Amerika kıtasına ilk ayak basan Avrupalı’nın 1492’de Kristof Kolomb olduğunu herkes bilir. Peki bu bilgi ne kadar doğru? Bir çok bulgu bize Amerika’ya günümüzden yaklaşık bin yıl önce Vikingler’in ayak bastığını gösteriyor.
986 yılında maceracı bir denizci olan Bjarni isimli Viking, Norveç’ten yola çıkar. Amacı ünlü Viking Lideri Kızıl Erik’in peşinden, o zaman yeni keşfedilen “batıdaki büyük yeşil kara parçası” Grönland’a ulaşmaktır.
Bjarni ve Vikingler’i batıya gittikçe Grönland’ın buzullarla kaplı kıyıları yerine sık ormanlar ve çetin dağlarla karşılaşırlar. Tekrar doğuya dönerek bu kez Grönland’ı bulmayı başarırlar. Keşiflerini anlattıklarında Kızıl Erik’in oğlu olan Leif Eriksson bundan çok etkilenir. Bjarni’nin gemisine biner ve yanına 35 Viking alarak batıdaki bu gizemli toprakları görmeye gider.

Leif zorlu yolculukların ardından, kendisinden yarım yüz yıl sonra ismini bir başka Avrupalı kaşifin vereceği Amerika kıtasının kuzeydoğu sahillerine varır. Sonradan Kanada’ya ait olacak topraklardır bunlar. Vikingler yönlerini güneye çevirirler. Bu kez karşılarına ormanlık düzlükler ve bembeyaz kumsallar çıkar. Burası da bugünkü adıyla Labrador’dan başka bir yer değildir. Daha da güneye inen Vikingler sonradan ABD’de New England ismini alacak olan bölgede karaya çıkarlar.
Gözüpek Vikingler burada evler yaparlar. Buradaki üzümleri yetiştirir ve bundan şarap üretirler. Buraya şarap bağlarından ötürü Vinlandia ismini koyarlar. Sonradan Grönland’a geri dönerler. Amerika kıtasında bulundukları süre boyunca başlarına neler geldiğini ve neden geri döndüklerini bilemeyiz. Belki de kızılderili olarak bildiğimiz Amerikan yerlileriyle hoş olmayan serüvenler yaşamış olabilirler. Bugün bu yaşananları hem Viking atalarından kalan hikayeleri günümüze taşıyan Norverçliler’den duyuyor hem de New England’da yapılan kazılarda gün yüzüne çıkan ve Vikingler’in o zaman kullandıkları aletlere benzetilen arkeolojik bulgulardan elde ediyoruz.