0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Anadolu Efsaneleri  (Okunma Sayısı: 1846 Kere Okundu.)
« : Mart 18, 2012, 02:40:14 ÖS »
Avatar Yok

-o_o-GökhaNur-o_o-
*
Üye No : 17147
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 2158
Mesaj Sayısı : 4 756
Karizma = 12093


GORDİON
 
Ankara'nın güneybatısında,şimdiki Polatlı'nın azıcık kuzeyinde Gordion kenti vardırLydia Kralı Midas'ın babası Gordios bir çiftçiydiBir sabah erkenden kentin alanına yük arabsıyla girdiği için Phrygia kralı oldu
 
Çünkü kentin büyük kahini, o kentin kralının ertesi günü kent alanına bir yük arabasıyla geleceğini söylemişti
 
Gordios hiç beklemediği halde kral olunca,yük arabasını tapınağa götürdü,oraya armağan ettiBu arabanın okunu boyunduruğuna bağlayan ip öylesine kördüğüm edilmişti ki;onu açacak kadar marifetli olan adamın Asya kıtasına egemen olacağı şeklinde bir söylenti oluşmuş
 
Büyük İskender kördüğümü açmaya çalışmış,açamayınca kılıcını çekip kördüğümü kesmiş(Gordion sözcüğüyle Türkçe 'kördüğüm' sözünün benzerliği birçok kişiyi aldatmıştır)




YEDİ UYURLAR EFSANESİ
 
Yedi Uyurlar efsanesi Anadolu'da yüzyıllar boyu süregelen ve söylenen bir efsane olmuşturKutsal kitaplarda bile bahsi geçen bu efsanenin Anadolu topraklarında yaşandığı artık kesinlik kazanmıştırBu efsane Anadolu halkı tarafından öyle çok anlatılmıştır ki bir çok değişik türü meydana çıkmıştırAma efsanenin genel hatlarının asıl şekli bozulmamış efsaneye sadece ek olaylar katılmıştır
 Son yıllarda efsanede sözü geçen mağaranın Efes'te olduğu ortaya atılımış ve hatta Selçuk kaynaklarına dayanarak bu olayın kesinlik kazandığı söylenmiştir
 Yedi Uyurlar efsanesi genel anlamıyla Hristiyalığı benimseyen fakat sırf bu yüzden dönemin kralının zülmünden kaçan 7 gençin öyküsünü anlatırBu 7 genç imparator Decius(249-251) dönemimde hristiyanlığı benimserlerFakat dönemim halkı ve kralı bu dine savaş açmıştır ve putlara tapmaktadırlarHal böyle oluncada başka bir dini benimseyen insanlar idam edilmektedir7 genç hristiyanlığı kabul ettikten sonra kralın adamları tarafından takip edilmeye başlanmıştırKralın zülmünden kaçan 7 genç bir mağaraya sığınmıştırYanlarında Kitmir adlı köpekleri de bulunan bu 7 genç mağarada tam 200 yıl süren bir uykuya dalarlarİmparator llTeodisus dönmeinde uyandıklarında Hristiyanlık resmi din olarak benimsenmiştir
 Yedi Uyurlar Efsanesi'nin bir Selçuk dönemi anlatılanı vardır ki bu anlatı Anadolu edebiyatına sinmiş ve yüzyıllar boyu anlatılır olmuşturSelçuklu anlatısı şöyledir:
 Dakyanus adlı bir oduncu günün birinde yazılı bir taş bulurMeraklanıp okuma yazma bilen birine bunu okutmak isterBaşvurduğu kasaba bakkalı,önce yazılanları açıklamak istemezTaşı bulduğu yeri göstermesini ,tüm malını mülkünü kendisine vereceğini söylerDakyanus ısrar edince ,taşı bulduğu yeri kazınca üç küp altın bulacağını,zenginleşip kral olacağını hatta Tanrı’lığını ilan edeceğini açıklarsöylediklerinin tümü gerçekleşirüç küp altını bulan oduncu parasının bir bölümüyle halka yardım ettiğinden kral seçilirZamanla öyle zengin ve güçlü kral olurki büyüklenmeye ,kendini Tanrı yerine koymaya başlarZamanla vezirelerine de kendini Tanrı saymaları yönünde baskı yaparVezirler karşı çıkınca onları kovaronun zulmünden korkan altı vezir,kent dışına kaçarlarşimdiki Kızlar cimnazı’nda (Kızıl Gedik) bir çobanla köpeğine rastlarlarÇoban da onlara katılır ve birilkte günümüzde ki Yedi Uyurlar Mağarı’na sığınırlarBurada derin bir uykuya dalarlarUyandıklarında açıkmışlardırKente ekmek almaya gönderdikleri arkadaşları eski paralarla alışveri,ş yapmaya kalkınca kralın huzuruna çıkarılırBaşlarından geçenelri anlatırKral mağarayı görmek isterAma mağaranın kapısı Tanrı’nın buyruğuyla kapanır ve birdaha hiç açılmaz
 Yedi Uyurlar Efsanesi Anodolu'da yüzyıllardır anlatılagelmiş bir efsanedirOlayın kutsal kitaplarda geçmesi efsanenin inanırlılığını güçlendirmiştirHatta 3 sene önce Efes'te bir mağarada bulunan 7 insan iskeleti ve bir köpek iskeletinin sahibinin bu efsanedeki 7 genç ve köpekleri Kitmir olduğu fikri ortaya atılmıştır ki buna inanmamak elde değildirGüzel Anadolumuz daha nice efsaneye beşiklik etmiştirBu kutsal topraklar yüzyıllardan beri var olan asaletini korumuş ve nice güzel olaya vesile olmuştur



HIZMALI KÖPRÜ- ŞANLIURFA
 

Bir zamanlar Şanlıurfa'nın eteklerinde yoksul bir anayla kazancı oğlu yaşarmış Bir gün oraya yolu düşen derviş, oğlanın çalışkanlığına ve dürüstlüğüne hayran kalmış Delikanlıya, 'Memleketim zengin bir yer, istersen sen de gel' demiş Kazancı genç, dervişle gitmiş
 
Delikanlı günlerden bir gün, çarşıda bir kız görüp sevdalanmış Meğer kız, Karakoyunlu beyinin kızıymış Kızın kim olduğunu öğrenince umudunu kaybedip yataklara düşmüş, yemeden içmeden kesilmiş Derviş, 'Oğlum ümitsizlenme gider isteriz' diyerek saraya gitmiş Kızını vermek istemeyen bey, dervişten 40 gün içinde farklı diyarlardan armağanlar getirmesini şartı koşmuşKazancı gencin bu teklifin altından kalkması imkansızmış Ancak 40 gün dolduğunda, dervişin tekkesinin avlusunda mal ve altın yüklü katırlar zuhur etmiş Derviş ve delikanlı, bunları alıp beye götürmüşler Sözünde duran bey, kızını delikanlıya vermiş
 
Derviş, delikanlıya, gerdek gecesi iki rekat namaz kılmasını ve kendisi için de dua etmesini söylemiş Namazı kılan delikanlı, duayı unutmuş Sabahleyin delikanlı memleketinde uyanmış Gelin ise uyanınca, kocasını yanında görememiş Derviş de kaybolup gitmiş
 
Gelinin vakti dolunca bir oğlu olmuş Bir zaman sonra hem kocasını aramak hem de hacca gitmek üzere yola koyulmuşŞanlıurfa'dan geçerken, Samsat Kapısı önünde konaklamış Orada acıyla haykıran insanları duymuş, şehrin ortasından geçen derenin taşarak evleri bastığını öğrenmiş Şehri taşkından kurtarmak için hac parasını bu işe harcamaya karar vermiş Tellallar salıp halkı hendek kazmaya çağırmış
 
Evlendiği delikanlı da hendek kazmaya gelmiş Bey kızının çocuğu bir ağıt tutturmuş, bir türlü susturamamışlar Kimsenin susturamadığı çocuk, babasının kucağına gelince susmuş ve gülmeye başlamış Bey kızı delikanlıyı çocuğu avutmakla görevlendirmiş Delikanlının anası, o sırada oğlunun bohçasından sırmalı düğün kaftanını bulmuş Bunu o hayırsever kadına hediye etmek istemiş Bey kızı bu hediyeyi görünce, eliyle işlediği kaftanı tanımış, delikanlının da kaybolan kocası olduğunu anlamış ve yeniden birbirlerine kavuşmuşlar
 
Hendek tamamlanmış, derenin yatağı değiştirilmiş, taşkın tehlikesi bitmiş, bir de köprü yapılmış Köprü yıkılınca yerine yenisi yapılabilsin diye, bey kızı köprünün temeline altın hızması ile değerli taşlar gömdürmüş Bu dereye daha sonra Karakoyun Deresi, köprüye de Hızmalı Köprü denmiş Delikanlı ile bey kızı öldüklerinde, derenin kıyısına gömülmüşler
 

ELENİ'NİN GÖZYAŞLARI- ANTALYA
 
Alanya Kalesi ile ilgili pek çok hikaye anlatılır Bunlardan biri de Bizans Tekfuru Argiles'in güzeller güzeli kızı Eleni ile ilgilidirÜlkesini yağmalayan korsan Vasili'den yılan Tekfur, korsanı damat edinmeye karar vermiş Ancak Eleni'nin gönlü, fakir bir çobandaymış Eleni, babasının bu kararına şiddetle karşı çıkmış, 'Vasili ile asla evlenmem' demiş Bunu gururuna yediremeyen Argiles, kızına ders vermek için onu Alanya Kalesi'nin zindanlarına kapatmış
 
Eleni'nin daracık hücresinin, Damlataş kumsalına bakan tek bir penceresi varmış Çünkü Tekfur, Eleni'ye Alanya'nın tüm güzelliklerini gösterirse, onun bu güzellikler karşısında hayata dönmek isteyip evliliğe yanaşacağını düşünmüş Ancak Eleni, babasının beklediği gibi pişman olmamış, çobandan vazgeçip Vasili ile evlenmeye yanaşmamış, gece gündüz gözyaşı dökmüşAlanya Kalesi'nden Damlataş'a uzanan kıraç tepe, Eleni'nin gözyaşları ile sulanmış Ve bir süre sonra bu tepede defne, nar ve iğde ağaçları büyümüş
 
O zamandan beri, Alanyalılar ne zaman yağmur yağıp da her tarafı defne kokusu sarsa, Eleni'nin hıçkırıklarını hisseder






KIZKUMU- MUĞLA
 

Muğla'nın Marmaris İlçesi'nin Orhaniye Koyu, eşsiz bir doğa oluşumuyla meşhurdur Koyun ortasında batık bir patika gibi uzanan 600 metre boyundaki kıyı, Kızkumu adıyla anılır Kızkumu'nun oluşumuna dair bir efsane anlatılır Efsaneye göre eski zamanlarda bir kralın kızı, fakir balıkçıya aşık olur Ancak kral, kızını balıkçıya vermez Kralın kızı, balıkçı sevgilisiyle gizli gizli buluşurBirileri kızının balıkçıyla buluştuğunu, 'Balıkçı denizden geliyor, kızınız kumsalda onu bekliyor, ışıkla yerini işaret ediyorDelikanlı da ışığa geliyor ve kızınız ile delikanlı gün ağarana kadar aşk oyunlarına dalıyor' sözleriyle Kral'a anlatır
 
Bunları duyan Kral öfkelenmiş Bir gece kızını kumsalda yakalatan Kral, askerlerine de ışıkla balıkçıya işaret vermelerini emretmiş Delikanlı ışığı görünce atlamış kayığına kumsala doğru kürek çekmeye başlamış Derken kız askerlerin elinden kurtulmuş ve sevgilisini kurtarmak için koşmaya başlamış Ama sevgilisinin kayığına varması imkansızmış Atmış kendini sulara ve o anda bir mucize gerçekleşmiş Kızın adım attığı her yer kuma dönüşürken, peşinden koşan askerler, denize gömülmüş
 
Kız kayığa kadar koşmuş ancak tam iki sevgili kavuşacakken, bir okçu delikanlıyı hedefleyip sallamış okunu Ok gelip delikanlıya sarılan kızı bulmuş Kızın bastığı yerde ortaya çıkan kumlar, kan suya karışınca kırmızıya boyanmış Delikanlı ise almış yaralı sevgilisini gitmiş Bir daha da onları ne gören olmuş ne de duyan

SARIKIZ EFSANESİ
 

Kazdaği’nın eteğinde ki köylerden biri de Kavurmacılar köyü’dür Efsanenin kahramanı "Sarıkız“ Senem’inde ailesi ile birlikte yüzyıllar önce burada yaşadığı ileri sürülmektedir Sarıkız’ın babası Molla Ahmet,köyün ileri gelenlerinden,varlıklı ailelerinden sayılırGeçimlerini tarım ve hayvancılıkla sağlarlar Davarlarla ilgilenmek için ,bir de Osman isminde çobanları vardır Molla Ahmet Senem’i Çul Mehmet’in oğlu Ahmet’e kızının rızası olmadan nişanlar, nişanlamasına da Senem çoban Osman’a sevdalıdırBir birlerini delicesine sevmektedirler Bunların sevdası köylüler için uzun kış gecelerinin dedi kodusu olmuştur Zamanla bu sevdayı küçümseyen bazı köylüler nasıl olur da bir çoban parçasi köyün en güzel kızı na sevdalanır diyerekten dedi koduların dozunu artırırlar Senem’in namusu köylülerden sorulur olmuştur Her tarafta senem’le Osman’ın sevgileri,konuşulup olmadık dedikodular üretilirken; bu durum, Molla Ahmet ve hanımı Pembe hanımın da canını üzmektedir Bir an önce dünürleri çul Mehmetle konuşup ;düğün dernek kurup dedi kodulardan kurtulmak isterler Karşılıklı konuşmalar ,akrabaların baskısı sonucu düğün tarihi olarak bir Kurban Bayrama’mı sonrasi belirlenmiş Okuntular (Davetiye) dağıtılmıştır
 
Molla Ahmet en azından düğüne kadar anlatılanlardan kurtulmak için Senem’i eve kapatır İki sevdalının arasındakı bağlantıyı evin küçük kızı Sevgi sağlar Kurban Bayramı ardında düğün günü gelip çatmıştı Köyde herkes eğleniyor,sadece tüm olanları kızından öğrenen Pembe kadın, küçük kardeş Sevgi ve en önemlisi Senem yas tutmaktaydılar
 
Senem,Osman’ın boş durmadığına gelip onu bu ölümden beter düğün ve evlilk hazırlıklarından kurtaracağına inanıyordu Kardeşi Sevgi ile böylesi haberler göndermişti Fakat çoban Osman düğün kalabalığından davarların yanından köye gelemiyordu Sevgi ile Senem’ i, Gelin Kaya’sında beklediğini haber saldı Düğünün son günüydü,gelin alayı Mollaların evine gelini almaya gelmişti Kız evi tüm hazırlıkları bitirmiş, Senem'inde umutları tükenmek üzereydi Ağlaya sızlaya beyaz bir ata bindirirler Senem’i Köyün etrafını turlarlar düğün halayı ile birlikte Senem her an Osman’ın gelip kendini kurtaracağına inanır Tüm beklentileri boşunadır Çünkü artık ,gerdek gecesi için, Çul Oğlu Ahmet’lerin evine getirilmiştirOdasın da yalnız kalmayı son fırsat bilir Gelinliği ile birlikte camdan atlayıp birden ormana dalar Kimseler görmemişti Senem kızın kaçtığını Bir yanda yakalanma korkusu öbür tarafta tek sevdiği Osmanı'na kavuşma heyecanı ile kısa süre içersinde Gelin Kayası’na ulaşır Osman’ı orada beklemektedirDoyasıya sarılırlır bir birlerine Özlem giderirler
 
Namaza giden damat ve akrabaları döndüklerinde, duyduklarına inanamazlar Gelin kaçmıştır Sorarlar soruştururlar koca köylü Senem'i aramak için yollara dökülür Osman’la Senem’i Gelin Kayasi’nın ininde yakalarlar
 
Molla Ahmet inanamaz gördüklerine;’’Aman allahım der benim namusumu şerefimi ayaklar altına aldın dinsiz imansız şıllık diye bağırır’’Tüm suçlamaları sessizce dinleyen Senem; ’’Namıusumuzu kirletecek onu ayaklar altına alacak ne yaptım ki baba?’’der’’Çoban Osman’ı sevdimse temiz bir aşkla sevdim Onun kadını olmak üzere sevdim Gönlümün istediğini sevmek suçmu? Günahmı ?’’ diye sorar, sormasına ama tartaklanmaktan kurtulamaz Maddi ve manevi işkenceler uygulayarak köye getirirler her ikisinide Köye dönüş yolunda nasıl bir ceza uygulanacağını tartışır köylüler Cezalar ağırdır Ölüm! Fakat son kararı ,kendi ve köyün namusunu temizlemeyi baba Molla Ahmet’te bırakırlar Baba ve Anne Pembe hanım toplum baskısından bunalmişlardırArtık bu baskıdan kurtulmanın tek caresi öz kızlarından kurtulmaktır Nasıl olacaktır bu? Onlarda bir anda karar veremez Öz evlatlarına kıyamazlar
 
Sonrası baba kızı Senem’i İda Dağı’nin korkunç vadisi Ayi Deresine getirir Beraberinde getirdiği ve Heybesinde duran kazları çıkartır Üç adet kazdan birini kesen Molla Ahmet; çıkan kanla Senem’in elbiselerini kana bular Korkunç vadide kızını vahşi hayvanların arasınada bırakip; kanlı elbiseler elinde, katırına binip geldiği gibi köyüne döner Köylü merak içersinde Senem’in babasını beklerken,aynı zamanda da çoban Osman’a işkence uygulamaktadırlar Molla Ahmet Senem’in kanlı elbiselerini sallaya sallaya köy meydanına gelirken toplumsal baskının verdiği rahatsızlıktan kurtulmanın huzuru(!)ile köylüleri selamlar Köylü artık rahattır! Fakat görevlerinin bitmediğine inanırlar Çoban Osman’ı kötürüm bırakıncaya kadar döverler Senemin kanlı elbiselerini ona gösterirler, çıldırmasına ve intihar edip ölmesine sebep olurlar
 
Senem’in İda Daği’ndaki hayatı ilk günlerde bir hayli sıkıntılı geçer Daha sonraları başta kazları olmak üzere, zamanla vahşi hayvanlara,dağ hayatına alışır onlarla arkadaş olur Barınmasına ve beslenmesine ayılar yadımcı olur Aradan günler, haftalar,aylar geçer Havalar ısınınca kazları ile İda dağının doruklarına çıkıp oradan yemyeşil doğayı masmavi Edremit Körfezini seyreder Bahar ve yaz ayların da Sarıkız doğaya uyum sağlamakta güçlük çekmez Dostluk kurduğu kazların,ayıların sayısı artmıştır Kurtlar,çakallar,sırtlanlar,tilkiler,kirpiler,geyi kler,tavşanlar Sarıkızın dostları olmuşlardır Sarıkız istediği an, İda Dağının bütün hayvanlarını toplar, İda Dağının eteklerin deki köylülerin arazilerine ve davarlarına kesinlikle dokunmamalarını söylerdiOnlarda hiç köylülere zarar vermiyorlardı Köylüleri de yaban hayvanlarını avlamamaları yönünde uyarma gereğı duyan Sarıkız sayesinde, karşılıklı dostluklar kurulur Barış havasında yaşam sürer Tanrının bereketi İda Daği’nın eteklerindeki Yörük ve Türkmen köylerinin üzerine yağmıstır Bolluk ve bereketin getirdiği mutluluğu Sarıkızın varlığına yoran köylüler ;onun bereketinden mahrum olmamak için emrinde olduklarını her zaman söyleyıp dua ediyorlardı Tanrının ona bir güç bahsettiğine inanıyorlardı
 
Vahşi hayvanları, çevresindeki insanları ona bağlayan güç Tanrının her kuluna vermediği , nasip etmediği ermişlik gücüydüCahil insanların günahkar olarak suçlayip ölüme mahkum ettikleri,fakat tertemiz kalbine bakarak cezayı hiç uygun görmeyen her şeyin yaratıcısı Tanrı’nın ona bahsettiği ermişlik gücü Artık çevrenin iylik meleği olmuş fakir fukaranın yardımına koşuyor açları doyuruyor , hastalara sifa dağitiyordu Hayvanlari seviyor ,insanları seviyor tabiatı seviyordu
 
Uzun bir aradan sonra hactan dönen Baba Mola Ahmet Efendi, yine kızı hakkında konuşulduğunu fark eder Bu kez farklıdır konuşulanlar Kızının ermişliğinden,herşeyden önce yaşadığından söz edilmektedir Tüm bu anlatılanları can kulağı ile dinler ve kızının yaşadığını öğrenir Bunca yil dağda genç bir kız yapa yalnız nasıl yasayabilir? Yirtıcı hayvanlar dan ,açlıktan,dağdaki havanın sertliğinden,soğuktan nasıl zarar görmeden yaşayabilir diyerek kendi kendine sorar İnanmasi güç olmasına rağmen, kızını Kazdağı’nda aramaya çikar Günlerce her yerde arar bulamaz Her gün yüce Allaha dua ederek kızını dünya gözü ile bir kez görmek ,günahlarını bayılamasını isterYaşlılığının da verdiği yorgunluktan bitkin düşer ve uykuya dalar Bu esnada gözlerinin önünde, beyazlar içinde bir kiz görür Rüyamı gerçekmi olduğuna inanamaz Gördüğü kendi kızıdırSarıkız babasının ellerinden özlemle öper Sarıkız anasını ,kardeşini,herşeyden önce Osman’in akibetini sorar Oldukca yorgun olan baba bitkindirÖlümün uzak olmadığını anlar Namaz kılmak isteyen baba,kızından su ister Kızı elini kilometrelerce uzaklıktakı denizden kabını doldurur;babasına uzatır Baba su ile elini yıkar,ağzını çalkalarken yüzünü buruşturur Bunun farkına varan Sarıkız bu kez elindeki kapla elini dağlara dogru uzatır İçi buz gibi su dolu kapla, babasının abtest almasına yardımcı olur Baba tüm gelişmelerden oldukca etkilenmiştir Nihayet o da kızının masumiyetine,Tanriya yakınlığına inanmıştır Annesinin ve kardeşinin iyliğinden söz edip selamlarını getirdiğini söyler Kızının üzülmesini istemediğinden Osman’dan bahsetmek istemez Sarıkızın ısrarları üzerine son nefesinde Gelin Kayasıdan atlayarak intihar ettiğini söyler Ardından kızının kucağında ruhunu teslimeder
 
Bu haber sonrası Sarıkız’ın da dünyası yıkılmıştır Sürekli ağlar, yas tutar İda Dağı’nın bütün canlı varlıkları da üzüntüsüne ortak olurlar Nihayet kayalıkların tepesine çikarak Allaha yalvarmaya başlar;"Ey herşeyin yaratıcısı Ulu tanrım, Osman’ımın ölümüne sebep olanalardan , bize sevgiyi ,aşki,mutluluğu cok görenlerden hak istiyorum Osman’nımın hakkını istiyorum"diyerek yüce Allahtan gücünü adaletini göstermesini ister Duası kabul olur ve Kavurmacılar köyü doğanın hısmına uğrar Ormandaki sukunet kaybolmuş barış bozulmuş,vahşi hayvanlar Kavurmacılar köyünün arazisine davarlarına zarar verir Arazi verimsizleşirKöyde bet, bereket kalmaz Nihayet Osman’ın intikamını aldığına inanan Sarıkız,sözünü yerine getirir ve Osman gibi kayalıklardan atlayarak intihar eder İlerleyen günlerde, köylüler baba ve kızın cesetlerını bulurlar Sarıkız’ın cesedini dağın en yüksek noktasına, babasınınkini ise karşı tepeye gömerler Bu gün Sarıkız’ın mezarının olduğu tepeye Sarıkız Tepesı, babasının bulunduğu mevkiye ise Babadağ tepesi denmektedir İda Dağı ise Sarıkız’ın ölümünden sonra, yaşamının bir parçası halini alan, üretip çoğalttığı kazlardan esinlenerek Kazdağı adını almıştır

PAMUKKALE EFSANESİ:
 
Oduncu güzelinin öyküsünü yüzlerce yıldır insanlar anlatırmış Ben de geleneği bozmayayım Çok çok eskiden Çökelez Dağı eteklerinde yaşayan, fakir oduncu bir aile varmış Bu ailenin kızı, o kadar çirkinmiş ki erkek çocuk anneleri onu görünce yollarını değiştiriyormuş Fakirliği,genç kızın umurunda bile değilmiş ama çirkinliği canına tak etmiş Çökelez Dağının eteklerinden kendini boşluğa bırakmış
 
Su ve tortu dolu havuza hızla düşmüşBurada uzun süre suların içinde baygın kalmış O esnada bu su o çirkin kızı güzelliğe boğmuşOradan geçmekte olan Denizli Beyinin oğlu, kanlar içinde güzel kızı görmüş Atına oduncu kızı alıp evine götürmüş Kız iyileşmiş ve evlenmişler O günden sonra kadınlar güzelleşmek için bu ılıcaları ziyaret etmeye başlamış O gün bu gündür güzelleşmek isteyen tüm kadınlar bu suyun içine atarlar kendilerini


KIZKALESİ EFSANESİ
 
1104 yılında Bizanslılar tarafından yapılan Kızkalesi'ne Hellenistik Çağ'da Krambusa deniliyordu Küçük bir ada üstünde olan Kızkalesi'nin halk arasında çok iyi bilinen güzel bir söylencesi vardı:

Korykos'ta yaşayan krallardan biri, bir kız çocuğunun olması için, gece-gündüz tanrılara dua edermiş Sonunda dileği yerine gelmiş, dillere destan çok güzel bir kızı olmuş Kralın kızı büyüdükçe daha da güzelleşiyormuş Güzel olduğu kadar yardımseverliğiyle de herkesin olduğu kadar tanrılarında hayranlığını ve sevgisini kazanmış

Bir gün Korykos kentine bir bilici gelir Kral da onu saraya davet eder Yaşlı kral kızının geleceğini öğrenmek ister Bilici kıza bakınca irkilir, korkar, fakat krala birşey söylemez Kral biliciyi zorlayınca, "Kralım, güzel kızınızı bir yılan sokacak ve kızınız ölecek Bu yazgıyı kimse bozamayacak Siz de engel olamayacaksınız" der

Kral kızına bundan sözetmez, fakat üzüntüyle derin düşüncelere dalar Sonunda Korykos Kalesi karşısında kıyıya yakın küçük bir adacık üzerine aktaşlardan bir kale yaptırır

Hizmetçileriyle beraber güzel kızını bu kaleye kapatır Olan bitenden haberi olmayan kız, çok üzülmekte, günden güne eriyip gitmekte, olan bitene bir anlam verememektedir Kızın canı birgün altın sarısı "Tarsus Beyazı" üzümü ister Saraydan gönderilen üzüm sepeti içinden çıkan bir yılan onu sokar ve öldürür


Medusa Efsanesi
 
Didim'in en önemli sembollerinden biri olan Medusa ; Yunan mitolojisinde yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç Gorgona dan biridir Bu üç kız kardeşten yalnızca yilan saçlı Medusa ölümlüdür ve kendisine bakanları taşa çevirme güçüne sahiptir Bu sebeple Antik dönemde büyük yapıları ve özel yerleri kötülüklerden korumak için Medusa kabartmaları ve resimleri kullanılmıştır
 Medusa'nın hayatı hakkında mitolojide birkaç değişik rivayet bulunmaktadır Bu rivayetlerden elimize geçenlerin hepsini bu bölümde yayınlayacağız Bütün Medusa rivayetlerinde ortak nokta Medusa'nın Perseus tarafından başının kesilerek öldürüldüğü ve Medusa'nın kanından Kanatlı at Pegasos ve Khrysaor doğmuştur
 Efsaneler, sözlü halk anlatmaları içinde ayrı bir yer tutarlar Anadolu bir efsane ülkesidirYedi kartal ömrü yaşayan adamın, bir adaya adını veren kızın, yunus balığı sırtındaki çocuğun, sütle beslenen yılanların ağacın, dağın taşın, kurdun kuşun, denizin akarsuyun hep efsaneleri vardır ve yıllardır anlatılır

Tarsus Şahmeran Efsanesi
 
Devrin en önemli bilgini olan, hatta ecele çare bulduğu söylenen Danyal Peygamberin bir oğlu olur Annesi ismini Camasb koyarCamasb hiçbir işte tutunamayınca oduncu olur Birgün arkadaşlarıyla odun kıraraken yağmura tutulurlar ve bir mağaraya sığınırlar Bu mağarada içi tamamemn bal dolu bir kuyu bulurlar ve arkadaşları balı aldıktan sonra Camasb’ı kuyuda bırakarak kaçarlar Kuyuda bir akrep ona saldırır, akrebi öldüren Camasb onun çıktığı deliği bıçağıyla büyüterek kendine bir yol yapar ve bu yolla Şahmeran’ın ülkesine düşer Şahmeran onu yedi yıl alıkoyar Şahmeran Camasb’ın yalvarmalarına daha fazla dayanamaz ve onu bir şartla geri göndermeye razı olur Delikanlıya ‘Hamama gitmeyeceksin, gidersen insanoğlu beni gördüğün için su karşısında yılan derisine dönüşecek bedeninden beni bulup öldürür”der Yurduna dönen Camasb yedi yıl hiç hamama gitmez, ancak birgün ısrarlara dayanamaz ve yıkanmaya koyulur Büyücü olan ülkenin veziri onu görür ve “Danyal’ın oğlu Şahmeran’ın yerini bilir” diyerek padişaha götürür Camasb türlü işkencelerden sonra Şahmeran’ın yerini gösterir Yakalanıp kente getirildiğinde yolda Camasb’ı gören Şahmeran; “Beni öldürüp üç parçaya bölecekler ve her parçamı ayrı ayrı kaplarda kaynatacaklar Sakın sen ilk kabın suyunu içme”diye uyarır Vezir, kaplar kaynarken hasta padişahın yanına gidince Camasb kapların yerini değiştirir Geri dönen vezir, ilk kaptaki suyu içip ölür Camasb ikinci kaptan içer ve padişaha her üç kaptan da sırayla içirir Padişah sağlığına kavuşurken Camasb’ı da kendine vezir yapar

WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Anadolu Efsaneleri
« Posted on: Nisan 19, 2024, 09:56:44 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Anadolu Efsaneleri e-book, Anadolu Efsaneleri programı, Anadolu Efsaneleri oyunları, Anadolu Efsaneleri e-kitap, Anadolu Efsaneleri download, Anadolu Efsaneleri hikayeleri, Anadolu Efsaneleri resimleri, Anadolu Efsaneleri haberleri, Anadolu Efsaneleri yükle, Anadolu Efsaneleri videosu, Anadolu Efsaneleri şarkı sözleri, Anadolu Efsaneleri msn, Anadolu Efsaneleri hileleri, Anadolu Efsaneleri scripti, Anadolu Efsaneleri filmi, Anadolu Efsaneleri ödevleri, Anadolu Efsaneleri yemek tarifleri, Anadolu Efsaneleri driverları, Anadolu Efsaneleri smf, Anadolu Efsaneleri gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Yer Adları Efsaneleri
Tarih
-o_o-GökhaNur-o_o- 0 1075 Son Mesaj Mart 18, 2012, 02:31:54 ÖS
Gönderen : -o_o-GökhaNur-o_o-
Çay Efsaneleri
Tarih
-o_o-GökhaNur-o_o- 0 1011 Son Mesaj Mart 18, 2012, 11:15:49 ÖS
Gönderen : -o_o-GökhaNur-o_o-
Malatya Efsaneleri
Doğu Anadolu
mozel 3 14848 Son Mesaj Temmuz 13, 2014, 04:40:14 ÖS
Gönderen : kaptandenizci
Mitolojinin En Unutulmaz Efsaneleri « 1 2 »
Mitoloji
Asortik Hatun 11 4155 Son Mesaj Şubat 16, 2016, 01:10:31 ÖS
Gönderen : gunes_66
Üniversiteli Öğrenci Efsaneleri
Serbest Kürsü.
Burc_ 0 698 Son Mesaj Nisan 18, 2013, 10:20:48 ÖS
Gönderen : Burc_


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular