Tarih: 17 Ağustos 1999, polis telsizine yansıyan konuşmaların bazıları;

- 60 Evler... Deprem oluyor, evler göçüyor merk.... (Muhabere kesiliyor.)
- Demiryolu kenarındaki bina komple çöktü. Altında canlı insanlar bulunuyor.
- Karakolumuzun yanındaki binalar çöktü, karakolumuzun üzerine de yıkılabilirler, binamızı terk ediyoruz tamam...
- 60 Evler'de 5 katlı 4 blok site çöktü. Çok insan altında bağırıyor, yardım gönderin...
- Tam karşımızdaki bina tamamen göçtü, altında çocuklar sıkıştı, yardıma gidiyoruz.
- Yeniden deprem oluyor...
- Kuruçeşme Karakolu'muzun yanındaki apartman çöktü, ölü ve yaralılar var, itfaiye ve ambulansları gön (muhabere kesiliyor)
- Tüm ekipler kendi imkânlarımızı kullanarak yaralıları hastanelere taşısın. Hastanelere giriş mümkün değil, yaralılar bahçelere taştı, çok sayıda naaş dışarıya taşmak üzere.
- Müdüriyet yakınlarında da 5 apartman çökmüş, çok sayıda insanın yardım ve çığlık sesleri duyuluyor, acilen yardım gerekli.
- 60 Evler'de 30 kadar blok apartmanın yıkıldığı bir bölgedeyiz. Yardım çığlıkları geliyor. Biz birkaç memur olarak yardımlarına koşuyoruz.




Uzmanlar yine uyardı: Hazırlıklar çok yetersiz.

Marmara depreminin 9'uncu yılında İstanbul'daki deprem önlemlerini masaya yatıran uzmanların altını çizdiği acı gerçek: Hazırlıklar depreme değil, daha çok deprem sonrası kurtarmaya yönelik..

Marmara depreminin 9'ncu yılında olası İstanbul depremini masaya yatıran uzmanlar, özellikle okul ve hastanelerdeki hazırlıkların yetersiz ve eksik olduğu görüşünde. TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu tarafından düzenlenen "İstanbul'un Deprem Gerçeği'' konulu panelde konuşan TMMOB Yönetim Kurulu üyesi jeofizik mühendisi Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, hazırlıkların depreme değil, deprem sonrası kurtarmaya yönelik olduğuna dikkat çekti.

OKULLAR VE HASTANELER

Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Murat Fırat, depreme karşı güçlendirme çalışması tamamlanan okulların sayısının İstanbul'daki toplamın yüzde 10'unu dahi bulmadığını, aynı şekilde hastanelerde ciddi bir güçlendirme çalışmasının henüz tamamlanmadığını belirtti.

YAPI DENETİMİ SAĞLIKSIZ

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe ise, gerçek manada yapı denetiminin gerçekleşmediğini belirterek proje alanından yetişmeyen mühendis ve mimarların yapı denetim firmaları kurduklarına dikkat çekti. Yapı denetim ücretlerinin yasada belirtilenin altına düştüğü için denetimlerin yerinde yapılmadığını belirten Gökçe, bazı denetimcilerin inşaat yerini dahi görmeden projelere imza attığını kaydetti. Gökçe bir an önce yapı denetimi kanununun değişmesi gerektiğini kaydetti. Jeoloji Mühendisi Tahir Öngür ise İstanbul Deprem Master Planı çalışmasına belediyenin itibar etmediğini belirterek, çalışmadaki bilgileri, hukuk bölümündeki yasal düzenlemeleri ve rehabilitasyon için mali kaynak yaratma modellerine dikkat çekilmediğini söyledi. Bu yüzden çalışmaların boşa gittiğini ifade eden Öngür, kamu kurum ve kuruluşlarının sorumluluklarını üstlerine almadıklarını da söyledi.

FIRSAT GÖRÜYORLAR

Mimar Odası Şube Başkanı Mücella Yapıcı ise depremin İstanbul'un küreselleştirilmesi yolunda bir fırsat olarak görüldüğünü söyledi. Depreme karşı koruma amacıyla yapıldığı iddia edilen kentsel dönüşüm alanlarının rant amacıyla zemini bozuk yerler üzerinde yükseldiğini savunan Yapıcı, oysa depremin zengin ve fakir ayrımı gözetmeyeceğini belirtti. Prof. Dr Haluk Eyidoğan ise kentlerde planlamanın ters yapıldığına dikkat çekerek, depreme karşı da ciddi bir organizasyon olmadığını ileri sürdü. Nüfusun yüzde 65'inin ve sanayinin yarıdan fazlasının birinci derecede deprem bölgesine kaldığına dikkat çeken Eyidoğan, artık depremin şiddetini tartışmaktan çok binaların durumunu ve güçlendirme çalışmaları ile kentlerin yenilenmesinin konuşulması gerektiğini söyledi.

DİE 2000 yılı bina sayımına göre yaklaşık 725 bin bina, 3 milyon 40 bin hane ve yaklaşık 9 milyon gece nüfusu durumunda 7.7 veya 7.5 büyüklüğü bir depem olursa beklenen hasar şöyle:

1. 50 bin ila 60 bin civarında ağır hasarlı bina

2. 500 bin ila 600 bin civarında evsiz aile

3. 70 bin ila 90 bin civarında ölü, 135 bin ağır yaralı

4. Bin ila 2 bin noktada su sızıntısı, 30 bin servis kutusundan gaz sızıntısı

5. Elektrik kablolarının yüzde 3'ünde kopma, 140 milyon ton enkaz oluşacak

6. Yaklaşık bir milyon kişi için kurtarma operasyonu ve 330 bin çadır gerekecek.

7. Tahminen 40 milyar dolar da maddi kayıp bekleniyor.

Deprem uzmanları, İstanbul'daki deprem hazırlıklarının eksikliklerini şöyle sıraladı:

* Okul ve hastaneler yeterince güçlendirilmedi.

* İstanbul'daki okulların sadece yüzde 10'una yakını güçlendirildi ya da güçlendirme planı yapıldı. Geri kalanında durum ne bilinmiyor.

* DASK işletilemiyor. Hükümet depremlerde zararı karşılayacağını söylediği için büyük şehirler dışında kimse DASK yaptırmıyor

* Deprem halinde sığınacak güvenli boş alanlar, geçici iskan alanları planlarda yok. Sahil gibi alanların deprem sırasında çökme riski olduğu için güvenli değil.

* Yapı denetim sistemi iyi kurulmadığı için doğru çalışmıyor. Yapı sahibine yük getirdiği için sistemde sorun yaşanıyor.

WeBCaNaVaRi'na Üye Olmadan Link'leri ve Kod'ları Göremezsiniz.
Link'leri Görebilmek İçin. Üye Ol. veya Giriş Yap.

---

Başlıkda yazdığım tarihe dikkat ederseniz 2008 yazıyor. Bunu 17 Ağustos 1999 depremini anmakdan ziyade bu gün deprem olursa neler olucak, onları açıklamak için bu konuyu açtım. Başlıkda ki ölü ve yaralı sayısıda onu işaret ediyor.

Ve aynı zamanda hala deprem için neler 'yapılmıyor' bunları tartışmak için bu haber konusunu açma gereği duydum.

---

teşekkürler bilgiler için

evet çok dikkat edilmesi gereken hassas bir konu ama bizim ilkemizde ne yazıkki hiç bir hassas konu önemli olmuyor deprem olur insanlar ölür evler yıkılır ondan sonra niye önlem alınmadıder bizim devlet. Buda türkiyenin acı ama gerçek sorunlarındandır.

katılıorum cnm