|
|
|
A ağız içi kamerası: ağız dokularını görmekte kullanılan çok küçük TV kamerası ağız kokusu: kötü nefes kokusu alerji: vücudun bir madde ya da organizmaya gösterdiği istemsiz tepki alveoler kemik: dişlerin köklerini saran kemik amalgam: dolgularda en çok kullanılan materyal; gümüş dolgu olarak da bilinir; cıva (yaklaşık %50), gümüş, kalay, bakır ve çinko karışımından yapılır analjezi: acı hissinin geçici olarak kaybı anestezi: acı hissi yokluğu; dişin lokal anestezi ile hissizleştirilmesi; genel anestezide hasta tamamen bilinçsizdir antibiyotik mikropların (bakterilerin) büyümesini durduran ya da yavaşlatan ilaç ANUG: Akut Nekrotik Ülserli Gingivitis’in kısaltması; daha çok çukur ağız ya da Vincent hastalığı olarak bilinir ve sıklıkla stres ve/ya sigara içme ile ortaya çıkar apeks: diş kökünün ucu Apikal rezeksiyon: Kök ucundaki bir enfeksiyonu tedavi etmek için dişin kök ucunun çıkartılması Apikal rezeksiyon: kuronu korurken dişin kökünün alınması apse: diş ya da diş etinin lokal olarak enfekte olması arc: alt dişlerin ve üst dişlerin birlikte oluşturdukları yerleşim şekli Artık kök: diş çekildikten ya da kırıldıktan sonra çenede kalan kök aşınma: diş yapısının diş gıcırdatma, yanlış ısırma, sert bir diş fırçası ya da kötü fırçalama tekniğinden dolayı kaybı azot oksit: hasta endişesini azaltmakta kullanılan gaz B bebek dişleri: ilk dişler, genellikle geçici dişler olarak bilinir; genellikle yirmi tane bebek dişi vardır Biyopsi: bir dokunun hastalıklı olup olmadığını belirlemek için buradan küçük bir parça alınması Bölgesel anestezi : çenenin büyük bölümünde etkili olan bir sinire anestezi uygulanması; genellikle alt çenede; bu alanda dişleri, dili ve çenenin o bölümünü hissizleştirebilir bruksizm: hasta uyurken dişlerin istemsiz olarak ve sinirle gıcırdatılması bruksomania: hasta uyanıkken dişlerin istemsiz olarak ve sinirle gıcırdatılması C cavitron: dişleri temizlemek için yüksek frekans dalgaları kullanan bir diş hekimliği aleti cellulitis: yoğun şişmeye neden olan kontrolsüz enfeksiyon. Bu tehlikeli bir durum olduğundan en kısa zamanda diş hekimi ya da doktora başvurulmalıdır. cementum: dişlerin köklerini kaplayan sert doku coğrafik dil: dilin bilinen rengi ve görüntüsünün kaybı; herhangi bir tedavi gerektirmez Ç çukur ağız: ciddi ağız yaraları ve doku kaybı ile belirginleşen diş eti hastalığı Bkz ANUG çürük: bakterilerin ürettiği asitin neden olduğu diş yapısındaki bozulma D dentin: dişin içindeki sert, yarı canlı tabaka (dış mine tabakasının hemen altındaki tabaka) diş beyazlatma: dişlerin rengini açmak için uygulanan işlem diş çekimi: diş(ler)in çekim işlemi diş çıkması: Diş sürmesi diş çürüğü: diş çürüğü ya da boşlukları diş eti iltihabı: bkz. Fistül diş implantı: kaybedilmiş bir dişin kökünün yerine operasyonla takılan, (genellikle) titanyumdan yapılmış silindir diş telleri: ortodontistler tarafından dişleri yavaş yavaş doğru şekillendirmek için kullanılan araç diş tomurcuğu: diş oluşmadan önceki erken embriyolojik yapı dolgu: kayıp diş yapısının metal, alaşım, porselen,amalgam,kompozit ile düzeltilmesi drenaj: bir apsenin vucut dişına çıkarılma işlemi düzeltme: diş kaybını karşılamak için plastik takma diş yapısı (genellikle bir diş laboratuarında hazırlanır) E endodontist: Kanal tedavisi ile ugraşan diş hekimi exodontia: diş çekimi’ne bakınız F fazla diş: ekstra diş Fissur sealent: çürüğü önlemek için arka dişlerin üzerindeki girintilere yapıştırılan plastik madde fistül: cerahati enfeksiyonun ağız dışına açıldigı alan flap operasyonu: Bir periodontal operasyon adı forseps: dişi çekmeye yarayan alet frenektomi: üst ya da alt dudakları diş etine ya da dile ağzın altından bağlayan ince doku kirişi frenum’un alınması G gece koruyucu plak: tüm alt ya da üst dişleri kaplayan plastik alet: uykuda diş gıcırdatma nedeni ile oluşan aşınmayı engellemekte kullanılır geçici dişler: bebek dişleri genel anestezi: yarı ya da tam olarak acı hissinin, koruyucu reflekslerin ve fiziksel ve sözel etkilere tepkinin kaybedilmesi için gelinen kontrollü bilinçsizlik durumu gingiva: diş etleri gingivektomi: diş eti dokusunun alınması gingivitis: diş eti dokusunun iltihaplanması GTR: (GTR:yönlendirilmiş doku üretimi) gülme gazı: azot gazının genel adı; endişe gidermek ve hastaları rahatlatmakta kullanılır H hareketli protez: Eksik dişlerin yerini dolduran çıkarılabilir protez hidrojen peroksit (H2O2): diş beyazlatmada kullanılan bileşik I-İ ikincil dentin: diş hassasiyetine tepki olarak pulpa tarafından üretilen yapı implant: diş kökünün yerine kullanılan yapay bir vida; yapay bir diş, köprü ya da protez için çıpa görevi görebilir. ısırma: üst ve alt dişlerin bir araya nasıl geldikleri; oklüzyon olarak da bilinir J jaket: genellikle porselenden yapılan ön dişlere takılan kuron K kabartı: damak ya da alt çene üzerindeki kemiksi şişlik kalıcı dişler: Daimi dişler kalkulus: rengi sarı ile kahverengi arasında değişen, oral hijyenin yetersiz ya da uygunsuz olması durumunda dişler üzerinde oluşan sert kalıntı kalsiyum: sağlıklı dişler, kemikler ve sinirler için gereken kimyasal element kanal tedavi terapisi: dişin pulpasınınnun alınıp yerinin guta perca denilen malzemelerle homojen doldurulması işlemi kanal tedavisi. kanal tedavisi; ayrıca diş kökünün iç alanı kapanış: üst ve alt dişlerin bir araya gelme biçimi kaplama: bir dişin görüntüsünü iyileştirmek için diş üzerine doğrudan yapıştırılan plastik ya da porselen yüzey Bkz laminat. kemik kaybı: dişlerin köklerini destekleyen kemiklerde kayıp; diş eti hastalığının bilinen sonucu kist: sıvı ile dolu kese kök: dişi çeneye bağlayan diş yapısı köpek dişleri: alt ve üstteki dört köpek dişi köprü: bir ya da daha fazla kaybolmuş dişin yerine konması için komşu dişlerden destek alınarak yapılan protez küretaj: diş eti cebindeki ölü iç dokunun alınması kuron: iki anlamı vardır: (1)dişin mine ile kaplı bölümü, ve (2)diş eti çizgisinin üzerindeki doğal dişin tamamının ya da önemli bir kısmının restorasyonu L laminat: Dişin dudaklara bakan yüzeyine yapıştırılan protezler lokal anestezi: yüzeyel ya da bölgesel vücudun bir bölümünün acı ve ağrı hissine karşı duyarsızlaştırılmasında kullanılan ilaç M malocclusion: “kötü ısırma” ya da alt ve üst dişlerin kusurlu kapanması marjin: kenar Maryland köprüsü: sadece komşu dişlerin arka yüzlerinden destek alınarak yapıştırılan köprü maxilla: üs, t çene mesnet: sabit ya da çıkarılabilir bir köprüye çıpa görevi gören diş ya da dişler mine: diş kuronunu (diş eti çizgisinin üstü) kaplayan sert doku molar: ağızdaki altı-oniki ve yirmi yaş dişlerinin genel adı N Novocain: lokal anestezi için eskiden kullanılan isim O Ö Ölçekleme: diş yüzeylerinden plak ve sert taşların dikkatlice temizlenmesi ön dişler: altı üst ve alt ön diş öndişler: dört üst ve dört alt ön diş (köpek dişlerini kapsamaz) oral boşluk: ağız oral cerrahi: ağızdaki cerrahi işlemler; örneğin diş çekimi, kist ve tümörlerin temizlenmesi ve kırık çene kemiğinin onarımı oral hijyen: ağız temizliğinin sağlanması işlemi oral ve maxillofacial operatör: ağız ve destekleyen yapılardaki hastalıklar, yaralanmalar ve bozulmaların tanısı ve cerrahi tedavisi ile uğraşan uzman Genellikle, diş hekimliğinden sonra dört yıllık ek eğitim gerektirir. ortodonti: Dişlerin ve çeneler arası ilişkilerin şekil ve konum bozukluklarını tedavi eden diş hekimliği alanı P palyatif tedavi: esas olarak ağrıyı azaltmak ya da ortadan kaldırmak için tasarlanmış tedavi pamukçuk: on ila on dört gün devam eden beyazımsı, genellikle yuvarlak ağız yarası parestezi: vücudun bir kısmında his kaybı patlama: dişlerin diş etlerinın işinden görünme süreci patlamamış diş: henüz diş etinden çıkmamış ve çenedeki doğru yerini almamış diş pedodonti: çocukların tedavisine odaklanmış diş hekimliği uzmanlık alanı periodontist: diş etleri ve dişleri destekleyen yapıları tedavi eden uzman plak: dişlerin üzerinde biriken yumuşak, yapışkan madde; tükürük içinde bulunan bakteriler ve yemek artıklarından oluşur plasebo: bir hastalığın, fiziksel olarak tedavi ile değil, hasta tedaviye inandığı için iyileşmesi temeline dayalı tedavi porselen kron(kaplama): bir ön dişin rengini ve/ya şeklini değiştirmek ya da tamir etmek için dişin önüne ya da üstüne yapıştırılan ince porselen tabakası post: bir kanal tedavisinden sonra dişin kök kanallarının içine yerleştirilen ince metal , fiber veya titanyum çubuk; kayıp diş yapısının yerine geçmekte kullanılan malzemeden yapılmış “çekirdek” için destek post-core: kayıp diş yapısının yerine geçen bir post ve malzeme post-kuron: post-core ile kuronu birleştiren tekil yapı prognoz: bir tedavinin olası sonucu prophylaxis: dişin sağlığını korumak ve diş enfeksiyonunu önlemek için yöntem prostodonist: dişlerin düzeltilmesi, kayıp dişin yerine köprü ve protezlerle diş yapılması ve normal oklüzyonu sağlama konularında uzman diş hekimi protez: Vücutta kayıp organların yapay olarak yerine konulması pulp: dişin iç yapısındaki sinirler, kan damarları ve bağlayıcı dokular pulpa haznesi: pulpun olduğu dişin merkezi ya da en iç yeri pulpa şapkası: açığa çıkmış pulp’un küçük bir bölümünü kaplayan ilaçlı kaplama pulpektomi: çocukların dişlerindeki pulpun tamamen alınması pulpitis: pulpun iltihaplanması; diş ağrısının önemli bir nedeni pulpotomi: pulpun alınması pyorrhea: diş eti hastalığının genel adı R re-implantasyon: Tedavi edilecek dişin agız ortamı dışında tedavisi yapıldıktan sonra tekrar yerine yerleştirilme işlemi restorasyon: hasarlı bir dişin düzeltilen parçası Ruber dam: bir ya da daha fazla dişi nemden korumak ve boğazın gerisini bir şey gitmesini engellemek için kullanılan yumuşak lateks örtü S siyah kıllı dil: Dil uzerindeki papillaların büyümesi süt dişi: bebek dişleri süyek: iki ya da daha fazla sayıda dişi, daha güçlü tek bir yapı haline getirmek için birleştirmek T tam protez: alt ya da üstteki tüm dişlerin yerine kullanılan çıkarılabilir protez tartar: diş taşı olarak da bilinir; dişlere yapışan ve bakteri ve mineraller içeren sert birikim temizleme: genellikle diş eti çizgisinin üzerindeki dişlerden plakların ve calculus’un temizlenmesi tmd: temperomandibular bozukluk; yüz ağrısı ve çene açma/hareket ettirmede sınırlı hareket kabiliyeti ile karakterize olan bir durum tmj bozukluğu: yüz ağrısı ve çene açma/hareket ettirmede sınırlı hareket kabiliyeti ile karakterize olan bir durum..Çene ekleminin rahatsızlığı ile ilgili bir durum tmj: temporomandibular eklem; alt çenenin kafa kaidesıyle birleştiği nokta transplant: bir dişin çekim boşluguna kişinin doğal dişinin yerleştirilmesi travma: yumruk, kimyasallar, aşırı sıcaklıklar ya da kötü diş yapılanması nedeniyle meydana gelen yaralanma tükürük bezleri: dil ve yanakların altında bulunur ve tükürük üretir tükürük emici: tükürüğü çekmek için yedavi sırasında ağıza konan emme tüpü tükürük: ağızdaki su, enzimler, bakteriler, mukus, virüsler, kan hücreleri ve sindirilmemiş yemek parçacıkları barındıran renksiz sıvı U uyku apnesi: uyku sırasında nefes alıp vermedeki periyodik durma ya da gecikme Ü üst protez: Üst çeneye ait protez V Y yapıştırma: sıklıkla ön dişlerde bir dişin şeklini ya da rengini değiştirmek için ya da tamir amacı ile uygulanan diş rengindeki reçine yer tutucu: bebek dişlerinin erken kaybı durumunda daimi dişin yerine gelmesi için aradaki boşluğu koruyan diş apareyleri yirmi yaş dişleri: Genellikle 18-25 yaşları arasındayken çıkan üçüncü molar diş yönetilen bakım: hasta-diş hekimi görüşmelerinin ve diş hekimi ödemelerinin ayrı bir dış örgüt tarafından yönetildiği program.
|