0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü  (Okunma Sayısı: 815 Kere Okundu.)
« : Mart 08, 2012, 04:19:13 ÖÖ »

Arshavin
*
Üye No : 70236
Nerden :
Cinsiyet : Bay
Konu Sayısı : 736
Mesaj Sayısı : 3 432
Karizma = 4646


Geceleri uyuyamamak insanlarda kaygı oluşturur. Ama tüm gece boyunca uyumamak o kadar kötü birşey olmayabilir.
Geceleri bir türlü uyuyamayan insanlar durumlarından kaygılanır. Ama gece boyunca uyumamak zannettiğimiz kadar kötü birşey olmayabilir. Bilim adamları 20 yıldan bu yana “8 saat uykunun belki de doğal olmadığını” söylemekteydi. Şimdi giderek daha çok sayıda tarihçi de bu görüşe destek veriyor.1990′ların başlarında Thomas Wehr adlı psikiyatr bir ay boyunca her gün 14 saat süreyle karanlıkta tutulan bir grup insan üzerinde araştırma yürüttü.Deneklerin uykularının düzene girmesi biraz zaman aldı ama dördüncü haftada tüm deneklerde belli bir uyku düzeni oluşmuştu. Önce dört saat uyuyorlar sonra bir iki saatliğine uyanıyorlar ardından ikinci kez dört saatlik uygularına dalıyorlardı.Uyku uzmanı bilim adamları bu çalışmayı etkileyici bulduysa da genel olarak benimsenen “kesintisiz 8 saat uyumak şart” inancı pek değişmedi.Ancak yakınlarda insanların iki blok halinde uyuduğu kuramı yeniden ortaya çıktı. Ancak bu kez bilimsel anlamda değil de tarihin sayfalarında…Tarihte ‘bölünmüş uyku düzeni’
Virginia Tech Üniversitesinden tarihçi Roger Ekirch yazdığı ” At Day’s Close: Night in Times Past ” (Gün Batarken: Geçmiş Zamanlarda Gece) adlı kitabı için 20 yıldır insanın geceyle ilişkisi üstüne yoğun araştırma yapıyordı.Homeros’un Odysseia’sından Nijerya’daki modern kabileler üzerindeki antropolojik incelemelere kadar çok çeşitli edebî ve bilimsel eseri günceleri mahkeme tutanaklarını elden geçiren Ekirch 500′ü aşkın yerde “bölünmüş uyku düzeni”nden söz edildiğini gördü.Ekirch 1595′den kalma bir resmin o yıllarda gecelerin gayet faal geçtiğine tanıklık ettiğini düşünüyor. Jan Saenredam imzalı bu gravür geceleri de normal yaşamın sürdüğünü resmediyor.Wehr’in denekleri gibi çeşitli kaynaklardan derlenen alıntılarda insanların gün batımından biraz sonra “ilk uyku”ya yattıkları sonra uyandıkları ve bir iki saat uyanık kaldıkları ardından da “ikinci uyku”ya daldıkları anlatılıyor.Ekirch “Bu durumdan adeta herkese malum birşeymiş gibi söz edildiğine” dikkat çekiyor.Uyanık dönemde insanların gayet faal oldukları gözleniyor. Kalkıyorlar tuvalete gidiyor tütün içiyorlar; hatta bazılarının komşu ziyaretine gittiği bile görülüyor. Çoğu kimse ise yataklarında kalıyor kitap okuyor yazıyor ve sık sık da dua ediyor. 15. Yüzyıl sonlarından kalma pekçok dua kitabında uyku arası saatler için yazılmış özel dualar bulunuyor.‘Hamile kalmak için en iyi saat’
Bu uyku arası saatler de yalnız başına geçmiyor; insanlar diğer yataklardaki kişilerle sohbet ediyor veya cinsel ilişkiye giriyor.16. yüzyıldan kalma bir Fransız doktoruna ait rehber kitapta çiftlere tavsiyelerde bulunulurken hamile kalmak için en iyi saatin uzun ve yorucu bir günün sonundaki zaman değil “ilk uykudan sonraki” anlar olduğu bu saatlerde çiftin cinsel ilişkiden daha fazla zevk alacağı ve “daha iyi sonuç elde edeceği” anlatılıyor.Tarihçi Roger Ekirch “birinci ve ikinci uyku”ya ilişkin göndermelerin 17. yüzyılın sonlarında kaybolmaya başladığını saptamış. Kuzey Avrupa’daki kentli sınıflarda gözlenen bu değişim daha sonraki 200 yıl boyunca tüm Batı toplumlarına yayılmış. 1920′lerle birlikte tamamen insanın sosyal bilincinden çıkmış.Ekirch ilk değişimi sokak ışıklandırmasındaki gelişmelere ev içinde aydınlatmanın başlamasına ve bazıları sabahlara kadar açık kalan kahvehanelerin yayılmasına bağlıyor. Geceler meşru faaliyetlerde bulunulabilen bir zaman dilimine dönüştükçe ve gece faaliyetleri de arttıkça insanların dinlenmeye ayırdıkları zaman azalıyor.Gecenin sahipleri
Tarihçi Craig Koslofsky ” Evening’s Empire ” (Gecenin İmparatorluğu) adlı kitabında bunun nasıl olduğunu anlatıyor.“17. yüzyıldan önce geceyle ilişkimiz iyi değildi. Geceler adı kötüye çıkmış insanlar suçlular fahişeler ve ayyaşlarla dolu zamanlardı. Mum alacak parası olan zenginler bile paralarını başka şeyler için harcamayı yeğlerdi. Gece boyunca ayakta kalmak saygın birşey değildi toplum içinde değer görmezdi.” diyor Koslofsky…Bu Reformasyon ve karşı-Reformasyon sırasında değişti. Protestanlar ve Katolikler zulme uğradıkları dönemlerde geceleri gizli ayinler düzenlemeye başladılar. Daha önceleri ‘ahlaksızlar’a ait olan gecelerde artık ‘saygın insanlar’ da karanlık saatleri kullanmaya alışıyordu.Bu eğilim toplumsal ortama da yansıdı. Ama yalnızca mali durumları mum ışığında yaşamaya karşılayabilecek durumda olanlar için geçerliydi bu. Fakat sokak ışıklandırmasının gelişmesiyle bütün sosyal sınıflar geceden yararlanmaya başladı.İlk ışıklı kent Paris
1667 yılında Paris içinde mum bulunan camdan lambalarla dünyanın sokaklarını aydınlatan ilk kenti oldu. Aynı yıl Paris’i Lille kenti izledi iki yıl sonra da Amsterdam. Amsterdam’da çok daha etkili olacak yağ lambası geliştirilmişti.Londra 1684′e dek bu kentlerin arasında yer almadı ama yüzyılın sonunda Avrupa’nın 50′den fazla kenti geceleri aydınlatılmaktaydı. Artık geceler gözde olmuştu; saatlerce yatakta kalmak zaman kaybı olarak görülüyordu.Roger Ekirch “İnsanlar 19. yüzyıldan önce de zamanın farkına varmışlar zamanı etkili bir şekilde kullanmaya özen gösterir olmuşlardı. Ama sanayi devrimi bu tutumu çok hızlı bir şekilde yoğunlaştırdı.” diyor.Toplumda değişen tutuma ilişkin güçlü ipuçlarından biri 1829′dan kalma bir tıp dergisi. Dergide anne babalara çocuklarını “birinci ve ikinci uyku düzeni”nden çıkmaya zorlamaları tavsiye ediliyor; çocukların bir hastalıkları yoksa ilk uykularından sonra yeniden uykuya dalmalarına gerek olmadığı vurgulanıyor.Gecenin ortasında uyanmak ‘normal’
Günümüzde çoğu insan günde 8 saat uyumaya alışmış görünüyor. Ama Roger Ekirch uykuyla bağlantılı pekçok sorunun insan vücudunun doğal olarak bölümler halinde uyumayı tercih etmesinden ve her yerde suni ışık bulunmasından kaynaklandığını düşünüyor.Gece uyanıp bir daha uykuya dalamayan insanların yaşadığı sorunun kökeninde de bunun olabileceği belirtiliyor.Bu durumdan ilk olarak 19. yüzyılın sonunda devrelere ayrılmış uyku kavramının kaybolmaya başlaması sırasında söz edilir oldu.Uyku psikoloğu Gregg Jacobs “İnsan evrimi boyunca belli şekillerde uyudu. Gece uyanmak normal fizyolojinin bir parçası. Bir blok şeklinde uyku uyumamız gerektiği düşüncesi gece uyanan insanlarda anksiyete yaratıyorsa zararlı olabilir. Zira anksiyete de uykuyu engeller ve uyanık geçirilen saatlerde de etkisini gösterir.” diyor.Oxford’da Nörobilim alanında vücut saati konusunda uzman olan Prof. Russell Foster da benzer görüşte.“Birçok insan gece uyanınca paniğe kapılıyor. Onlara aslında bu yaşadıklarının iki devreli uyku düzenine dönüş olduğunu söylüyorum.” diyor.Birçok sorun uykuyla bağlantılı
Bununla birlikte doktorların çoğu kesintisiz 8 saatlik uykunun doğal olmayabileceğini kabule yanaşmıyor.Prof. Foster doktorların karşılaştıkları tıbbî sorunların yüzde 30′undan fazlasının doğrudan ya da dolaylı olarak uykuyla bağlantılı olduğunu; ancak tıp eğitiminde uykunun gözardı edildiğini ve uyku konusunda araştırma yapılan pek az merkez bulunduğunu kaydediyor.Uyku psikoloğu Gregg Jacobs uyku arasındaki uyanıklık devresinde insanların dinlenme ve rahatlama olanağı yaratılmasının üzerlerindeki stresi doğal bir şekilde düzenlemelerine olanak verdiği inancında.Tarihçi Roger Ekirch de insanların bu ara devreyi gördükleri rüyalar üzerinde düşünmekle geçirdiklerini anlatıyor.Dr. Jacobs “Günümüzde böyle şeyler yapmaya daha az zaman ayırıyoruz. Modern yaşamda anksiyete stres depresyon alkol ve uyuşturucu bağımlılığı yaşadıklarını bildiren insan sayısının artması bir tesadüf değil.” diyor.O halde bu gece gecenin herhangi bir saatinde uyanıverirseniz sanayi devriminden önceki insanları düşünün ve sakinleşin.Gece uyumadan da olsa bir yatakta sadece yatıyor olmak size yarar sağlayabilir…

Within Temptation
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü
« Posted on: Nisan 25, 2024, 07:56:35 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü e-book, ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü programı, ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü oyunları, ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü e-kitap, ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü download, ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü hikayeleri, ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü resimleri, ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü haberleri, ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü yükle, ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü videosu, ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü şarkı sözleri, ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü msn, ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü hileleri, ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü scripti, ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü filmi, ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü ödevleri, ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü yemek tarifleri, ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü driverları, ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü smf, ‘sekiz Saatlik Uyku’ Efsanesinin Iç Yüzü gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Sahnedeyim Artık Ve ‘’ Yalnizlar’’başladı
Aşk'a Dair
Asortik Hatun 2 4007 Son Mesaj Ağustos 22, 2014, 12:00:34 ÖÖ
Gönderen : buulke
Osmanlı’da Harem’in Gerçek Yüzü
Tarih
FeMoX 0 768 Son Mesaj Aralık 21, 2008, 01:05:36 ÖS
Gönderen : FeMoX
Ağlama! ‘’ Gülüm ‘’ağlama Derdin Bana
Aşk Öyküleri
[*KaRMaKaRıŞıK*] 7 3456 Son Mesaj Mart 05, 2014, 10:24:29 ÖÖ
Gönderen : eche06
Ali’nin Sekiz Günü
Sinema & Tiyatro ve Festivaller.
By.TuRuT 0 891 Son Mesaj Ekim 18, 2009, 01:53:24 ÖS
Gönderen : By.TuRuT
Erkeğe ‘’seni Seviyorum’’ Dedirtmenin Yolları
Erkek Erkeğe
||TeXaS|| 1 2211 Son Mesaj Mart 06, 2014, 08:42:32 ÖS
Gönderen : mukan


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular