Arşiv Anasayfa Erkek Erkeğe
Sayfalar: 1
Görücü Usulü By: [-By.TuRuT-] Date: April 11, 2009, 11:12:09 AM
Yıllar önce, genc bir budala iken, kendime çok güvenen biri idim. Benim için evlilik, hiçbirşey ifade etmeyen bir olgu idi. "Ne olacak ki?" diyordum. "Evlenirsin, olmaz ise boşanırsın! Bu kadar basit!" ve valide evlen diye baskı yapmaya başlayınca, "Peki!" dedim, "Bulun bir hanım evleneyim!"

Aptallık para pulla değil ya, işte bu da benim aptallığımdı. Hiç önemsemedigim halde, görücü usulü ile evlendim. Benim dışımda gelişen bir olguya, sırf meraktan şahitlik eden bir sinema izleyicisi gibi, kendi yaşamımı izlemeye başladım.

Valide ve kızkardeşim, bir eve gitmemiz, orda müstakbel eşim olacak hanımın kahve yapıp getirmesi... Küçük bir kız çocuğu görmüştüm elleri titreyen, bakmaya korkan... Sigara içmek istedim. Orada ki çok bilmiş kocakarılar... ona işaret ettiler. Sigaramı yakmaya geldi. Elleri titriyordu, elini tuttum, burnumu yakmaması için. Sigaraya denk getiremiyordu çünkü ateşi.

Söz kesildi. Ben, merakla bakıyordum. Bir şeyler oluyor ama "Olsun bakalım, sonu ne olacak!". "Nisan!" dediler. Umurumda değil.

Ve bu süre zarfında görmeye bile gitmiyordum. Kendi yaşamımı yaşıyordum. Arkadaşlarla geziyor, keyif yapıyordum. "Nisan!" dediler, o nasıl oldu, hatırlamıyorum. Sanki ihtiyaç molası verdim de, filmdeki o sahneleri kaçırmışım gibi...

"Düğün!" dendi, aklım başıma geldi. Uyandım, ama heyhat geç kalmıştım. "Evlenmek istemiyorum yahu saçmalamayın, buraya kadar gelmem bile hataydı!" dedim. Eh, dedimde, kimseyi inandıramadım. Valide "Sen bırakırsan kimse almaz!". "Neyi almazlar, kim almıyor, yahu pazardan malmı alınıyor. Bu nasıl mantık!" derken kendimi düğünde dans ederken buldum...

Evli bir adamdım artık. Kendine güvenen bir budala olarak, bundan sonra bari dürüst olayım, elimden geleni yapayım dedim. Tüm hata benimdi. Meraklı çocuklar gibi başımı belaya sokmuştum. Onun bir suçu yoktu. Madem girdim bu işe, dürüstçe bu işi götürelim deyip, eşimle mutlu bir yaşam için elele verme çabası içine girdim.

Ama olmuyordu. Paylaşım olması için ortak bir dil konuşmak gerekiyordu. Bunun için de ortak bir kültür gerekiyordu. Ben odamda kitap okurken, o dantel örüyordu. Halbuki ben neler hayal etmiştim gençlik hayallerimde, birlikte kitap okuyacaktık, eşimle birlikte sinemaya gidecek, filmin kiritiğini yapacaktık. Konuşacak, tartışacak, bir yaşam boyu aynı paydada buluşacaktık.
Görücü Usulü

Ne kadar toymuşum. Kurulan hayaller ile gerçekler ne kadar fakli imiş. Eşim çok iyi, çok mükemmel bir hanımdı ama ben bana hizmet eden bir hanım istemiyordum. İşte, burada anlaşamıyorduk. Ben romantik, serseri bir tiptim. O ise tüm yaşamı, evi olan bir ev hanımı, yıllarca süren bir evlilik yaşadım.

Yaşamak isteyip, yaşayamadıklarımdı sorun. Yoksa herşeyim vardı. Gözüme bakan bir eşim. Bir dediğimi iki etmeyen, toplumun ona öğrettigi gibi daima eşine hizmet eden, eşi için yaşayan.

Ama olmuyor. Kısaca gençlere tek tavsiyem var. ''Kendilerini tanımadan evlenme kararı vermesinler.'' Benim kendimi tanımam yıllarımı aldı.

Eşimle konuşup, boşandık. Hala görüşüyorum. Kendi yaşamımızı kurduk ve ileri bakıyoruz artık. Şu an ikinci evliliğimi yapma hazırlığı içindeyim. Ne mutlu bana ki kendimi tanıdım ve eşimi buldum.

"Eşim" sözünün içini doldurabiliyorum artık...


SiteMap - İmode - Wap2