0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: Albert Einstein  (Okunma Sayısı: 2362 Kere Okundu.)
« : Temmuz 08, 2008, 05:11:51 ÖS »
Avatar Yok

By.CeZa
*
Üye No : 293
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 12191
Mesaj Sayısı : 28 687
Karizma = 11179



Albert Einstein, modern zamanların en ünlü bilim insanı... Uzay, mekân ve zaman kavramlarını değiştiren bir fizikçi. Dağınık saçları ve çorapsız giydiği ayakkabılarıyla hep göze batan bu çok yönlü bilim insanının gizli kalmış dünyasında yolculuğa başlıyoruz...

    Einstein, 1879 yılında Güney Almanya'nın Ulm kentinde dünyaya geldi. Babası küçük bir elektrokimya fabrikasının sahibi; annesi ise, klasik müziğe meraklı, eğitimli bir ev hanımıydı. Konuşmaya geç başlaması ve içine kapanık bir çocuk olması, ailesini tedirginliğe düşürmüşse de, sonraki yıllarda bu korkularının gereksizliği anlaşılacaktı. Giderek meraklı, hayal gücü zengin bir çocuk olarak büyüyordu.

   Okulu hiçbir zaman sevemedi. Gerçekten de, genç Einstein'ın ileride ortaya çıkacak dehasının temelleri, kendisinin de sonradan belirttiği gibi, okulda değil başka yerlerde atılmıştı: "Çocukluğumda yaşadığım iki önemli olayı unutamam. Biri, beş yaşında iken amcamın armağanı pusulada bulduğum gizem; diğeri on iki yaşındayken tanıştığım Öklit geometrisi.Gençliğinde bu geometrinin büyüsüne kapılmayan bir kimsenin, ileride kuramsal bilimde parlak bir atılım yapabileceği hiç beklenmemelidir!" 1955'te  hayata gözlerini yumana kadar bilim dünyasına çok şey kattı. 1916'da yayımladığı "Genel Görelilik Kuramı", 1921'de "fotoelektrik etki ve kuramsal fizik alanında çalışmalarıyla aldığı Nobel Fizik Ödülü, dahinin en önemli başarılarından sadece ikisi ya bilinmeyen dünyası.



Einstein ve X-files. Öteki bilim insanlarının aksine, X-files adı verilen normal üstü konulara çok meraklıydı. 1920'li yıllarda, fizik üzerine amatör araştırmalar yapan Amerikalı yazar Upton Sinclair'ın, telepatiyi konu alan "Zihinsel Radyo" (Mental Radio) adlı kitabına önsöz yazmıştı. Einstein, Sinclair'ın "altıncı his" ile ilgili kanıtlarının göz ardı edilemeyeceğine inanıyordu. Hatta, insanların telepatik yollarla iletişim kurabileceklerini de açıklamıştı. Bu savlarını, zihinsel yeteneklerini geliştirmek için katıldığı seanslara, yani kişisel deneyimlerine dayandırıyordu. 1930'da, Alman Otto Reiman'ın düzenlediği ruhsal testlere katıldı. Reiman, insanların yazı örnekleri üzerinde parmaklarını gezdirerek onların kişiliklerini analiz edebileceğini ileri sürüyordu. Sürekli tekrar-lanan başarısına rağmen, Einstein "soğuk okuma" denilen bu yönteme sıcak bakmadı. Bunun yanı sıra, ruhlarla ilişkiye girdiklerini belirten medyumlara hiçbir zaman inanmadı.

        Einstein'ın ününü kurtaran kötü hava koşulunun öyküsü, satır aralarından kalma. Görelilik teorisinin en dramatik öngörülerinden biri de, geniş bir plastik tabakanın gülleyle kıvrılması gibi, uzay-zaman madde adacıklarının bulunduğu çevrede uzayın eğriselleşmesi (veya kıvrılması) ilkesiydi. Einstein 1912'de, bu görüşünü kanıtlamak için bir deney yapmaya karar verdi.

       Gökyüzünün aynı bölümündeki yıldızların Güneş gibi, az da olsa yer değiştirdiğini ve yıldızların yaydığı ışıkların, Güneş'in büyük hacmiyle eğriselleşmiş uzay-zamanın dış hattını izlediğini kanıtlamak istiyordu. Bu yer değiştirme, Ay'ın Güneş'i kapattığı Güneş tutulması sırasında ölçülebilirdi. Yer değiştirmenin boyunu ölçtü, çok küçük bir açıyla gerçekleşiyordu. Einstein'ın deneyinin doğru olup olmadığını kontrol etmek isteyen bilim adamları, Güneş tutulması sırasında yıldızları gözlemlemeye koyuldular. Ancak, tüm çabalarına rağmen kötü hava koşulları ve savaş nedeniyle bunu gerçekleştiremediler. Aslında bu durum Einstein için şans sayılabilir. Çünkü, 1915'te ilk hesaplamasının yanlış olduğunu fark etti.

     Yer değiştirme düşündüğünden ve hesapladığından iki kat fazla oranda gerçekleşiyordu. 1919'da, bilim adamları, Brezilya'dan ve Afrika sahillerinden tam Güneş tutulmasını izleme fırsatı buldular. Ve, ileri sürdüklerinin tamamen doğru olduğunu gördüler.

     O ve evrensel hatası..Einstein'ın "Hayatımın en büyük hatası" şeklinde tanımladığı olaylar zincirinin kökeni 1917'ye, Görelilik Kuramı üzerine çalıştığı yıla uzanıyor. O dönemde, bilim insanları evrenin sonsuz ve değişmez olduğunu kabul etmişlerdi. Einstein'ı yılgınlığa düşüren ise, yeni bulduğu denklemlerin hep hareketli bir evreni desteklemesiydi. Dolayısıyla, kendisini pek çok öğrencinin yaptığı gibi davranmak zorunda hissetti ve evrenin sabitliğini korumak için, denklemlerine "lambda faktörü"nü kattı. Her şeye rağmen, 1927'de ABD'li astronom Edwin Hubble, evrenin gerçekte genişlediğini ilan etmişti.



Einstein bunun üzerine, ilk baştaki özgün denklemine dönerse, evrenin genişlemesini açıklayabileceğini anladı. Ve bir daha kullanmamak üzere lambda faktörünü denkleminden çıkarttı. Ancak, çok geçmeden astronomlar lambda faktörü gibi unsurların varlığına; hatta, evrenin büyümesini hızlandırdığına ilişkin kanıtlar buldular. İşte, Einstein'ın en büyük yanılgısı, lambda faktörünün bir yanılgı olduğunu düşünmesiydi.

   Einstein aslında E=mc2'ye inanmıyor muydu? Einstein, göreliliği kullanarak kütlenin (m), yüksek değerdeki enerjiye (E) eşitliğini kavradı; kesin değere ışık hızının karesi (c2) ile ulaşılıyordu. Bu uluslararası sistem birimiyle (SI unit), 1017 çok yüksek bir değeri karşılıyordu ve maddenin her kilogramda, nükleer santralin bir yılda ürettiğine eşit enerji yayması anlamına geliyordu.

   Akıllara durgunluk veren bu fikrin uygulamaya geçirilmesine Einstein bile inanmıyordu. Hatta 1905 yılında yazdığı, buluşunun kökenini oluşturan tezin başlığını soru işaretiyle atmıştı: "İnsan vücudunun ataleti, enerji doygunluğuna mı bağlı?" 1934'ün sonlarında bile, denklemini "atomu ayrıştırarak" enerji elde etmek için kullanma düşüncesini gözden kaçırıyordu. Yanlış yolda olduğu 4 yıl sonra kanıtlandı. Alman bilim adamı Otto Hahn ve meslektaşları uranyumun atomlarını ayrıştırdı.

   Bu, nükleer güç ve silahlara doğru atılan bir adımdı. Einstein, hatasını anlayınca hemen harekete geçti. 1939'da ABD başkanı Franklin Roosevelt'e bir mektup yazarak, Naziler'in nük-leer silahları geliştirebileceği uyarısında bulundu. Bu mektup, müttefiklerin ilk atom bombasını yapmalarında önemli rol oynadı.

   Einstein, komünistlikle ve ajanlıkla da suçlandı.E=mc2 denkleminin fikir babası olmasına rağmen, hiçbir zaman Manhattan Projesi (ABD'nin gizli atom bombası yapma planı) içinde yer almadı. Amerikalı tarihçi Richard Schwartz'ın 1983 yılında açıkladığı belgeler, Einstein'ın neden ajanlıkla suçlandığını ortaya koyuyor. Öldüğü yıl olan 1955'te FBI'ın hakkında yürüttüğü araştırma dosyaları 1.500 sayfayı bulmuştu. Bu dosyaların çoğunda, komünistlerle bağlantılar kurmak ve Almanya'daki evini haberleşme merkezi olarak kullanmaktan suçlanıyordu.

   İddiaların somut dayanakları var mıydı? 1930'lu yıllarda Einstein, emperyalizm karşıtı eylemler yapan ve ulusal ba-ğımsızlığı savunan sol eğilimli bir örgütün onursal başkanıydı. Aynı zamanda, komünist ajanlar Hilaire Noulans ile eşinin saklanmasına yardımcı olmuştu. Tüm bunlara rağmen, Sovyetler Birliği'ni eleştirdiği pek çok kamuoyu açıklaması yaptı ve Yahudiler'e karşı tavırlarından dolayı onlar için çalışmayı reddetti.

   Ölüm ışınını keşfetmiş miydi? FBI raporlarında geçen en ilginç konulardan biri de, çok büyük güce sahip bir ışın makinesi icat ettiği iddiasıydı. İddia az da olsa gerçeğe dayanıyordu. Soruşturma, 1940'ın Aralık ayında yayılan dedikodularla başladı. Einstein'ın arkadaşı Gustav Bucky'nin komşusu, Einstein ve Bucky'nin Manhat-tan'daki geçici laboratuvarda "ölüm ışını makinesi" üzerinde çalıştıklarını ileri sürmüştü.

    Yetkililer, laboratuvarda makineyle ilgili hiçbir ipucuna rastlayamadılar. Ancak laboratuvar yıkılmıştı, dolayısıyla bu durumdan kuşkulanmışlardı. Gerçekten de Einstein, ölüm ışınını farkında olmadan keşfetmişti; ama, bu iddialardan çok önce. 1916 yılında, atomdaki elektronların, yüksek enerji seviyesine sıçradığında, enerjilerini tek frekanslı ışık atılımı şeklinde serbest bırakarak bir araya toplandıklarını gösterdi. Bu ışın demeti incelendiğinde, barındırdığı yoğun gücün bir metali bile kesebileceği anlaşıldı. Bu araştırması, günümüzde kullanılan ölüm ışını, laserin atası kabul ediliyor.

    Teori üretmesinin yanında, sıkı bir kâşifti de. 1925'te bir gün, buzdolabından sızan ölümcül soğutucu gaz nedeniyle yaşamını kaybeden bir ailenin haberini okudu. Endüstri kimyagerleri henüz güvenli soğutucu gazını bulamamıştı. Bunun üzerine Einstein, fizikçi arkadaşı Leo Szilard'la bir ekip oluşturarak daha güvenli buzdolabını tasarlamaya koyuldular. Sonuç dahiyaneydi: Sodyum ve potasyum karışımını borulara pompalamak için elektromanyetik alanı kullanan ve sıvıya dönüşmeden önce dondurucu kimyasal maddeyi sıkıştıran bir tasarım.

    Dondurucu madde buzdolabının içinde dolanırken ısınıyor, tekrar gaz haline dönüşüyor ve buzdolabı içindeki sıcaklığı alıyordu. Hiçbir mekanik parça gerektirmediğinden, tehlikeli kimyasal madde, borular içinde güvenli bir şekilde dolaşıyordu. Einstein ile Szilard bir başka buluşa daha imza attılar (musluk suyunun gücünü kullanarak günlük kullanım suyunu soğutan cihazı ekleyerek) ve bu soğutucunun patentini Electrolux'e sattılar. Ancak, buzdolabı ticari amaçla satışa sunulmadı. Kimyagerler daha sonra, güvenli soğutucu freonu (ozon tabakasına zarar verdiği ileri sürüldü) geliştirdiler.

     Einstein, Tanrı ile kumar oynadı ve kaybetti. Mimarlarından biri olmasına karşın, atomaltı parçacıkları yönlendiren kurallar biçiminde tanımlanan "kuvantum teorisi"ni hiçbir zaman tam olarak benimsemedi. Parçacıkların nasıl hareket ettiğine ilişkin bilginin her zaman belirsiz kalacağını ileri süren görüşü reddetti. Onun yerine, kuvantum teorisinin döneme ait bir açıklama olduğunu ve bir gün belirsizliği ortadan kaldırılacak yeni bir teorinin bulunacağına inandı. Bu konuda en önemli sözlerinden biri "Tanrı'nın evrenle kumar oynadığına inanamam." oldu. Einstein'ın kuvantum teorisi ile ilgili görüşleri yıllarca sadece öngörü şeklinde kaldı. Dahası, kimse yanlışlığını ileri süremedi.

    Ancak, 1964'te İskoç fizikçi John Bell, onun "Tanrı ve kumar" ifadesini test edebilecek matematik kuramını buldu. Deney, Alain Aspect ve ekibi tarafından 1982'de Paris'te yapıldı. Ekip, özel optik araçlar içinde yol alan fotonların özellikleri üstünde çalışarak, Einstein'ın belirsizlik hakkında söylediklerini ve dahası, hiçbir şeyin ışıktan daha hızlı yol alamayacağı savının tersini kanıtladılar. Fizikçiler, ileri sürü-len teorilerin hangisinin doğru olduğunu tartışıyor.

   Einstein ve kadınlar. Dahinin kadınlar üzerindeki manyetik etkisi tartışılmazdı. Bunun en açık kanıtı, iki evliliği sırasında yaşadıkları ilişkilerdi.



 Mileva kendisinden hamile kaldıktan sonra onunla evlenmiş; ancak, kuzini Elsa'yla evlenebilmek için de ondan boşanmıştı. İkinci evliliği Elsa'nın ölümüne kadar sürmüş olsa da, bu arada aşk ma-ceraları yaşamaktan geri kalmadı. Birlikte olduğu kadınların kimlikleri ve ilişkilerin yoğunluğu tarihçilerce tartışıla dursun, Roger Highfield ve Paul Carter adlı yazarlar önemli kanıtlara ulaştılar. Onlara göre; sekreteri Betty Neumann, Avusturyalı güzel sarışın Margarette Lebach ve iki zengin kadın Elsa Mendel ile Estella Katzenellenbogen, beraber olduğu kadınlar arasında.

   Beyniyle ilgili garip hikâye, hakkındaki son bilinmeyen. Einstein öldükten sonra beyni çıkarıldı ve halen ABD, Wichita'daki yaşlı doktorun evinde, bir kavanozda saklanıyor. Dr. Thomas Harvey, 1955 yılındaki otopsi sırasında, dehasıyla ilgili ipuçları bulabilmek amacıyla Einstein'ın beynini çıkarmıştı. Beyniyle ilgili temel bilgiler çok da farklı değil. Beyni, normal koşullarda 1,4 kg. olan insan beyninden yüzde 12 oranında daha hafif. Beyninden alınan örnekleri inceleyen nörologlar, ilgi çekici özelliklere rast-ladılar. Örneğin, düşünce için gerekli sinirleri besleyen "gliyal hücre" sayısının fazla olduğunu belirlediler. 1999 yılında Kanada, McMaster Üniversitesi'nden uzmanların yaptığı araştırmalarda da, Sylvian fisürünün (yarığı) gelişmiş ve alt parietal lobunun normale göre yüzde 15 daha geniş olduğu tespit edildi.

   Uzmanlar, gelişmiş Sylvian fisürünün, beyindeki bilgi alışverişini kolaylaştırdığını; parietal lobun ise, matematikle ilgili yeteneği ve uzay-mekân bağlantısı kurma yetisini artırdığını belirtiyorlar.
« Son Düzenleme: Şubat 18, 2010, 06:32:55 ÖS Gönderen : SmBRN™ »
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: Albert Einstein
« Posted on: Nisan 16, 2024, 06:03:12 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: Albert Einstein e-book, Albert Einstein programı, Albert Einstein oyunları, Albert Einstein e-kitap, Albert Einstein download, Albert Einstein hikayeleri, Albert Einstein resimleri, Albert Einstein haberleri, Albert Einstein yükle, Albert Einstein videosu, Albert Einstein şarkı sözleri, Albert Einstein msn, Albert Einstein hileleri, Albert Einstein scripti, Albert Einstein filmi, Albert Einstein ödevleri, Albert Einstein yemek tarifleri, Albert Einstein driverları, Albert Einstein smf, Albert Einstein gsm
Yanıtla #1
« : Kasım 09, 2008, 11:47:15 ÖÖ »
Avatar Yok

Asortik Hatun
*
Üye No : 3762
Nerden : İzmir
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 13388
Mesaj Sayısı : 22 841
Karizma = 58066


Teşekkürler
« Son Düzenleme: Şubat 18, 2010, 06:32:44 ÖS Gönderen : SmBRN™ »

WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Üyelerimizden Destek Bekliyoruz.
Yanıtla #2
« : Haziran 05, 2009, 06:12:36 ÖS »

asi_craL38
*
Üye No : 25059
Yaş : 33
Nerden : Giresun
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 70
Mesaj Sayısı : 173
Karizma = 4


Teşekkürler.
« Son Düzenleme: Şubat 06, 2010, 08:32:38 ÖS Gönderen : SmBRN™ »
Yanıtla #3
« : Haziran 10, 2009, 05:01:24 ÖS »

FatosH
*
Üye No : 11904
Yaş : 33
Nerden : Denizli
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 316
Mesaj Sayısı : 4 090
Karizma = 2555


Bilgiler icin teşekkürler
Yanıtla #4
« : Haziran 21, 2009, 12:54:46 ÖS »
Avatar Yok

dreamily
*
Üye No : 6603
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 773
Mesaj Sayısı : 11 794
Karizma = 11817


emeğine sağlık
Yanıtla #5
« : Ağustos 15, 2009, 09:28:04 ÖS »
Avatar Yok

By.TuRuT
*
Üye No : 773
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 19239
Mesaj Sayısı : 48 228
Karizma = 65220


Teşekkürler.
« Son Düzenleme: Şubat 06, 2010, 08:35:11 ÖS Gönderen : SmBRN™ »

İstek & Öneri ve Şikayetlerinizi: WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.
Adresine İletebiliriniz.
Yanıtla #6
« : Şubat 07, 2010, 12:16:47 ÖS »
Avatar Yok

Salvatore
*
Üye No : 20592
Nerden : Sinop
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 927
Mesaj Sayısı : 12 206
Karizma = 20483


Teşekkürler.
Yanıtla #7
« : Şubat 13, 2010, 08:17:28 ÖS »
Avatar Yok

cadı_kız
*
Üye No : 28085
Yaş : 30
Nerden : İstanbul
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 378
Mesaj Sayısı : 3 855
Karizma = 13164


saolasın

*Her yaranın bedeLini gözLer çeker..!
GözLer ağLar, gözLer sevdiğni görmk ister..!
Her gece uykuLarn böLünür , hayaLi hep gözLerinin önündedir , kör oLmak istersn bazen , birdaha görmemek , güLüşLerini görmemek ..! KaLP AğLarken onun güLüşLerini görmemek..!

iMza : 'cadı_kız  *
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Albert Einstein'in Cocuklugu Hakkinda
Ödev Arşivi
By.TuRuT 3 4237 Son Mesaj Eylül 02, 2014, 02:12:59 ÖS
Gönderen : syrenn84
Göreliliğin Anlamı - Albert Einstein
Kitaplar Hakkında Bilgi ve Özetler
sanane_61 0 749 Son Mesaj Kasım 12, 2014, 11:50:45 ÖS
Gönderen : sanane_61
Albert Einstein'dan 25 Yaşam Dersi
Serbest Kürsü.
*Hiera* 4 1349 Son Mesaj Aralık 16, 2014, 09:18:48 ÖS
Gönderen : Moreland
Albert Einstein Kimdir?
Bilim Adamları
[B]a[R]a[N] 0 635 Son Mesaj Kasım 03, 2016, 12:49:51 ÖS
Gönderen : [B]a[R]a[N]
Albert Einstein'ın Kişisel Özellikleri
Bilim Adamları
[B]a[R]a[N] 0 788 Son Mesaj Kasım 04, 2016, 04:49:09 ÖS
Gönderen : [B]a[R]a[N]


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular