Bir el sürmeyle başlar her şey. Sonra o kadar güzel gelir ki, insanın kendine söz geçirmesi artık o noktadan sonra zordur.

1 Bir numara: Çekirdek
Böyle bir anket yapılsa kesinlikle altın madalyayı çekirdek alır. Öyle 10 tane çekirdek çitleyip bir kenara bırakabilene daha rastlanmamıştır. Genelde dudaklar botokslanmış hissi verene kadar devam edilir. Dilde tat hissi kalmadığında durulur.

2 Dünya olmuş Tetris
Birçok oyunun başlayınca bırakamama gibi bir neticesi oluyor. Fakat Tetris ayrı bir hikâyedir. Minimum bir buçuk saat sonra falan bıraktığınızda bütün eşyaları bir tetris parçası gibi görmeye başlarsınız. Onun da tadı iyidir.

3 Uyu uyu bitmez
‘Uyku uykuyu çağırır’ gibi bir özlü söz de vardır. Bazen az uyuduğunuzda daha dinç olursunuz. Uyudukça kalkmak gittikçe zorlaşır, zorlaşır, zorlaşır. Dünyadan vazgeçilir. Uykunun kölesi olunur.

4 Kavanozu bitirmeden asla
Marka vermeye gerek yok, malum çikolatalı fındık ezmesini kaşıklamaya başladı mı, kavanozun dibini görmeden bırakanına pek rastlanmaz. Bırakan varsa bile o da, iştahına söz geçirebilendir ki, ona da pek sık rastlanmaz.

5 Kaş alınır
Sınırlı bir kitleyi ilgilendiriyor olabilir ama anlayan anlar. Cımbızla kaş almaya başlayan bazı kadınlar, hele eğer o esnada başka şeyler düşünüyorsa kaptırır gider. Parmak kalınlığındaki kaşlar ince bir yaya döndüğünde uyanılır. İkisini eşitleyene kadar bırakılamaz.

6 Sosyal ağ mesaisi
9’da işe başladınız. ‘Dur bir ekşi sözlük’e bakayım, Twitter’da kim ne yazmış, Facebook’ta ‘status’unu güncelleyen olmuş mu? gibi sorularla masaya oturmak kariyeriniz için pek de hayırlı sonuçlar vermeyebilir. Zira link üstüne link’le daha da genişleyen bu sarmal, insanı öyle bir esir eder ki bir bakarsınız, çıkış servisi saati gelmiş.

7 Zuma hırsı
Her defasında “Bu kez kazanacağım” dersiniz. Kırmızılar ve sarılar iyi de bu morlar ve griler nerden çıktı diye sinirlenirsiniz. “Bak bak bu oyunu benim gibi oynayan yok. 14. level’dayım, iki level kaldı” derken sabah ezanını duyabilirsiniz.

8 Yapışkan televizyon
“Biraz bakıp kalkarım. Reklamlarda zaten kalkıp kitap okumaya başlayacağım. A, reklamlar da bitti. Dizi/maç sonu ne olacak acaba, evi temizleyecektim. Bu iç konuşmaları tanıdık geldi mi?

9 Bira silsilesi
Genelde hep bir bira içmekle başlar her şey. Fakat tarihte bir tek bira içen şimdiye kadar hiç olmamıştır. Hele yaz günlerinde öyle güzel gelir ki, başlayınca bırakmak istemezsiniz.

10 Neydiler ne olacaklar?
Kimilerince çirkin, stilsiz, güvensiz olduğuna kanaat getirilmiş insanların işinin ehli güzellik uzmanları, psikologlar vs eşliğinde gerçekleştirilen dönüşüm programlarını bırakmak zordur. Yeniden yaratılan insanı ilahla görmek ister insan. ‘beni baştan yarat’ programları bir hastalıktır.

11 Hepsi kemirilecek
Tırnak kemirmek de çekirdek çitlemek gibidir bir nevi. On parmağın onu bir olana kadar devam eder. Ancak hepsi bittiğinde ruh rahat eder. Fena bir bağımlılıktır.

12 Bal dök yala
Dur şu sehpanın bir tozunu alayım, elim değmişken yastıkları kabartayım, tüller sararmış, yatak örtüsü kirlenmiş, pencere pervazları tozlanmış derken akşam olur. Buzdolabındaki kavanoz kapaklarına kadar silmek, elmaları dahi parlatmaya kadar gider iş...

13 Ambalaj baloncuğu patlatmak
Yeni alınan eşyaların paketlerinden çıkar, eline ilk geçiren minik baloncukları çıt çıt patlatmaktan alamaz kendini. Annelerin ‘Yavrum yapma! Lazım olur’ çağrıları da işe yaramaz.

14 Bilgisayar oyunları
Bağımlısını kurtarmak için klinikler bile var. Bilgisayar başında sabahı bulan ‘umutsuz vakalar’ bir yana, bu âlemlere en uzak olanı bile yemeden içmeden kesen bir oyun mutlaka vardır.

15 Komşulara da kazak öreyim
Aslında amaç vakit geçirmek, atılan her ilmekle birlikte stres savuşturmaktır. Ama o iki şiş, bir ip insanın ruhuna dolanır, iradesini teslim alır, bir hırsa sevk eder. Parmaklar şişene, popo pişene, bir gecede bir atkı bitene kadar devam edilir.

16 Dizi dizi diziler
Ne kadar saçma ne kadar abuk bir hal alsa da bir diziye başlayınca, asla bırakamazsınız. 12 bin 345’inci bölümde bile hâlâ heyecanla ne olacağını merak edersiniz. Oysa ki kahramanların başına bir insanın başına gelebilecek her şey zaten çoktan gelmiştir. Bakınız ‘Lost’.

17 Polisiye romanlar
Gerçekten iyi yazılmış bir polisiyeyi, elden bırakmak kolay mı öyle? Belki katili bile biliyorsunuzdur artık ama son sayfayı görmeden o kitabı bırakmak için mangal gibi yürek gerek.

18 Tavla beni tavla
Karşınızda çok konuşup sinir etmeyen, tatlı da bir rakip varsa tavla hastağa döner. Aynı Tetris gibi boş zamanlarınızda gözünüzü kapatıp 6-4’le nereye kapı alacağınızı düşünür hale gelirsiniz. Bunun 51 versiyonu da vardır ama daha çok orta yaşı geçmiş teyzelerde görülür.

19 Dudaklarını dudaklarıma bastırdı!
Böyle bir öpüşme tarifi ancak o kitaplarda olur. Çok okunan Harlequin romanlarının o kadar acayip bir sürükleyiciliği vardır ki, başladınız mı bırakamazsınız. Hâlâ ‘beyaz dizi’ demeyi sevenlere ayrı bir sempatimiz vardır.

20 Bütün mutfağı pişirdim
Yemek yapmak zevkli iştir; bir kaşık ondan, üç bardak bundan derken kendinizi bir terapinin içinde bulursunuz. Öyle ki, bazısı yumurtayı çırparken çorbayı karıştırır, kaç saat ocak başında kaldığını unutur. ‘Eserler’ yan yana dizilince bünyeye yayılan tatmininse tarifi olmaz.

21 Spor yapmak
Sürekli spor yapmaya vücudunu ve beynini alıştıran biri yapmadığında mutsuz olur, az da olsa yapar çünkü suçluluk duygusu onu daha çok rahatsız eder. Bunun kimyasal bir açıklaması da vardır belki, Olimpiyatlar’a kadar gidersiniz.

22 Bitmeyen bulmaca
Sıkılıp da bulmacayı yarıda bırakan bir tür mevcuttur. Bir de bitirmedikçe rahat edemeyen, türlü katkıyla eksikleri tamamlamadan derin bir soluk alamayan vardır. ıyidir.

23 Sahne tozu
Öyle diyenlerin yalancısıyız. Sahne tozu bir kez yutuldu mu bırakılamazmış. Her tür sahne sanatında kendi isteğiyle ‘zirvedeyken’ bu işleri bırakan da olmadığına göre, demek ki bir tür bağımlılık.

24 Twitter’dan çıkamamak
Gititkçe daha fazla insan takip etmeler, gün içinde her 15 dakikada bir kontrol etmeler. Ve tabii ona buna laf yetiştirmeler. Bu da yakın zamanların başlanıp da bırakılamayanı…

25 Bırakılamayan 25 yol
Biz kendi aramızda bu sayfaya ’25 yol’ diyoruz. Zaman içinde ’25 yol’ da bir sürü insanın başlayınca bırakmak istemediği bir pazar tiryalikiliğine dönüştü. Tam 46 hafta olmuş; daha böyle giderdi ama işte…

çogu dogru 26.ya Webcanavari'ni ekliyorumm