yıldırım Beyazıt, şehri vali olarak tayin ettiği en büyük Şehzadesi Emir Süleyman'a
vermiştir. Sivas Osmanlıların eline geçtikten bir yıl sonra 1400 yılında Timur'un istilasına
uğramış, bir süre sonra tekrar Osmanlı hakimiyetine geçmiştir. Sivas Osmanlı İmparatorluğu
döneminde eyalet merkezi haline getirilerek Amasya, Çorum, Tokat kısmi olarak Malatya ve
Kayseri illeri Sivas'a bağlı birer sancak olmuştur. Evliya çelebi Seyahatnamesi'nde
belirtildiği gibi Sivas zamanının en önemli eyaletlerinden biridir (40 ilkokul, 1000 dükkan, 18
han, 40 kadar çeşmesi olduğundan bahsedilir).

Sivas'a birçok vali atanmış,
bunlar içinde belki de ismi hiç unutulmayacak olan Halil Rıfat Paşa'nın yaptırdığı yollar,
köprüler, hanlar ve konaklar halen halkımızın hizmetindedir.


Ynt: Sivas By: ELİF_PİNCİR Date: March 17, 2008, 08:11:24 PM
teşekkürler paylaştığın için
okuuğum yeri ben bile tanımıodum
Ynt: Sivas By: Musty-mLk Date: March 19, 2008, 07:22:50 PM
payLaşım için saol
Ynt: Sivas By: mer_ve_g Date: March 31, 2008, 06:26:37 PM
Paylaşım için tşklerr =)) . . .
Ynt: Sivas By: Hayabusa Date: May 08, 2008, 03:55:29 PM
Paylasımın için saol
Ynt: Sivas By: melis Date: May 20, 2008, 12:20:09 PM
ßiLqi içiN T$k'Ler.
Ynt: Sivas By: [--mavish--] Date: September 29, 2008, 04:52:53 PM
teşekkürler
Ynt: Sivas By: [S][N][G][L] Date: October 09, 2008, 06:31:19 PM
PayLasım ıcın saoL.
Ynt: Sivas By: eEMPEROR58 Date: April 25, 2009, 03:38:25 PM
işin rast gelsin
Ynt: Sivas By: Karayel Date: June 12, 2009, 08:34:26 PM
burası kışın çok soğuk oluyor saol
Ynt: Sivas By: By.TuRuT Date: July 13, 2009, 02:43:43 AM
Sivas'ın Sivasspor'u Meşhurdur Zuhahaha 1'de Kışın Cok Soğuk Olur ..
Ynt: Sivas By: dreamily Date: July 20, 2009, 05:12:32 PM
bilgiler için teşekkürler
Ynt: Sivas By: ixir1907 Date: July 21, 2011, 04:51:00 PM
haha bir metre karda kendimize yol açtığımızı bilirim
teşekkürler
Ynt: Sivas By: yasix Date: December 20, 2011, 02:27:58 PM
benimde nişanlım sivaslı öğrenmiş oldum sivas tarihini sağol
Ynt: Sivas By: perihan58 Date: June 09, 2014, 06:47:42 PM
Teşekkürler

SiteMap - İmode - Wap2