0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: 2013’te Türkiye Ve Dünya  (Okunma Sayısı: 864 Kere Okundu.)
« : Ocak 27, 2013, 11:24:54 ÖS »
Avatar Yok

Mavi_Kiyamet
*
Üye No : 26505
Nerden : Yurt Dışı
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 12251
Mesaj Sayısı : 47 783
Karizma = 55168


Türkiye ve Dünya Astrolojik göstergeler sadece 2013’te değil önümüzdeki iki yıl boyunca Ortadoğu’daki gelişmeler açısından bizi yakından etkileyen durumlara tanık olacağımızı gösteriyor. Gücümüz deneme edilecek. Bu iki yıl birbirlerine bağlı temalar getirmekte.
10 Mayıs’ta gerçekleşecek Güneş tutulması Suriye’deki gelişmeler açısından kritik. Bu bakımdan Nisan-Mayıs süregelen gerilimlerin boşaldığı yeni süreçler getirebilir.

Yakın komşuların durumu ve uluslararası konular gündemdeki yerini koruyacaklar
Ocak-Şubat ve Temmuz-Ağustos dönemleri ekonomi yönetimi açısından daha hareketli koşullar getiriyor. 28 Ağustos – 15 Ekim dönemi yine bütçe ve gelir-gider dengesinin hassaslaşabileceği bir dönem.

Ekonomik büyüme stres altında

2013’ün ikinci yarısında milli konulara özel bir vurgu var. Bu açıdan 14 Temmuz – 28 Ağustos oldukça hararetli bir dönem.
2013 Ağustos sonrasında başkanlık sistemine ait konular yeniden ivme kazanabilir
2013 sonbaharında, özellikle 7 Aralık’tan sonra iç işlerinde, vatana, iç güvenliğe,etnik koşullara, ve toprağa ait konular bir sonraki yılın Mayıs ayına kadar sıcak bir gündem yaratabilir

Dünya

Ülkemizin ve dünyanın içinden geçtiği koşulları anlamak için, yavaş hareket eden gezegenlerin durumlarına göz atmak yerinde olacak. 2008’den bu yana yavaş hareket eden Pluton, Uranüs ve Neptün burç değiştirdiler. 2008’de ekonomik anlamda global bir kriz ve daralma ile karşı karşıya kaldık, hatta iflas etmekte olan ekonomiler gördük. 2010’da Uranüs’ün öncü Koç burcuna girmesi dünyada başkaldırıları ve protestoları tetikledi, Ortadoğu’da ve Arap dünyasında liderler tek tek devrilmeye başladı ve süreç henüz devam etmekte. 2011-2012 geçişinde Neptün’ün Balık burcuna girmesi büyük tsunamilerle ve doğa olayları ile insanların dünya karşısında ne kadar kırılgan olduklarını bir kez daha gösterdi. Benzer şekilde toplu hareketler, kıyamet kehanetleri gibi toplumun kolektif anlamda bilinmeyenlere ve hurafelere ne kadar açık olduğunu da bir kez daha gösterdi.
2012-2015 yılları arasında yedi kez sert bir açı içerisinde yer alan Uranüs ve Pluton, önümüzdeki birkaç yılın ekonomiden, siyasete ve uluslar arası konulara ne kadar büyük ani değişiklikler ve belirsizlikler getireceğini gösteriyor. Bu iki gezegen de değişimi, yenilenmeyi, devrimleri ve çoğunlukla yıkıcı olan olayları anlatır. 2013 yılında da bu ikili iki kez, Mayıs ve Kasım aylarında benzer sert açılarını yapmaya devam edecekler.

Tüm bunlara ek olarak, geçtiğimiz Ekim ayında Akrep burcuna ilerleyen Satürn, süregelen koşulları daha da derinlere itmekte. Zira Akrep ölümü ve yeniden doğumu, kendini yenilemeyi ve zayıfların elimine olmasını anlatır. Satürn Akrep dünyaya gerek ekonomik gerek siyasi anlamda güç savaşları ve mücadele getirmekte. Güçlü olanın harekete geçtiği, kendi payını arttırmaya çalıştığı ve olayları daha fazla kontrol etmek istediği bir dönemden geçmekteyiz. Satürn 2015 yılına kadar Akrep burcunda kalacağı için, 2013 ve 2014 yıllarında ülkemizi ve dünyayı yakından etkileyen, derinden değiştiren ve yenileyen koşulların içerisinde olacağız. Bu süreç aynı zamanda tüm dünyada ekonomik ve finansal değerlerin de değişime uğradığı, el değiştirdiği ve gelecekte büyümek için gerekli olan önlemlerin ele alındığı bir döneme karşı gelmekte. Ekonomik büyümesi yavaşlayan Çin ve finansal açıdan kritik gelişmelerle karşılaşan ABD, iyice duraklayan ve borç krizi içinde olan AB açısından 2015 yılına kadar parlak büyüme rakamlarından söz etmek çok zor.

ABD

Yeniden seçilen Barack Obama’yı 2015’e kadar çok yorucu bir süreç bekliyor. Özellikle 2013 bahar aylarından itibaren gittikçe daha ağırlaşan bir gündem altında kalmaya başlayabilir. Gerek ekonomi ve devlet yönetimi, mali açmazlar, gerekse uluslararası konularda onu daha da fazla meşgul eden konular, özellikle Ortadoğu’daki gelişmeler başını ağrıtmaya devam edecek. Orta ve uzun vadede ABD’nin güç kaybettiği görülmekte. Bu gözle bakıldığında, 2013-2014 yıllarının ABD’nin gücünü nasıl koruyacağı açısından oldukça kritik olacağı söylenebilir. Bu güç siyasi liderlik ve ekonomik koşullar açısından büyük bir önem taşımakta.

Çin

Bu yıl içişlerine, toprağa ve milli konulara odaklanma yaşanırken, Çin’in de yönetsel açıdan son derece kritik bir süreçte olduğu görülmekte. Yeni seçilen devlet başkanı önemli sorumluluklar ve baskılar altında. 2013 ve 2014’te gençlere ait konular da dikkat çekiyor. Orta vadede Çin’in eski büyüme hızına kavuşması pek mümkün olmayabilir.
AB
Avrupa Birliği süregelen problemlerinden sıyrılabilmesi için 2015 yılını beklemek durumunda. Bu süreç AB’nin kimliğini ve çerçevesini büyük ölçüde değiştirebilir. Merkel ve Hollande’ın kaynaşmaları hiç kolay değil. 2015 yılından önce fırtınalı denizde ufukta kara görülmeyecek gibi. 2013 Nisan sonrası Angela Merkel için çok daha kontrolsüz durumlar getirmekte. Milli konular ve istikrar krizi devam etmekte. Kuşkusuz tüm bu süreçler Euro’nun yeniden tanımlanmasına yol açabilir.
Israil
Kritik koşullar ve yönetsel problemler, milliyetçilik duygusu, hassasiyetler hepsi ön planda gözükürken, esas gümbürtünün 2014 yılında yaşanabileceği görülüyor. Önümüzdeki iki yıl, özellikle 2014 Şubat sonrası Israil dış politikaları ve askeri gelişmeler açısından fazlasıyla kritik ve riskli unsurlar içermekte.
Rusya
Bu yıl hem ekonomik konulara, hem de iç işlerine bir vurgu gözükmekte. Rusya’nın da 2015’e kadar sıkışık koşullarda olduğu söylenebilir. Ekonomik gerçekler vurgulanıyor. Süregelen koşullar 2013 sonbaharından sonra daha da karmaşık koşullara işaret etmekte.

Iran
İran’ın özellikle 2013 sonu ve 2014 başında oldukça kritik bir döneme gireceği görülmekte.

2013’te Türkiye

Ülkemiz penceresinden bakıldığında da, yavaş hareket eden gezegenlerin önemli değişiklikleri beraberinde getirdiğini fark etmekteyiz. Özellikle ülkemizin Akrep burcunda iken (29 Ekim 1923) doğmuş olması ve Satürn’ün Akrep burcuna ilerlemiş olması, önümüzdeki 2 yılı oldukça kritik kılmakta. Satürn devleti, hiyerarşiyi, düzeni ve yönetimi anlatan bir burç olduğu için, bu süreçte yönetime ait değişimler, örneğin başkanlık sistemi gibi konuların ülkemiz siyaset gündeminde çok daha fazla yer edeceğini söyleyebiliriz. Benzer biçimde, Akrep güç sahibi olmak ve güç uygulamak anlamına geldiği için, yine bu dönemde ülkemizin Ortadoğu’nun kaynayan koşullarından uzak duramayabileceğini ve kendi gücünü deneme edebileceğini söyleyebiliriz. Ortadoğu’da değişen dengeler özellikle 10 Mayıs 2013 tarihinde gerçekleşecek Güneş tutulmasına yakın zamanlarda çok daha kritik bir aşamada olabilir. Özellikle Suriye’deki durum ve iç savaş bu dönemde yeni bir şekil alabilir ve bu durum kuşkusuz 2013’ün ikinci yarısında da ülkemizin gündeminin uluslararası alanda ve özellikle Ortadoğu ekseninde son derece hararetli ve stresli bir süreçten geçeceğini göstermekte.

Ülkemizin astrolojik haritasında Akrep burcu, eğlenceyi, yaratıcı konuları, sahneye, sanata ve aynı zamanda gençlere, büyümeye hatta turizme ait konuları anlatan 5. evde yer aldığı için tüm bu konularda daha engelleyici, sınırlayıcı ve stresli konularla daha fazla karşılaşabiliriz. TV dizilerinden, Eurovision yarışmasına kadar içerisinde eğlence ve gevşeme olan konularda ve genel olarak medya içerisinde düzenlemelerin söz konusu olduğu söylenebilir. Ayrıca bu dönemde, genel olarak medyayı, üniversiteleri, uluslararası konuları anlatan 9. Evde Balık burcunda yer alan Neptün, özellikle yüksek eğitime ve YÖK’e ilişkin karmaşaları, gazetecileri ve medyayı içine alan konulara ait belirsizlikleri de açıklamakta. Benzer şekilde uluslar arası diplomasiyi ilgilendiren konularda belirsizlikler, kaygan koşullar ve yanılgılara açık durumların olduğunu görmekteyiz. Bu gözle bakıldığında, ülkemizin dış politikasında ve diplomatik ilişkilerinde daha hassas ve kritik bir dönemden geçmekteyiz.
Bu yıl 26 Haziran tarihinde Jüpiter’in ülkemizin yükselen burcu olan Yengeç’e ilerlemesi de ilginç gelişmeleri beraberinde getireceği görülmekte. Yengeç aileyi, geleneksel değerleri, etnik ve milli unsurları anlatan bir burçtur. Yılın ikinci yarısında Jüpiter’in Yengeç burcuna ilerlemesi ile birlikte milli konulara ait vurguların çok daha belirgin olacağı bir döneme girmekteyiz
Ülkemizin bu süreçte, gerek yönetsel konularda gerekse dış ilişkilerini ve politikasını ilgilendiren konularda daha soğukkanlı hareket etmesi gerekiyor. Yönetimi anlatan 10. Evde Koç burcunda ilerleyen Uranüs, hem ülke içindeki yönetimsel değişiklikleri ve reformları hem de dünyanın önünde daha cesur, gözüpek ve sabırsız hareket edebileceğimizin bir göstergesi. Ancak bir yandan da dış ilişkileri, anlaşmazlıkları ve açık düşmanlıkları anlatan 7. evde Oğlak’ta hareket eden Pluton 2008’den bu yana, özellikle Ortadoğu’ya yönelik konularda karşıt temalarla da karşılaştığını, gerek Irak ve İran, gerekse İsrail ve Suriye ile ilgili konularda sürtüşmeler yaşamaya başladığını göstermekte. 2015 yılına kadar bu iki gücün sert bir açı içerisinde kalmaları, sözünü ettiğimiz konularda dış işlerini çok hareketli kılan gündemlerin devam edeceğini ifade etmekte.
Türkiye’nin 2012-2013 yıllık haritasında Yay burcu yükselmekte ve bu durumun bilindiği gibi 2012 yaz aylarından bu yana uluslararası konuların ülke gündemini çok daha fazla meşgul etmesi ile yakından ilişkili olduğu görülüyor. Yıllık haritada sadece Yay burcu yükselmiyor aynı zamanda savaş gezegeni Mars da Yay burcunda yer alıyor. Söz konusu bu durumun, en azından Mayıs-Haziran aylarına kadar değişik safhalardan geçerek ülke gündemindeki yerini koruyacağı görülmekte. Mayıs ayında gerçekleşecek olan Güneş tutulması ise sözünü ettiğimiz bu kritik gelişmelerin kritik kırılma noktası olarak görülebilir. Bu bakımdan Suriye’deki rejimin tazelenmesi olayı ve bu olayların getireceği hassas dengeler açısından 20 Nisan sonrası özellikle dikkat çekici bir dönem olarak görülmeli. Bu dönemde Güneş ve Mars Boğa burcuna geçecekler. Mars 30 Mayıs’a kadar Boğa burcunda, ülkemizin Akrep burcundaki Güneş’inin karşısında kalacak. Diğer açılardan da önümüzdeki aylara bakıldığında, Ocak-Şubat ve Mayıs-Haziran aylarının diplomasi ve ilişkiler açısından en hassas dönemler olabileceği görülmekte.

Tüm bu süreçlere paralel olarak, ülkemizin ilerletilmiş haritasında ise, Ay’ın Terazi burcunda iç işlerini, iç barışı, toprağı ve güveni anlatan 4. evde ilerlediğini görmekteyiz. Ay’ın bu evdeki geçişi 2014 Eylül ayına kadar sürecek. Bu bakımdan, 4. Evde, Terazi’deki Ay, önümüzdeki iki yılın aynı zamanda iç işlerindeki dengeler, etnik konular ve hassasiyetler açısından da çok kritik bir süreçte olduğunu göstermekte. Bu yıl uluslararası konuların Türkiye’nin gündeminde çok önemli bir yer tutacağı anlaşılıyor. Ancak bir yandan da Haziran ayına kadar dışsal faktörlerin çok daha ağır bastığı bir dönemdeyiz.
21 Aralık – 20 Ocak arasında ülkemiz özellikle dış politikada, diplomaside ve genel olarak ilişkilerinde daha hassas bir dönemde ilerliyor. Ortadoğu’dan, Suriye ve Irak’tan kaynaklanan konular daha dikkatli ve önlemci politikalar gerektirmekte. Bu arada 26 Aralık sonrasında ve özellikle 29’u ile birlikte, ekonomiyi, borç ve finansman konularını ilgilendiren alanlara daha büyük bir odaklanma olabilir. Benzer şekilde, genel olarak ekonominin durumu ve gelecek beklentiler 20 Ocak – 19 Şubat arasında da gündemde kalmaya devam edecek.

20 Ocak – 19 Şubat arasında özellikle sınırdaş komşuları, Suriye’deki ve genel olarak Ortadoğu’daki durumları ilgilendiren alanlarda daha fazla stres, endişe ve krizler var. Ocak sonu, Şubat başında, yurtiçinde güvenliği ilgilendiren konulara, terör içerebilecek durumlara karşı daha uyanık olunmalı. 29 Ocak sonrasında ve Şubat ayı boyunca uluslararası konuların getirdiği karmaşalar, belirsizlikler, bu yöndeki çabalar dikkat çekmekte.

19 Şubat – 20 Mart arasında uluslararası konulardan doğan gelişmeler ülkemiz güvenliğini, toprağa ve iç işlerine ait konuları yakından ilgilendirmekte. 1 Mart’tan itibaren hükümeti ve yönetimi ilgilendiren konularda çok hareketli bir döneme girilmekte. Bu dönemde, ülkemiz daha mücadeleci, atak ve girişken bir tutum ortaya koyabilir. 20 Mart’a kadar olan dönemde bir yanda yurtiçini, güvenlik konularını ilgilendiren gelişmeler, bir yandan etnik sıkıntılardan kaynaklanan yönetsel konular girişimler, hükümeti ilgilendiren adımlar dikkat çekmekte.

20 Mart – 20 Nisan arasında hem meclisi hem de hükümeti ön planda tutan koşullar görmekteyiz. Bu dönemde ülkemiz kendi gücünü ortaya koyma yönünde son derece kararlı gözükmekte. Nitekim 12 Mart sonrasında ve özellikle 21-28 Mart günleri çevresinde askeri konuların, orduyu ve savunmayı anlatan gelişmeler gündemi daha fazla işgal edeceği görülmekte. Benzer şekilde, bu dönemde gençleri, çocukları daha yakından ilgilendiren gündemler, toplumu heyecanlandıran konular, sanata, gösteri dünyasına, sahnelere ait durumlar dikkat çekici olabilir. 29 Mart sonrasında aynı zamanda ekonomi alanındaki beklentilerin, hassasiyetlerin öne çıktığı bir dönemde olacağız.

20 Nisan – 21 Mayıs dönemi son derece önemli gelişmelerin yan yana geldiği bir dönem olacağa benziyor. Bu dönemde, ülkemizi uzun süredir sürekli meşgul eden durumların bir tepe noktası yaparak sonuçlanması söz konusu olabilir. Bu durum Suriye’deki rejime ve Ortadoğu’daki diğer gelişmelere ait de olabilir. Nitekim bu dönemde 10 Mayıs’ta gerçekleşecek olan Güneş tutulması da benzer koşullara işaret ediyor. Ayrıca savaş gezegeni Mars’ın da konumu bu dönemde gerek ekonomik, gerek siyasi ve dış politikadaki gündemlerin oldukça kritik olabileceğine işaret etmekte. Bir yandan toprağa, güvenliğe ve teröre ait konular, gizli faaliyetler, diğer yandan da ekonomik beklentileri etkileyen gelişmeler söz konusu. Mars’ın konumu karşıtlıkların, düşmanlıkların da gündeme olabileceğini anlatıyor. 25 Nisan – 2 Mayıs günleri arasında sözünü ettiğimiz gerginliklerin daha dikkat çekici olabileceği görülmekte.

21 Mayıs – 21 Haziran arasında da ülke gündemini çok yakından etkileyen gelişmeler var. Bu yeni gelişmeler hem dış işlerini ve diplomasiyi hem de halkı ve güvenliğini ilgilendiren konuları içerisine almakta. Bu dönemde kontrol edilmesi zor olan gizli ve terörist faaliyetler huzursuz bir atmosfer oluşturmakta. Elde olmayan nedenler dış ilişkileri ve anlaşmaları zora sokabilir. 29 Mayıs sonrasında halkı yakından ilgilendiren gelişmeler mümkün. Bu yeni dönemde, ülkemizin çevresinde gelişen ve dış politikasını şekillendiren olaylara yaklaşımında değişikliklere gidebileceğini söyleyebiliriz. Ayrıca 31 Mayıs – 13 Temmuz tarihleri arasında sözünü ettiğimiz gizli ve yıkıcı faaliyetlerin ülkenin huzurunu daha fazla zorlayabileceği görülmekte.
21 Haziran – 23 Temmuz döneminde gerek ekonomiyi, gelirleri, paranın durumunu gerekse ülke güvenliğini ilgilendiren konuların dikkat çektiği görülmekte. Bu dönemde milliyetçi akımların getirdiği gelişmeler,içgüvenliğe ve genel olarak halkın durumuna ait konular ön planda kalmakta. Ayrıca 29 Haziran sonrasında ekonominin ve gelirlerin genel durumu, piyasalardaki beklentiler açısından önemli bir yer tutmakta. 14 Temmuz’dan itibaren Mars’ın ülkemizin yükselen burcu üzerine gelmesi bu dönemde gerek iç güvenlik gerekse askeri konular açısından hayli kritik bir dönemde olabileceğimizi göstermekte.
23 Temmuz – 23 Ağustos arasında bu kez ülkemiz gündeminin değişmeye başladığını, içerisinde ekonominin ve paranın durumunun önemli olduğu konuların önem kazandığını görmekteyiz. Aynı zamanda bu dönemde uluslararası konular dahilinde yeni girişimler, anlaşmalar da söz konusu olabilir. Yakın komşular ve Ortadoğu hala gündemde kalmakla birlikte, ülkemiz açısından kendine güven ve kararlılık gösteren koşullar var. Ancak ekonomi alanındaki hassasiyetler 28 Ağustos – 14 Ekim arasında daha kritik bir süreçte ilerlemeye başlayabilir.

23 Ağustos – 23 Eylül arasında, özellikle de 29 Ağustos sonrasında toprağa, iç işlerine, vatana ait konuların ülke gündeminde önemli yerleri var. Bu dönemde ülkemizin Ortadoğu’daki gelişmeler çerçevesinde takındığı tutum daha mücadeleci ve girişken. Nitekim Temmuz sonundan itibaren meydana çıkmaya başlayan yeni koşullar ülke gündemini yenilemekte. Anlaşmalar, dış politikadaki tutumlar ve karşıtlıklar açısından kritik bir süreçte olacağız. Genel olarak bu dönem ülke yönetimi açısından önemli yenilikler, kararlar, değişiklikler getirmekte.

23 Eylül – 23 Ekim arasında da benzer şekilde, iç işlerine, toprağa ait konular, içerisinde meclisin tutumunun önemli olduğu gelişmeler yer alıyor. Ortaya çıkan yeni koşullar içerisinde gerek toprağı, vatanı, gerekse hükümeti ve yönetimi ilgilendiren konuların başı çektiği görülmekte. Bu dönemde aynı zamanda başkanlık sistemine ait konular gündemin önemli bir parçası olabilir. Temmuz sonundan itibaren gelişmekte olan koşulların gerek askeri, gerekse içişlerine ait konularda yeni durumlar meydana getirdiğini görebiliriz. Bu süreçte özellikle 15 Ekim- 7 Aralık arasında komşuları gösteren alan yer alacak olan savaş gezegeninin getirebileceği stresli koşulları fark etmek gerekiyor. Benzer şekilde, ülkemizin 2013-2014 yıllık haritasında Koç burcu yükseliyor. Bu burç askeri konular, müdahalede bulunmak ve liderlik etmekle ilgili konuları ilgilendirir. Bu bakımdan Eylül-Ekim geçişinde meclisi ve liderleri hassas kararların beklediğini söyleyebiliriz.

23 Ekim – 23 Kasım arası dış işleri, diplomatik gelişmeler ve ülkemizin özellikle Ortadoğu’daki gelişmelere paralel olarak aldığı tutumlar açısından kritik bir süreç oluşturmakta. Ülke yönetimi açısından kriz yaratan konular, stresler söz konusu olabilir. Aynı zamanda gençleri ilgilendiren bir gündem de söz konusu. Yine bu dönemde yönetsel konular, hükümeti konu edinen gelişmeler dikkat çekici olabilir. Bu yeni sürecin 2013 Aralık – 2014 Ocak arasında önemli sonuçları olabileceğini görebiliriz. Bu sonuçlar doğrudan anlaşmaları, ilişkileri, düşmanlıkları da gündemde tutacağa benziyor.

23 Kasım – 21 Aralık döneminde içerisinde ordunun söz konusu olabileceği ve uluslararası bağlamda gelişen durumların dikkat çekebileceği gelişmeler var. Ayrıca bu dönemde uluslararası temalar ekonomiye ve finans piyasalarına ilişkin konuları da dikkat çekici kılıyor. Ancak bir ölçüde kritik ve ilişkilere, anlaşmalara dayalı konular gündemde yer almakta.

21 Aralık – 20 Ocak süreci her açıdan dikkat çekici ve önemli olayları gündeme getirebilir. Bu dönemde yönetime, hükümete ait girişimler yanında iç işlerini ilgilendiren vurgular da söz konusu. Her bakımdan olaylı bir dönemin içerisindeyiz. Dış politika, yönetim ve iç işlerine, toprağa ait konular iç içe geçmiş durumda. Başkanlık sistemi gibi yönetsel gündemler, dış dengeleri içerisine alan olaylar ve yenilenme getiren koşullar var. Sözünü ettiğimiz bu yeni durumların 2014’ün Mart-Nisan aylarında daha belirgin bir görünüm kazanabileceğini söyleyebiliriz.
« Son Düzenleme: Ocak 27, 2013, 11:25:57 ÖS Gönderen : Mavi_Kiyamet »

Wmhocasi.com
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: 2013’te Türkiye Ve Dünya
« Posted on: Nisan 20, 2024, 12:02:29 ÖS »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: 2013’te Türkiye Ve Dünya e-book, 2013’te Türkiye Ve Dünya programı, 2013’te Türkiye Ve Dünya oyunları, 2013’te Türkiye Ve Dünya e-kitap, 2013’te Türkiye Ve Dünya download, 2013’te Türkiye Ve Dünya hikayeleri, 2013’te Türkiye Ve Dünya resimleri, 2013’te Türkiye Ve Dünya haberleri, 2013’te Türkiye Ve Dünya yükle, 2013’te Türkiye Ve Dünya videosu, 2013’te Türkiye Ve Dünya şarkı sözleri, 2013’te Türkiye Ve Dünya msn, 2013’te Türkiye Ve Dünya hileleri, 2013’te Türkiye Ve Dünya scripti, 2013’te Türkiye Ve Dünya filmi, 2013’te Türkiye Ve Dünya ödevleri, 2013’te Türkiye Ve Dünya yemek tarifleri, 2013’te Türkiye Ve Dünya driverları, 2013’te Türkiye Ve Dünya smf, 2013’te Türkiye Ve Dünya gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  




Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular