0 Üye ve 1 Ziyaretçi Konuyu İncelemekte. Aşağı İn :)
Sayfa 1
Konu: 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı  (Okunma Sayısı: 963 Kere Okundu.)
« : Temmuz 08, 2008, 05:36:18 ÖS »
Avatar Yok

*GeLinCiKk
*
Üye No : 2580
Yaş : Yok
Nerden : Rize
Cinsiyet : Bayan
Konu Sayısı : 1966
Mesaj Sayısı : 12 262
Karizma = 28326


1915'te bir tek Süryani'nin bile burnu kanamadı Hafta içinde okuduğum bir haberle şoke oldum. Süryani Araştırmalar Merkezi Seyfo Center'ın hazırladığı, 48 sayfalık 10 bin broşür, AB üyesi ülkelerin parlamentoları, üniversiteler, gazeteciler ile bilim adamlarına gönderilmiş.
NURİYE AKMAN'IN MEHMET ÇELİK İLE RÖPORTAJI

Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Sosyalist Grup Üyesi Mechtild Rothe'nin önsözünü yazdığı broşürde, Türkiye'nin 1915'te gerçekleştirdiği iddia edilen "Süryani Soykırımı"nı kabul etmesi isteniyormuş. Türkiye'de 18 bin, Avrupa'da 240 bin TC vatandaşı Süryani'nin yaşadığını, dünyada sayıları 5-6 milyon olarak kabul edilse de, Süryaniliğin bir ırk değil, bir mezhep olduğunu, mesela 4 milyon Hintli Süryani olduğunu öğrenince Mor Gabriel Manastırı'nda 5 yıl Hıristiyan teoloji tahsili ve Süryanice eğitimi alan, Süryaniler konusunda ülkemizin tek akademisyen uzmanı olan, Celal Bayar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Çelik'le konuşmanın iyi olacağını düşündüm.

Hocam daha Ermeni soykırımını halledememişken, bu Süryani soykırımı meselesi de nereden çıktı?

1970'lerden bu yana Ermeniler, kendilerine uygulanmış bu sözde soykırım iddialarında, bazı sorulara cevap vermekte sıkıntıya düşüyorlardı. Mesela şu soruya: "Türklerle yaklaşık 800 yıl bir arada yaşadınız. Tarihinizin en huzurlu dönemi, en rahat ettiğiniz dönem bu dönemdir. 800 yıl boyunca bir tek Ermeni'nin burnu kanamadı da, ne oldu birdenbire 1914-1915'te böyle bir felaketle karşılaştınız?" Bu soruya cevap olarak derler ki "Türkler, yüzyılın başında bir imparatorluk kaybettiler. Bu süreçte sadece toprak ve insan kaybetmediler, beşerî iz'an ve dengelerini de kaybettiler. Biz, onlarla iç içe yaşıyorduk ve Hıristiyandık. Bu nedenle milli ve dinî öfkelerini şuursuzca bize yönelttiler ve böylece bu korkunç soykırım gerçekleşti."

Biraz haklılık payı yok mu yani bu sözlerde?

Bu cevap, vicdan sahibi birçok Batılı bilim ve fikir adamına şu soruyu sordurtur: "Tamam, dediklerinizde gerçek payı var. Türkler bir imparatorluk kaybediyorlardı ve bu süreçte her şey kontrolden çıkmıştı. Türkler de bu milli ve dinî öfkelerini siz Hıristiyan olduğunuz için, tabii olarak, şuursuzca size yöneltmişlerdi. Bütün bunları kabul edelim de, peki şunu nasıl izah ediyorsunuz? Süryaniler de Hıristiyan ve sizler hep bir arada yaşıyordunuz. Halbuki 1914-1915 olaylarında bir tek Süryani'nin burnu kanamadı. Türklerin bu milli ve dinî öfkeleri, hem de kontrolsüz olan bu öfke, siz sırf Hıristiyan olduğunuz için size yöneldi de, neden Süryanilere yönelmedi?" Ermeniler, bu sorudan son derece rahatsızlar. Yıllardan beri diaspora Süryanilerini ikna etmeye çalışıyorlar.

Yani Ermenilerin bu ikna çabası 2008'de mi başarıya ulaştı?

Son 3-4 yıldır ivme kazandı. 1985'te Süryanilerin arasında bir de etnik köken tartışması başladı. Bir kısmı kendilerini Nasturilerle birleştirerek Asur ırkından geldiklerini ileri sürerken, büyük çoğunluk Aramî ırkından geldikleri hususunda geleneksel çizgilerini korudular. İşte, kendilerinin Asurî ırkından geldiklerini iddia eden bu küçük grup, son yıllarda 1914-1915 yılında soykırıma maruz kaldıklarını iddia etmeye başladılar. Ellerinde hiçbir yazılı kanıt olmamasına rağmen, kaynağı belli dahi olmayan hayali sözlü rivayetlerle bu soykırım iddialarını gündeme taşımaya başladılar. Avrupa'daki Süryaniler arasında bu iddiaları gündeme getirenler, sayı olarak az da olsalar, cemaatin büyük çoğunluğu buna itibar etmese de, yeni yetişen gençlerin duygu dünyalarına etki ediyorlar. Diaspora Ermenileri de bu grubu hararetle destekliyor.

Peki 1914-15 döneminde Süryanilere ne oldu?

Dönemin İçişleri Bakanı Talat Paşa, tehcir sırasında Doğu ve Güneydoğu'nun vali ve kaymakamlarına yedi tane tamim gönderdi. Bu tamimlerde "Aman çok dikkat edin, bir tek Süryani'nin burnu kanamasın." diyordu. Dolayısıyla Süryaniler tehcire maruz kalmadılar. Çünkü Batılı emperyalistlerin oyunlarına gelen Ermeniler, yüzyılların huzurunu maceraya tercih ederken Ermenilerle aynı bölgelerde iç içe yaşayan Süryaniler, yüzyıllardır huzur içinde bir arada yaşadıkları Türklere ihanet etmediler. Ne Rusların, ne Fransızların, ne de İngilizlerin hayali tekliflerine iltifat ettiler.

Tehcirde Ermeni-Süryani ilişkisi nasıldı?

1914-1915 yıllarında yaşanan kargaşada Ermenilerin bir kısmı, can ve mal güvenliği açısından Süryanilerin arasına karıştılar. Yüzyıllardır bir arada yaşayan Süryanilerle Müslüman halk, bu dönemde de dostluklarını devam ettirdiler. Ermenilerle Süryaniler aynı mezhebe mensupturlar. O nedenle birbirlerinin kiliselerinde ibadet edebilir, çocuklarını birbirlerinin kiliselerinde vaftiz ettirebilir, nikâh ve cenaze törenlerini birbirlerinin mabetlerinde icra edebilirler. O kargaşa sırasında birçok Ermeni, Süryanilerin arasına karışarak izlerini kaybettirdi. İşin doğrusu Süryaniler de bu dindaş ve mezhepdaşlarını korudular ve onlara sahip çıktılar. İşte bugün Avrupa'da kendilerini Asurî olarak tanımlayan ve "Süryanilere de soykırım uygulandı." diyen grubun içinde önemli sayıda bu Ermeni kökenli Süryaniler olduğu kuvvetli bir ihtimaldir.

2005'te Bilgi Üniversitesi'nde bir Süryani sempozyumu düzenlenmişti yanlış hatırlamıyorsam. Bu sempozyuma Süryani cemaati ilgi göstermiş miydi?

İstanbul'da 15 bin civarında Süryani yaşadığı halde, cemaatten bir tek kişi bu sempozyuma katılmadığı gibi, bir tek telgraf ve çiçek de göndermediler. İsveç'ten gelen bir avuç Asurî, bir iki Avrupalı ve bir iki HADEP üyesi siyasi... Salonun en kalabalık olduğu dönemde sayı 42 idi. Bunların 26 tanesi zaten bildiri sahibi katılımcı idi. Bu sempozyumun II. oturumunda bu soykırım iddiası ortaya atıldı. Benim çeşitli sorularla müdahalem, bu iddiayı seslendiren Asurîlerin canını sıkarken, sinirli tepkiler Avrupalı dostlardan geldi.

Peki hocam, bu 10 bin broşürün önsözünü Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı'nın yazması ne ifade ediyor, bu meseleye AB'nin de dahil olduğunu ya da olacağını gösterir mi?

Hiç şüpheniz olmasın. Hatta AB, Ermeni meselesinden daha çok buna sahip çıkacaktır. Çünkü Ermeniler, Avrupa'da Fransa dışında pek organize değillerdir. Aksine, ABD'de daha yoğun ve etkindirler. Süryaniler ise Avrupa'da yoğundurlar. Yurtdışındaki 11 metropolitliğin 9'u Avrupa'dadır. Son derece iyi organize olmuşlardır. Hatta İsveç Birinci Ligi'nde Assyrian adlı bir futbol kulüpleri vardır. Başta İsveçli parlamenterler olmak üzere, tüm AB üyesi ülkelerin çok sayıda milletvekilinden destek görmektedirler. Geçen yıl İngiliz parlamentosunda bu konuda bir konferans düzenlediler. Kendilerine ait Avrupa'da birkaç TV kanalı bulunmaktadır. Bütün bunlar göz önüne alınınca, Türkiye gerekli önlemleri almazsa, AB sürecinde bu konu mutlaka önümüze gelecektir. Hatta 2007'de ilerleme raporuna girdi, son anda Türkiye'nin girişimleri sonucu rapordan çıkarıldı.

Öyle mi? Bunlar basına yansımadı ama. Belki de ben kaçırdım. Peki hükümet nezdinde, Genelkurmay'da konu ile ilgili çalışmalar var mı?

Hani bir atasözümüz var: Yumurta kapıya dayanınca!.. Ermeni sorununda sergilediğimiz aymazlığı bunda da sergiliyoruz. 1973'teki Mıgırdıç Yanıkyan olayı ile 2000'li yıllara kadarki süreçte Ermeni iddialarına karşılık yaptıklarımız ortada. Hâlâ doğru dürüst bir enstitümüz yok. Ermenice bilen, Ermeni Monofizit Hıristiyanlığını bilen, Ermeni Kilisesi'nin yapısını bilen kimse var mı?

Siz varsınız ya hocam...

Süryani soykırım iddialarının hazırlıkları 1985'lerde başladı. Bu konuda son beş yılda yirminin üzerinde bilimsel makale yazdım. Ulusal TV kanallarında programlar yaptım, devletin stratejik kurumlarına raporlar verdim... Ne oldu?.. Hükümet nezdinde, özellikle Dışişleri Bakanlığı'nda tatminkâr bir çalışmayı bırakın, konu üzerinde düşünenler olduğunu dahi zannetmiyorum. Genelkurmay'a gelince, bu konu onların işi değil her şeyden önce... Asker nereye yetişsin?.. Asker Doğu'da sağlık taraması yapar, eğitim-öğretimle ilgilenir, ağaç diker, köye su götürür... Bütün bunlara ilaveten de kendi asli işini yapmaya çalışır. Üzülerek ifade edeyim ki, devletin stratejik kurumları ve burada çalışan uzmanlar(!) bu konuda üzerlerine düşeni yapmadıkları için asker bu işe de el atmak zorunda kaldı. Şubat 2008'de Genelkurmay'da bir komisyon oluşturuldu ve konu üzerinde bazı çalışmalar yapıldı. Bu komisyona beni de davet ettiler. Ancak o tarihlerde Suriye'de olduğum için katılamadım.

Zaten bu iş Genelkurmay'ın işi değil diyorsunuz.

Değil. Ayrıca bu konuda çalışan arkadaşlar da, konunun uzmanı değil... Öyle şurada burada yazılmış şeyleri toplayarak, birkaç istihbarat raporuna dayanılarak devletin bu konuda takip edeceği politikalar oluşturulamaz. Taşıma suyla değirmen dönmeyeceği gibi, böyle tutumlar aspirinle kanser tedavi etmeye benzer ve netice alınamaz!

Önümüzdeki günlerde bu iddia sahiplerinin cephesinde neler olacağını tahmin ediyorsunuz?

Bu konu, bugün bazı gelişmeler üzerine gündeme gelmiş, bir müddet sonra da gündemden düşecek bir konu değil. 1985'lerden bu yana sistemli ve organizeli bir şekilde mesafe katettiler. Bu aynen Ermeni meselesi gibi, bizim yumuşak karnımızdır. Arkasında emperyal bir güç vardır. Taşeronluğunu da Avrupalı küçük bir devlet, İsveç üstlenmiştir. Bu konu tıpkı Ermeni meselesi gibi, başımızın üstünde sallanan bir Demokles kılıcı görevi görecektir. Uluslararası ilişkilerde, özellikle Avrupa Birliği sürecinde bize büyük sıkıntılar yaşatacaktır. Bunun önlemlerini alamazsak, arkasından Pontus ve Yezidi soykırım iddiaları da, buradan cesaret alarak gündeme gelecektir. Peki ne yapmalıyız derseniz, öncelikle Ermeni meselesinde düştüğümüz aymazlığa düşmememiz lazım.

Ne yapılabilir?

Türkiye Süryanileri, Milli Mücadele'de Türklerle omuz omuza saf tutmuş, Lozan'da kendilerine sunulan azınlık haklarını ellerinin tersiyle itmiş, Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci sınıf vatandaşlarıdır. Bu çizgiyi devletin en tepesindeki insanla, sokaktaki sıradan insan hiç unutmamalıdır. Türkiye'de yaşayan gayrimüslim vatandaşlarımızın (Rum, Ermeni, Yahudi) sahip oldukları demokratik hakların tamamı, eksiksiz olarak Süryaniler için de geçerlidir.

Bu ifadenizin altında Süryanilere kötü muamele de yapıldığı imasını seziyorum.

Maalesef, yerel yöneticilerin bilgisizlikten kaynaklanan önyargıları neticesinde, ibadet ve eğitim konusunda Süryani cemaatine karşı bazı zorluklar çıkardıklarını zaman zaman müşahede ediyorum. Bu yerel yöneticiler, bu konularda bilgilendirilmeli ve bu konudaki sıkıntılar giderilmelidir. Bununla beraber başta İsveç ve Almanya olmak üzere Avrupa'da yaşayan, bazısı din adamı kimliği taşıyan ve bu soykırım iddiasını kendilerine bayrak yapıp, rant sağlayan diasporadaki Ermeni örgütleri ve PKK ile de dirsek temasları olan hâlâ da TC pasaportu taşıyan kişiler hakkında yasal işlemler yapılmalı, Türkiye'deki cemaatin önderleri uyarılmalı ve TC kimliği taşıyan metropolit unvanlı din adamlarından, bu papazlar hakkında dinî işlem yapılması istenmelidir

                                                                                                                                           Alıntıdır..!  
WeBCaNaVaRi Botu

Bu Site Mükemmel :)

*****

Çevrimİçi Çevrimİçi

Mesajlar: 222 194


View Profile
Re: 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı
« Posted on: Nisan 26, 2024, 01:54:50 ÖÖ »

 
      Üye Olunuz.!
Merhaba Ziyaretçi. Öncelikle Sitemize Hoş Geldiniz. Ben WeBCaNaVaRi Botu Olarak, Siteden Daha Fazla Yararlanmanız İçin Üye Olmanızı ŞİDDETLE Öneririm. Unutmayın ki; Üyelik Ücretsizdir. :)

Giriş Yap.  Kayıt Ol.
Anahtar Kelimeler: 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı e-book, 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı programı, 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı oyunları, 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı e-kitap, 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı download, 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı hikayeleri, 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı resimleri, 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı haberleri, 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı yükle, 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı videosu, 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı şarkı sözleri, 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı msn, 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı hileleri, 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı scripti, 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı filmi, 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı ödevleri, 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı yemek tarifleri, 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı driverları, 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı smf, 1915'te Bir Tek Süryani'nin Bile Burnu Kanamadı gsm
Sayfa 1
Yukarı Çık :)
Gitmek istediğiniz yer:  


Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntü Son Mesaj
Süryani Ve Kürt Dili Için Yardımcı Doçent
Üniversiteler
dangeraus1 0 1030 Son Mesaj Aralık 30, 2011, 08:16:24 ÖS
Gönderen : dangeraus1
Burnu Bile Kanamamak
Deyimler Sözlüğü
Asortik Hatun 0 444 Son Mesaj Ekim 27, 2013, 08:30:42 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun
Burnu Havada Olmak
Deyimler Sözlüğü
Asortik Hatun 0 638 Son Mesaj Ekim 27, 2013, 08:40:40 ÖS
Gönderen : Asortik Hatun


Theme: WeBCaNaVaRi 2011 Copyright 2011 Simple Machines SiteMap | Arsiv | Wap | imode | Konular