0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Araf Suresinin Tefsiri  (Okunma Sayısı: 597 Kere Okundu.)
« : Ağustos 24, 2014, 03:08:47 ÖS »

imge34
*
Üye No : 117785
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 6024
Mesaj Sayısı : 10 493
Karizma = 36677


KURAN'I KERİM TEFSİRİ
(ELMALILI MUHAMMED HAMDİ YAZIR)

7-ARAF:

1- Allah ne kastettiğini daha iyi bilir. (Bakara ve Âl-i İmran sûrelerinin başına bkz.) Bununla beraber burada sâd münasebetiyle tefsirciler tarafından nakledilen bazı sözler vardır: Özellikle İbnü Abbas'tan bir rivayete göre "Ben Allah'ım, bilir ve açıklarım." demek olduğu nakledilmiştir. Süddî "şekil ve sûret veren" isminin muhaffefi (kısaltılmış hâli) olduğunu, bazıları "senin göğsüne genişlik vermedik mi?" mânâsına olduğunu söylemişlerdir. Fakat sözcüklerin dilde özel bir konuma dayanmayan bu gibi ihtimallerin binlercesi hatıra geleceğinden tefsirciler bunlara güvenmenin caiz olmayacağını açıklamışlardır. Bununla beraber İbnü Abbas'tan nakledilen mânâ, iki sûre arasındaki sözün gelişi ve ilgi bakımında dikkat çekicidir. Her halükârda bu sûrenin de böyle huruf-ı mukattaa (kesik kesik harfler) ile başlaması, muhtevasının "O'nun tevilini Allah'tan başkası bilmez." (Âl-i İmran, 3/7) mânâsı üzere, insan anlayışının duracağı bazı müteşabih hakikatleri ve remzi mânâları ihtiva ettiğine dair bir uyarıyı ifade eder.

2-Şu halde, Bakara ve Âl-i İmran'da olduğu gibi bu sûrede de gerçek aslını daha çok bir açıklama ile ihata edemeyeceğimiz bir takım iman hakikatleri karşısında, aczimizi itiraf ederek ubudiyet secdesine kapanacağız. Özellikle yaratılışın başlangıcı, teklif sırrı, ahiret âlemi, peygamberlerlerin mucizeleri, Allah'ı görme meseleleri bu türdendir. Şu halde işte bu başlığında da bizim düşünebileceğimiz mânâ şudur: Ey Resulüm Mustafa! Sence bilinen bu sesleriyle kulaklarında çınlayıp, kalbinde fısıldayan vahiy tecellileri bir kitaptır ki sana indirildi. Şu halde göğsünde bundan bir darlık olmasın. Yani bunun Allah'tan indirilmiş olduğundan şüphen olmadığı gibi, sana yüklediği görevin son derecede önemli ve zor oluşundan dolayı da sıkılma. Bu sana indirildi ki bununla korkutasın, müminlere de hatırlatasın. Yani bu kitabın mânâsı müminlere has zannedilmemelidir. Buna muhatap olacak olanlar ikidir: Mümin ve mümin olmayan. İnanmayan kâfirler için bu mübarek kitab bir korkutmadır. Sadece onların korkunç sonlarını açıklama ve haber vermedir. Onlar bunlara inanmayacaklar ve inanmadıkları için sakınmayacaklar. Şu halde Kur'ân'da kendileri için acı şeylerden azab ve cezadan başka bir şey duymayacaklardır. Fakat onlar inanmadığı için gerçek değişmiş olmayacak, doğru haber yerini bulacaktır. Bunun için Kur'ân'dan istifade edemeyecek kimseler çok olabilir, ama Kur'ân'ın hükmü dışında kalabilecek hiç kimse düşünülemez. Şu kadar ki, bu hüküm lehine olmaz da aleyhine olur. Mesela kâfir "Allah'ın laneti zalimlerin üzerine olsun." (A'raf, 7/44) hükmüne inanmamakla bundan kurtulacak değildir, Bunun gibi, Kur'ân'ı arkalarına atanlar, dinlemek, amel etmek istemeyenler böyle yapmakla Kur'ân'ın hükmünden kendilerini kurtarmak şöyle dursun, aksine tamamen onun korkutucu hükmüne atılmış olurlar. Müminlere gelince: Kur'ân, onlar hakkında bir hatırlatıcıdır, iman ettikleri ve fakat ayrıntısını unutup geciktirdikleri şeyleri kendilerine hatırlatır, akıllarına getirir. Müminler Kur'ân'ı devamlı bir hatırlatıcı, bir rehber olmak üzere ellerinde ve gönüllerinde tutmalı, herhangi bir hususta bir iş yapacakları zaman onun açıkça veya dolaylı yoldan bildirdiklerine müracaat ile uyarı ve yol göstermesine, iznine veya yasağına göre hareket etmelidirler.

3-4- Bu hatırlatma ve uyarı şöyle ki: Ey Muhammed ümmeti! Rabbinizden size indirilen bu Kitaba uyunuz. Ve bunsuz birtakım dostun, bir yardımcının, bir âmirin bizzat kendilerine ve kendilerinden olan söz veya davranışlarına uyuvermeyiniz. Onlara uyup uymamak için öncelikle Rabbinizden indirilmiş olan bu Kitab'a uymayı ölçü edininiz. Kitab'a aykırı olan, Rabbinizin emir ve yasaklarına aykırı bulunan hususlarda gizli açık kimseye uymayın. Rabbinizi bırakıp başkalarının arkasından, izinden gitmeyin. Siz pek az öğüt alır ve hatırlarsınız. Halbuki nice karyeler (kentler); insan toplanan memleketler vardı ki, biz onları yok etmişizdir. Öyle ki ona, o kente azabımız, azap darbemiz ansızın geliverdi. O sırada halkı yataklarına yatmış, gece uykusuna dalmış veya kaylûle hâlinde, kuşluk uykusunda bulunuyorlardı. Kısaca, ya Lût kavmi gibi gece yarısında veya Şuayb kavmi gibi güpe gündüz dinlenme ve gaflet halinde azap kendilerini bastırıverdi de

5-Bu hatırlatma ve uyarı şöyle ki: Ey Muhammed ümmeti! Rabbinizden size indirilen bu Kitaba uyunuz. Ve bunsuz birtakım dostun, bir yardımcının, bir âmirin bizzat kendilerine ve kendilerinden olan söz veya davranışlarına uyuvermeyiniz. Onlara uyup uymamak için öncelikle Rabbinizden indirilmiş olan bu Kitab'a uymayı ölçü edininiz. Kitab'a aykırı olan, Rabbinizin emir ve yasaklarına aykırı bulunan hususlarda gizli açık kimseye uymayın. Rabbinizi bırakıp başkalarının arkasından, izinden gitmeyin. Siz pek az öğüt alır ve hatırlarsınız. Halbuki nice karyeler (kentler); insan toplanan memleketler vardı ki, biz onları yok etmişizdir. Öyle ki ona, o kente azabımız, azap darbemiz ansızın geliverdi. O sırada halkı yataklarına yatmış, gece uykusuna dalmış veya kaylûle hâlinde, kuşluk uykusunda bulunuyorlardı. Kısaca, ya Lût kavmi gibi gece yarısında veya Şuayb kavmi gibi güpe gündüz dinlenme ve gaflet halinde azap kendilerini bastırıverdi de

6-7-Bu felaket bunların dünyadaki azabları, bunun arkasından bir gün gelecek genellikle kendilerine peygamber gönderilmiş olanlara elbette ve elbette soracağız. Gönderilen peygamberleri nasıl, ne cevap ile karşıladınız. "Elçilere ne cevap verdiniz?" (Kasas, 28/65) diye sorguya çekeceğiz. Ve gönderilmiş olan bütün peygamberlere de elbette ve elbette soracağız "Allah, elçileri toplayacağı gün: Size ne cevap verildi? der." (Mâide, 5/109) buyruğumca ne şekilde, ne cevap ile karşılandınız? diye suâl edeceğiz. İki türlü suâl vardır. Birisi azarlama ve çıkışma suâlidir. Nitekim bu mânâ ile dilimizde "İyi belle bunu ben sana sorarım." denilir. Diğeri de anlayıp öğrenmek için bilgi isteme suâlidir ki, bu mânâca da "Bilmiyorum sorayım." denilir. İşte "O gün ne insana, ne de cinne günahından sorulmaz." (Rahmân, 55/39) "Suçlulara günahlarından sorulmaz." (Kasas, 28/78) âyetlerinde insan ve cinden suçluların hiçbiri o gün günahlarından sorulmaz buyrulması bu anlamdadır ki, suçlu oluşları yüzlerinden belli. Suçları bütün belgeleriyle bilinmiş ve zabtedilmiştir. Kendilerinden veya şundan bundan sormağa gerek yoktur, demektir. Buna karşılık burada kendilerine peygamber gönderilenlere ve peygamberlere elbette ve elbette soracağız, buyrulması da bütün inkârcıları bütün peygamberler önünde azarlama ve çıkışma ile sorumlu tutacağız demektir. Bunun için buyruluyor ki: Elbette ve elbette soracağız da Kendilerine karşı bir ilim ile mutlaka ve mutlaka haber verip anlatacağız. Peygamberler soruldukları zaman "Bizim bilgimiz yok, gizlileri bilen yalnız sensin, sen." (Mâide, 5/109) diyecekler. Bunun üzerine en gizli durumlarına varıncaya kadar hepsinin yaptıklarını, içlerini dışlarını ilmimizle yüzlerine vuracağız. Biz gaib değildik ki bilgimiz olmayan bir durumları bulunabilsin, açık ve gizli her ne yaptılarsa Allah hepsini görüp bilmekte ve tanık olmaktadır.

8- Vezin (terazi) de o gün haktır: Her şeyin, her amelin en doğru ve tamamen adalet ve hakkaniyetle tartısı da o gündür. Ne olursa olsun o güne kadar az çok bir cârî hesap, veya zaman tanıma ve müsaade vardır. O gün ise amel defterindeki her muamele en ince, en küçük noktalarına varıncaya kadar hakkıyla tartılıp, leh ve aleyhteki alacak ve borç dengeleri tamamen gerçekleşecek, herkesin kâr ve zarar pusulaları, bilançoları, belgeleri çıkarılıp hesapları kapanacaktır.

9- Şu halde Her kimin tartıları ağır gelir, iyilikleri kötülüklerinden, alacakları borçlarından, kârları zararlarından fazla çıkarsa işte bunlar ve ancak bunlar o felâh bulmuş (kurtulmuş), muradlarına ermiş olanlardır. Çoğul sigasıyla "tartıları" tâbirinden anlaşılır ki, her kişi için bile birçok tartılar vardır. Kâr ve zarar hesabı hepsinin toplamından çıkacaktır. Her kimin de tartıları hafif gelir; iyilikleri kötülüklerinden, alacakları borçlarından eksik çıkarsa işte bunlar da nefislerini ziyan etmiş, kendilerini hüsranda bırakmış olanlardır ki bunun sebebi, Bizim âyetlerimize zulmeder olmaları, devamlı olarak yalanlama ve inkâr ile hakkını vermekten geri durmalarıdır. Şu ilâhî âyetlerin kapsadığı gerçeklere ve hukuka dikkat ediniz:

imgenin şiddetiyle çoğalır anlam
parçalana parçalana

geçtiğimiz yollardan

onca yaprak düşer
birkaç şiir kalır yalnızca
o derin ağaçlardan

kendi sesimize uyandığımız rüyalarda "Murathan Mungan"
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Araf Suresinin Tefsiri
« Posted on: Nisan 18, 2024, 10:32:09 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Araf Suresinin Tefsiri e-book, Araf Suresinin Tefsiri programı, Araf Suresinin Tefsiri oyunları, Araf Suresinin Tefsiri e-kitap, Araf Suresinin Tefsiri download, Araf Suresinin Tefsiri hikayeleri, Araf Suresinin Tefsiri resimleri, Araf Suresinin Tefsiri haberleri, Araf Suresinin Tefsiri yükle, Araf Suresinin Tefsiri videosu, Araf Suresinin Tefsiri şarkı sözleri, Araf Suresinin Tefsiri msn, Araf Suresinin Tefsiri hileleri, Araf Suresinin Tefsiri scripti, Araf Suresinin Tefsiri filmi, Araf Suresinin Tefsiri ödevleri, Araf Suresinin Tefsiri yemek tarifleri, Araf Suresinin Tefsiri driverları, Araf Suresinin Tefsiri smf, Araf Suresinin Tefsiri gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Kasas Suresinin Tefsiri
Sure Meal'leri
imge34 0 707 Son Mesaj Ağustos 15, 2014, 05:21:06 ÖS
Gönderen : imge34
Ankebut Suresinin Tefsiri
Sure Meal'leri
imge34 0 719 Son Mesaj Ağustos 15, 2014, 05:24:02 ÖS
Gönderen : imge34
Rum Suresinin Tefsiri
Sure Meal'leri
imge34 0 666 Son Mesaj Ağustos 15, 2014, 05:25:08 ÖS
Gönderen : imge34
Murselat Suresinin Tefsiri
Sure Meal'leri
imge34 0 595 Son Mesaj Ağustos 15, 2014, 05:26:20 ÖS
Gönderen : imge34
Kureyş Suresinin Tefsiri
Sure Meal'leri
imge34 0 2388 Son Mesaj Ağustos 17, 2014, 11:51:47 ÖÖ
Gönderen : imge34


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular