"Bunca moralsizlik ve şiddet ortasında bize umut veren kitaplar, ilham veren kadınlar da var."
-Elif Şafak-
"Kurgusundaki yaratıcılık, karakterlerin bizden ve gerçekçi oluşu, bir kadının hayatının en zorlu dönemini anlatırken
bile güldürmeyi başarmasıyla Ahh Kalbim aşka inanan ya da inanmaya kuvvetle ihtiyaç duyanların bir an önce kapağını açması gereken bir roman.
Meriç Mekik de belli ki bizi hep gülümsetecek daha nice sıcak romanın gelecekteki sevilen yazarı!"
Aslı Tohumcu-Radikal Kitap
"İyi ki yazmış romanını. Uzun zamandır beni bu kadar güldüren, hafifleten bir kitap okumamıştım.
Bu kitap sadece romantik değil aynı zamanda acayip komik, eğlenceli..."
-Gülenay Börekçi, Habertürk, egoistokur.com-
(Tanıtım Bülteninden)
Okurken tek bir sayfasından bile sıkılmadığım gözlerimden yaşlar gelene kadar güldüğüm çok komik ve eğlenceli bir kitaptı.
Yazarın hikayeyi anlatımı sizi sıkmıyor.Hikayeyi sanki en yakın arkadaşıyla dertleşir gibi yalın ve komik bir dille anlatıyor .
Hikayede Aylin'le birlikte gülüyor , üzülüyor onun sakarlıklarına ve başından geçen komik olaylara şaşırıp kalıyorsunuz .
Aylin'in iş arkadaşları , yakın arkadaşları , eski eşi ve en önemlisi de ailesi ile ilgili yaşadığı bazen komik bazen de hüzünlü olaylar
ve eşinden boşandıktan sonraki yeni hayatına alışmaya çalışması çok güzel anlatılmış.
Yazar kendi de boşanmış ve bu hikayede biraz da kendi yaşadıklarından esinlenmiş.
Başından geçen olayları bu şekilde komik bir hikayeye dönüştürmesi bence takdir edilmesi gereken bir durum.
Bu kitap tanıtım bülteninde kendisine edilen bütün övgüleri ve daha fazlasını hak ediyor.Fazla şişirilmiş içi boş Wattpat hikayesi
kitaplarından sonra bu kitap bana ilaç gibi geldi.Yazarın ilk kitabıymış .Umarım kitabın devamı olarak hikayeyi yazmaya devam eder
ve Aylin'in sorumsuz kız arkadaşlarının hikayelerini de kitap olarak okuruz. Mutlaka okuyun tavsiye ederim .
-------------------
Tüm kıyafetlerimi yardım kuruluşlarına bağışlamadan, bir daha sinemaya adım atmamaya yemin etmeden
ve hatta Freddy’nin Kâbusu’ndaki Freddy’e bir kere vermeden o biliboard’daki kadın gibi sıkılaşabilirdim. Sıkılaşabilirdim dee , spor kim, ben kim arkadaşım?
E-postaya bakmak bile beni yoruyordu, aceleyle kapattım. --------
“Haa, öyle mi?” dedi Serkan ve kapıdan seslendi. “Anneeee, ablam yine dışarı çıkıyor! Gel şu kızına bir şey söyle!” Annemin
odamın kapısında belirmesi yemin ediyorum on saniyeyi bulmadı. Işınlanma icat edilene kadar canlıların en hızlı hareket edeni,
boşanmış kızlarının akşam dışarı çıkacağını duyan annelerdir. -----------
“Onun bir büyüğü kalmamış,” dedi, “Ama merak etmeyin o ayakkabılar yandan açar.”
“Ya açmazsa?” Ucuz da değildi ki canım, açmazsa bir kenara atacak kadar. Ben bu ayakkabıyı diz kapağımdan ameliyat olup
sadece ortopedik ayakkabı giyebilecek yaşa gelene kadar giyip, sonra miras olarak Pelin’e bırakmayı planlıyordum. Ayakkabı
o kadar pahalıydı. “Açar, açar” dedi. “Benim kardeşimin de var aynısından, onunki yandan komple açtı.”------------
“Kaç adım atmak gerekiyormuş ki bir günde?” diye sordum merakla. “On bin,” dedi.
“Yuh, on bin adımda Eskişehir’e varıyorsun zaten,” dedim.
Abartıyormuşum.
“Öğlenin bu saatinde dört bin beş yüz elli iki adımdayım,” dedi gururla.
“Neredeyse Pamukova’dasın yani,” dedim. Gülmedi.
Ciddiyetle yaptığı işlere gülünmesinden hiç hoşlanmazdı. -------
Mesela üzerinde sadece pembe g-string’iyle saçlarını havalandıra havalandıra kurutan şu kadın kadar zayıf olan kadınları
bence bu salona kesinlikle almamaları gerekir. Zaten yeterince zayıflamışsın, daha ne istiyorsun, Allahından belanı mı?
Kimsenin dikkatini çekmemeye çalışarak gömleğimi çıkardım, alelacele tişörtümü ve taytımı giydim.
Bu kadınların yanında kendimi, pikniğe giderken annemin çay demleriz diye arabaya koydurduğu küçük tüp gibi hissediyordum. -----------
Adnan bir gün karşıma geçip “Ben başka birini seviyorum,” dediğinde benim de tek düşünebildiğim,
ne kadar uzun zamandır böyle hissettiğiydi.Ben onun benimle mutlu olduğunu düşünürken, geceleri ona sarılıp
uyurken o ne kadar uzun süredir böyle hissediyordu, beni en son ne zaman sevmişti, bunu bilmek istiyordum. Birini aldatmanın
en kötü tarafı bu işte, onun gelecekteki seninle ilgili hayallerini yıkmakla kalmıyorsun, anılarını da elinden alıyorsun, çünkü o
anılarındaki mutluluk aslında hiç yokmuş, sen mutlu olduğunuzu sanıyormuşsun ama aslında mutlu değilmişsiniz işte.