hulahop yani çember.onu belinde değilde ayağında,boynunda falan çevirmek çok modaydı.bel de çevirmek klasikleşmişti artık.
saklambaç zaten günlük listede yer alırdı.bir sabah bir de akşam en son oynanırdı.
sonra köyde olduğumuz zamanlar salur(küçük,ekşi ve erikten biraz daha küçük bir meyvedir kendileri) savaşı yapılırdı.iki taraf da bir kayanın arkasına saklanır ve cephaneler havada uçuşur
maya vardı birde.ebe topun üstünde sayardı.sonra da bi tekerlemesi vardı onu söyleye söyleye ara topla vurmaya çalışırdı.
mahallede kız çocuğu fazlalığından dolayı futbol maçlarında da kızları almamak gibi durum olamazdı
üç beş oğlan vardı onlar paylaşılırdı sonra da kızla attım battım yapar seçilirdi.
evcilik annelerin günlerinde oynanırdı.böyle yarısı kırık tavalarla falan
çelik çomak'ın biraz basitleştirilmişini oynardık.uzun ( boyumuza göre tabii
) sopalar bulunur sonra da belli boy taşlar seçilirdi (onun içinde izciliğe benzer bir oyunumuz vardı ).sonra da taşı fırlatıp sopayla vururduk.(bir kere de kafam yarılmıştı
)
seksek oynardık da çizmemize kızarlardı (halı yıkanan dümdüz bir yer vardı oraya çizerdik de
)teyzelerin bir kaç kere kataladıkları bile olurdu
bir de domino vardı.ne çok oynardık.ama mahalle bayır olduğundan taşları üst üste dizip durdurmak bir hayli zor olurdu.biri düşüp de dizini paralayana kadar oynanırdı oyun.
bir de ip var.ama biz ipi bağlar karşılıklı geçer zıplardık.tur atladıkça
ip yükselir o da bir düşme vak'asıyla sonlanırdı
aklıma gelen bunlar ama daha bir sürü oyunumuz vardı.